Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği, ‘Anayasa’nın 24. ve 41. Maddelerine İlişkin Değişiklik Önerisi İzleme Raporu’nu yayınladı. Anayasa’nın bahsedilen maddeleri üzerindeki değişiklik teklifinin nasıl ele alındığını medyada ve Anayasa komisyon tutanaklarını baz alarak inceleyen raporun giriş kısmında ‘Bu izleme raporu, Türkiye’deki anayasa değişikliği teklifi sürecinde LGBTİ+’lara yönelik medyada çıkan nefret söylemlerini inceleyerek, kamuoyunu bilgilendirmeyi, farkındalık yaratmayı ve ilgili kurum ve kuruluşlara bilgi sağlamayı amaçlamaktadır.’ denildi.

MAĞDUR UĞRADIĞI NEFRET SUÇUNU İSPATLAMAK ZORUNDA BIRAKILIYOR

Pembe Hayat’ın yayınladığı rapor; mevcut durum, yöntem, izleme bulguları, bulgular ve sonuç kısımlarından oluşuyor. Raporun mevcut durum kısmında, Türk Ceza Kanunu’nda nefret suçlarının yeri ile nefret suçu ve ifade özgürlüğü arasındaki ilişki, bu konudaki uluslararası normlar ele alınıyor. Nefret suçu, ‘failin din, dil, ırk, etnik köken, engelli olma, cinsiyet ve cinsel yönelime dair sahip olduğu önyargı ile bu özelliklerden birine sahip olduğunu bildiği veya varsaydığı bir diğer kişiye karşı gerçekleştirdiği suç’ şeklinde tanımlanırken, Türkiye’de nefret suçlarına dair özel bir kanun bulunmadığı ancak 2005’te TCK. 122’deki değişiklikle ayrımcılık suçlarının nefret ve ayrımcılık olarak yeniden düzenlendiği belirtiliyor. Ancak bu düzenlemeyle mağdurun nefret suçunu ispat etmesinin beklendiği vurgulanıyor.

MEDYADA VE ANAYASA KOMİSYONUNDA LGBTİ’LER HEDEF GÖSTERİLİYOR

Raporun İzleme Bulguları başlığında, 1 Aralık 2022 - 31 Ocak 2023 tarihleri arasında Anayasa’daki madde değişikliklerine dair bulunan 86 haberin 28 tanesinin LGBTİ’ler özelinde yayınladığı tespit edilmiş ve haberlerde kullanılan nefret söylemlerinin ‘LGBTİ+ topluluğuna yönelik ayrımcılığın ve hoşgörüsüzlüğün yayılmasına’ katkıda bulunabileceği söyleniyor. Anayasa Komisyon tutanaklarında ise LGBTİ’lere yönelik olumsuz ve hedef gösterme içeren ifadelerin sıkça kullanıldığı ve LGBTİ derneklerinin hedef gösterildiği ifade ediliyor.

Sonuç olarak ise, önerilen anayasa değişikliği ile LGBTİ’lerin eşit yurttaşlık hakkını tamamen yitireceği ve bunun yoksullaşma ve şiddeti arttıracağı belirtilirken, medyanın bu konudaki işlevine dair ‘Medya, toplumu şekillendiren bir güç olduğundan, LGBTİ+’ların haklarına ve insanlık onuruna saygı gösteren bir dil ve içerik kullanması, daha kapsayıcı ve adil bir toplumun oluşmasına katkıda bulunacaktır.’ deniyor.

Görsel: "Anayasa’nın 24. ve 41. Maddelerine İlişkin Değişiklik Önerisi İzleme Raporu"nun kapağı