Yeni doğum yapan Suriyeli kadın kamuoyu baskısı sonucu GGM’den serbest bırakıldı
İzmir’de doğum yaptığı hastaneden GGM'ye götürülen Suriyeli kadından uzun süre haber alınamıyordu. Suriyeli kadın önce Urfa'ya gönderildi, ardından oluşan kamuoyu nedeniyle bu sabah serbest bırakıldı.

İzmir’de yeni doğum yaptığı hastaneden polis tarafından Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ne götürülen Suriyeli kadın ve bebeğinden uzun süre haber alınamamıştı. Kadının önce Urfa’daki Harran Geçici Barınma Merkezi’ne sevk edildiği, ardından kamuoyu baskısıyla bu sabah serbest bırakıldığı öğrenildi.

Günlerdir müvekkiline ulaşamayan Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi’nden Avukat Mehmet Ali Karakavuk, yaşanan süreci aktardı. Karakavuk, müvekkilinin önce Urfa’ya gönderildiğini, kamuoyunun oluşturduğu baskının ardından ise serbest bırakıldığını belirtti.

25 yaşındaki dört çocuk annesi Suriyeli kadın, üç yıl önce Türkiye’ye geldi. İzmir’de yaşayan kadın, hamileyken eşi tarafından terk edildi. Doğum sancılarının başlaması üzerine önce Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu, ardından bebeğin durumu kritik olduğu için Alsancak’taki Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yenidoğan bebeği 25 gün boyunca kuvözde gözetim altında tutuldu. Taburcu işlemleri sırasında kadın, polis tarafından gözaltına alınarak Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü. Hakkında idari gözetim kararı verilerek sınır dışı işlemleri başlatıldı.

Bu süreçte çocukların kaldığı geri gönderme merkezinde tahtakurusu ısırıkları nedeniyle alerjik reaksiyonlar geçirdikleri, yeterli ilaç ve yemek desteği sağlanmadığı avukatları tarafından dile getirildi.

ÇOCUKLARA İLAÇ VE YEMEK VERİLMEDİ

Dün akşam saatlerinde müvekkiline ulaşmayı başaran Av. Karakavuk, Suriyeli kadının ve çocuklarının Urfa’daki Harran Geçici Barınma Merkezi’ne götürüldüğünü öğrendi. Karakavuk, “Çocuklarının hasta olduğunu, özellikle dört ve beş yaşındaki çocuklarının tahtakuruları nedeniyle alerjik enfeksiyon geçirdiğini ve ilaç desteği almadıklarını aktardı. Bu sağlık sorunları daha önce kaldıkları merkezde başlamış ve Urfa’da da sağlıksız koşullar devam etmiş” dedi.

Karakavuk, hijyen koşullarının yetersizliğine ek olarak müvekkilinin ve çocuklarının yeterince beslenemediğini, çocukların zaman zaman aç kaldığını ifade etti.

'YENİ DOĞUM YAPMIŞ KADIN OTOBÜSLE URFA'YA GÖNDERİLDİ'

Avukat Karakavuk, müvekkiline ulaşamadığı süreci şöyle anlattı: “Bir süre müvekkilime ulaşamadım. İzmir İl Göç İdaresi sınır dışı kararı aldı. Bu karara itiraz ettik ancak idare, böyle bir kararın olmadığını savundu. Sonrasında ise kadının Urfa’daki Harran Geçici Barınma Merkezi’ne gönderildiğini öğrendim. Yeni doğum yapmış bir kadını, geri gönderme merkezi otobüsüyle İzmir’den Urfa’ya gönderdiler.”

Karakavuk, bu tür uygulamaların yaygınlaştığını ve kadın İzmir’de yaşamasına rağmen sınır dışı işlemlerinin daha kolay yürütülebilmesi amacıyla Urfa’ya götürüldüğünü savundu. “İzmir’de avukatı vardı, ancak Urfa’da kimsenin ilgilenmeyeceğini düşünüyorlar. Eğer ben iletişim bilgilerimi vermemiş olsaydım, müvekkilimle hiçbir şekilde irtibat kurulamayacaktı” dedi.

'DENETİM GÜNLERİNDE MÜLTECİLER OTOBÜSLERDE BEKLETİLİYOR'

Türkiye’deki geri gönderme merkezlerinin koşullarıyla ilgili bilgi veren Karakavuk, bu merkezlerin Avrupa Birliği fonlarıyla kurulduğunu hatırlatarak, “Yönetmeliklere göre belli kapasiteleri ve standartları olması gerekiyor. Ancak bu kurallar uygulanmıyor. Avrupa Birliği’nden gelen denetim ekiplerine İçişleri Bakanlığı ve ilgili idareler önceden bilgi veriyor. Denetim günü geldiğinde kapasite fazlası mülteciler otobüslere bindirilerek saatlerce dışarıda bekletiliyor. Denetim tamamlandıktan sonra tekrar içeri alınıyorlar” ifadelerini kullandı.

Bazı hücrelerde kapasite 10 kişiyle sınırlıyken 30 kişinin kaldığını söyleyen Karakavuk, mültecilerin hukuki desteğe erişimlerinin de fiilen engellendiğini vurguladı. “Bazılarına zorla parmak bastırılıyor, sınır dışı belgelerine imza attırılıyor. Karar alındığından dahi habersiz olanlar var” dedi.

GERİ ADIM ATTIRAN KAMUOYU BASKISI OLUYOR

Avukatların yasal itirazlarına rağmen idare mahkemelerinin genellikle duyarsız kaldığını belirten Karakavuk, “Şablon kararlar uygulanıyor. İdarenin elinde hazır formlar var. Sadece mültecinin adı-soyadı ekleniyor. Başka hiçbir değerlendirme yapılmıyor” şeklinde konuştu. Süreçlerin ancak kamuoyu baskısıyla olumlu sonuçlandığını belirten Karakavuk, bu durumun uygulamadaki çarpıklığı gözler önüne serdiğini söyledi.

Artan ırkçı söylemlerin ve saldırıların idarelerin kararlarını da etkilediğini vurgulayan Karakavuk, geri gönderme merkezlerinin acilen insani ve yasal standartlara uygun biçimde düzenlenmesi gerektiğini kaydetti.

Fotoğraf: Av. Mehmet Ali Karakavuk


İlgili haberler
Yeni doğum yaptığı hastanede polis tarafından GGM'...

İzmir’de yeni doğum yaptığı hastanede polis tarafından Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ne götürülen...

GGM'lerde mülteci kadınlara yönelik şiddete karşı...

Mülteci kadınlara yönelik taciz, tecavüz ve işkenceye yönelik GGM'lerde yapılan hak ihlallerine dikk...

Tacize uğrayan Suriyeli kadın önce GGM'ye gönderil...

İstanbul'da sözlü tacize uğradıktan sonra götürüldüğü Geri Gönderme Merkezi'nde birçok hak ihlaline...