6 yıllık öğretmen Nejla Baş, Mardin Midyat’ta öğretmenlik yaparken 29 Ekim 2016’da ihraç edildi. İhraç edildiğini Resmî Gazete’den öğrenen Necla Öğretmen gerekçesini ise hâlâ bilmiyor; “Ben sadece Resmî Gazete’de ismimi gördüm. Bizim elimize bir kâğıt verip, şu gerekçeyle atıldın denmedi. Televizyonda haberlerde, açıklamalarda alt alta 6-7 tane terör örgütü ismi sayıp benim gibi bir sürü insanı terörle iltisaklı gösteriyorlar, o tarz ifadeler kullanıyorlar. Bizim tek bildiğimiz Resmî Gazete’de yayımlanan ismimiz” diyerek yaşanan hukuksuzluğu anlatıyor.

5 YIL GEÇTİ HÂLÂ İHRAÇ GEREKÇESİNİ ÖĞRENEMEDİ

5 yıldır hâlâ tam olarak neden ihraç edildiklerini öğrenemediklerini belirten Nejla Öğretmen, “10 Ekim’den sonra KESK’in 2 günlük bir grevi oldu, bir de 29 Aralık’ta grev oldu. Benim çalıştığım dönemde katıldığımız eylemlerden, grevlerden bir savunma alınmıyordu. Ama o yıl ilk defa Bakanlıktan müfettiş geldi, bahar ayındaydı, ‘10 Ekim’den sonraki basın açıklamasına katıldın mı, greve katıldın mı, 29 Aralık’a katıldın mı?’ gibi sorular sordu. Sadece greve katılıp katılmama da değil, ‘Eyleme, basın açıklamasına gittin mi?’ gibi sorular soruldu. Ondan bir süre sonra açığa alındık ve daha sonra da ihraç olduk. Yani gerekçe sunmadılar ama bizim orada sadece bu iki greve katılan insanlar açığa alındı. Başka kimse değil o yüzden biz bu grevlere bağladık ihraç gerekçemizi” diyor.

Kimi davalara hızlı işleyen hukuk KHK ile ihraçlara nedense işlemiyor. 5 yıldır insanlar adalet için mücadele ediyor ancak sonuç alınabilmiş değil. Necla Öğretmen kendi yaşadıkları hukuk sürecini şu sözlerle anlatıyor: “Biz atıldıktan sonra idari mahkemeye başvurduk, reddettiler… AİHM’e başvurulacaktı ama onlar da ‘İç hukuku tüketin öyle gelin’ dediler. Daha sonra OHAL Komisyonu kuruldu. OHAL Komisyonunun kararından sonra mahkeme yolu açılacak. Benim henüz kararım açıklanmadı. Komisyondan ret gelirse Ankara’da belirtilen mahkemelere başvuracağız. 5 yıldır bekliyoruz.”

En ön solda oturan Necla Baş/Fotoğraf: Kişisel arşivi  

DEVLET KAYIT DIŞI ÇALIŞMAYA MAHKÛM ETTİ

Bu süreç aslında binlerce insan için devlet eliyle kayıt dışı, sigortasız çalışmaya izin vermek anlamına da geliyor. Adalet arayışı, iş arayışıyla birlikte devam eden Necla Öğretmen çok yoğun, yorucu ve zorlu bir süreç geçiriyor bu yüzden. 8 Eylül’de açığa alındığı günden bu yana zamanı iş aramakla geçiyor. Nereye başvursa olumsuz geri bildirimle karşılaşıyor. “O kadar çok iş aradım ki birçok insanla tanıştım çok farklı yerlere belge verdim. Ama hiçbir şekilde iş bulamadım. Kimse çalıştırmak istemedi. Bulaşıkçılık yaptım, bazen ev temizledim. Çocuk baktım. 4 ay boyunca kendini solcu sanan sonradan görme bir zenginin evinde çalıştım mesela… Sadece çocuk bakmak olsa iyi… Pazara git, markete git, 2 çocuğa bak. Ama sigortaya gelince yok” diyor.

Eğitim-Sen üyesi Necla Öğretmen, Sendikasının gösterdiği dayanışma ve çalışması karşılığı aldığı ücretlerin bir asgari ücret dahi etmediğini belirterek “Kırgınım, 90’lı yıllarda Ankara’daydım. Sendikaları, odaları birçok şeyi biliyorum. Atılanların kimi emekli olabildi. Ya da ne biliyim kiminin gayrimenkulü var, kiminin eşi çalışıyor, herkesin koşulları farklı ama benim bildiğim kadarıyla durumu kötü olan 20 kişi falandı. Bu 20 kişiye iş bulunabilirdi. Sendikam bana para verdi, ama kiramı bile zor ödüyorum. Ve doğru da bulmuyorum aslında sendikadan para almayı. Evet o paraya çok ihtiyacım var, hâlâ çok ihtiyacım var, ben o para ve yaptığım işlerle çoğu zaman asgari ücrete bile erişemiyorum. Bu yüzden almaya devam ediyorum ama dayanışma göstermek yerine iş bulmak için daha fazla çaba harcanabilirdi” diyerek sitem ediyor.

‘YAŞAMAK İÇİN BİR GELİRE İHTİYAÇ VAR’
Yıllarca KPSS’ye hazırlandığını, iyi puanlar almasına rağmen tarih öğretmeni olarak çok zor atandığını ifade eden Necla Öğretmen, ihraç edildiğinde ilk aklına gelenin annesi olduğunu söylüyor: “Çünkü annem ‘Benim sigortam sensin’ derdi. Öğretmen olduğumda gelir yanımda kalırdı. İki sokak ötemizde çay bahçesine götürdüğümde bile ‘Beni gezdiren tek sensin’ derdi. İlk duydum, ‘Annem, anneme nasıl söyleyeceğim’ dedim. Bir de kredi borcum vardı onu nasıl ödeyeceğim diye düşündüm. Memur olmak olmazsa olmazım değildi ama sonuçta herkesin yaşamak için bir gelire ihtiyacı var”. Öğretmen olabilmek için herkes gibi ciddi mücadeleler verdiğini anlatıyor Necla Öğretmen.
Hiçbir yerde emeğimin karşılığını alamadığını söyleyen Necla Öğretmen, “Şu an çocuk bakıyorum. Onlar da çok iyi koşullarda yaşamıyorlar ve Ekin’i çok seviyorum. Çok tatlı bir kız çocuğu… Yani sadece zorunlu ihtiyaçlarımı karşılıyorum onun dışında bir şey yapmıyorum. Emeğimin karşılığını alamıyorum ama karşılayabilecek olanlar sigorta yapmıyor, yapacak olan karşılayamıyor. Sağlık sorunlarım var, elli yaşımdan sonra bulduğum bu işleri nasıl devam ettirebilirim bilmiyorum, ama geri dönmeyi bekliyorum. Geri dönersem sevinemeyeceğim çünkü bir sürü insan ihraç oldu onlar var. İyi bir öğretmenim ve öğretmenlik yapmayı istiyorum. Öğrencilerim hâlâ arıyor demek ki dokunmuşum, hakkını vermişim işimin” diyor.

Fotoğraf: Evrensel

Dosyamızın tamamı için TIKLAYIN