Metal işçisi kadınlar tazminatlarını istiyor
Yıllarca güvencesiz koşullarda Ak Metal ve Ün Metal’de çalışan kadın işçiler ücretlerini alamadıkları için işten ayrıldılar. Açtıkları tazminat davasını kazanan işçiler hala ücretlerini alamadılar.

Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan, aynı patrona ait Ak Metal ve Ün Metal’de çalışan çoğu kadın, 50’ye yakın işçi 2016’nın ocak ayında, ücret alamadıkları için işten ayrıldı. Daha sonra dava açan işçilere, davayı kazanmalarına rağmen ne ücretleri ne de tazminat hakları verildi. Metal işçisi kadınlar hakları olan tazminatları ve ücretlerini istiyor.

Çekmece rafları, kesme demirler ve evye üretimi yapılan fabrikalarda çalışanların yüzde 70’inin kadın olduğu bilgisini veren Ak Metal’de çalışan Ceylan Aslan, “3.5 yıl çalıştım orada. Biz hakkımızı isteyince bize durumları olmadığını, idare etmemiz gerektiğini söyleyerek bizi aylarca kandırdılar” dedi.

‘ELİMİ KESTİM YİNE DE İŞE GÖTÜRDÜLER!’
Çalışma koşullarından söz eden Aslan, şunları anlattı: “Fabrikada sürekli iş kazası olmasına rağmen hastaneye giden işçilerin hiçbirisini tek göndermediler. Hastanede de iş kazası olduğunu özellikle belirtmemeleri için baskı yapılıyordu. Ben kendim orada çalışırken elimi sac kesti. Apar topar hastaneye götürdüler. Hiç unutmuyorum Kurban Bayramı’ydı. Gittiğimizde elime 5 dikiş atıldı, doktor bana ne oldu diye sorduğunda ise benden önce cevap verip ‘Evde kurban keserken oldu’ dediler. Tedavim yapıldı beni işe götürdüler çalışmaya devam ettim. Elim defalarca enfeksiyon kaptı, su topladı. Çünkü çalışma koşullarım kötüydü, pisti ama ona rağmen çalıştırmaya devam ettiler. Yağmur yağdığı zaman üzerimize su damlıyordu. Makine başında çalışıyorduk ve elektrik çarpıyordu. Bir arkadaşımız bozuk pres makinesine geçirildi mesela zorla. ‘Çalışmam ben bozuk makinede’ demesine rağmen makinenin başına geçirdiler. Daha gün bitmeden arkadaşımızın parmağını pres kaptı. İşaret parmağının ucu koptu. Onu bile o halde geri getirdiler fabrikaya. Bize aylarca bunu yaşattılar bir de paramızı vermediler. Şimdi davayı kazandık yine vermiyorlar biz ne yapacağız, onu da bilmiyoruz. Davayı kazanmışız, 1.5 yıl olmuş ama hâlâ para bekliyoruz.”

‘SUYUMUZU BİLE KENDİ PARAMIZLA ALIYORDUK!’
Aynı işyerinde 3.5 yıl çalışmış olan Seren Aslan da maaşlarını istediklerinde ‘Para verdiğimizde dosttuk, para vermedik diye düşman mı olduk?’ diye azarlandıklarını belirtti.

Aslan, “Yaklaşık 3.5 yıl boyunca aynı muameleyi gördük. Bir izin istiyoruz binbir laf işitiyorduk. Bir erkek arkadaşımızın ayağına kalıp düştü, sakat kaldı, arkadaşımızın hiçbir hakkını vermeden gönderdiler. Bizim hem çalışma koşullarımız çok ağırdı hem de insan yerine konmuyorduk. Yemek veriyorlardı, nimet ama yenmeyecek durumda. Suyumuzu kendi aramızda para toplayıp biz alıyorduk mesela. On yıllar öncesi değil yani şimdi bile böyle. Bir de üstüne maaşlarımız hep içeride kalınca dayanamadık. Topluca çıktık işten. Dava açtık kazandık ama bir sonuç olmadı. Daha ne yapmak gerekiyor bilmiyoruz. Oradan ayrılıp dava kazanan hiçbir arkadaşımız henüz para alamadı. Ben şimdi işe devam eden arkadaşlarımla da görüşüyorum, içeride durum yine aynı. Değişen hiçbir şey yok bir de işçilerin haberi olmadan içeridekilere giriş-çıkış yapmışlar. Bu patronun iki fabrikası var. Birini üretim yaptığı halde inşaat olarak gösteriyordu. Biz bunca sorunun içinde hakkımız olanı alamadık belki ama ona da bırakmayacağız. Ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

‘İSTEDİĞİ YERE KAÇSIN HAKKIMIZI ALACAĞIZ’
İşçilerden Ayten Böke ise çalıştığı süre içerisinde ücretini hiç tam alamamış. Asgari ücretin altında para aldığını belirten Böke şunları söyledi: “Fabrikada ciddi bir ayrım vardı. Ben 900-950 liraya çalışıyordum ama bir başka arkadaş benle aynı işi yapmasına rağmen asgari ücret alıyordu. Bunu sorduğumda ise performansınıza göre ücret veriyoruz istersen gidebilirsin dedi. En pis işleri de bize yaptırıyorlardı kendi işimiz dışında. Aylarca her gün kendi makinemi selülozik tinerle silmekten ellerim ne hale geldi. İş görülsün de nasıl görülürse görülsün gerisi umurlarında değildi. Ben 1 yılı biraz geçkin çalıştım ama mesele tek başına benim kaç para aldığım değil. Ben maaşımı bile içeride bıraktım. Halen alamadığım maaşım var. Kıdem tazminatım var. Şimdi bu benim hakkımsa eğer, benim hakkımın 2 yıldır verilmemesine neden bir türlü çözüm bulunmuyor? Ben aylarca orada yanımdan geçen patronun selam vermediğini gördüm, bütün pis işlere bizi koşturdular, yemeklerimiz rezaletti. Ayrıldık, maaşımızı alalım dedik, kıdemimizi alalım dedik. Valla istediği yere kadar kaçırsın, biz paramızı alacağız.”

HAKKINI İSTEYENE KAPIYI GÖSTERİYORLAR
2016’nın ocak ayında işten ayrılan 50’nin üzerinde işçinin tamamı dava açtı ve yaklaşık 16 ay önce de davalar sonuçlandı. İşçilerin tamamı alacaklarını bekliyor ancak Ün Metal ve Ak Metal’in patronu hiçbir işçinin hakkını henüz vermedi. Toplamda iki fabrikada 80’in üzerinde işçi çalışıyor ama fabrikadaki çalışma koşullarında da bir değişiklik yaşanmadı. Hakkını isteyen işçiye ise kapı gösteriliyor.

Kaynak: Evrensel Gazetesi

İlgili haberler
Sağlık çalışanları ücretleri kesilmesin diye süt i...

'Çok çocuk doğurun' diyenler şimdi nerede? Kadınların süt izni hakkı gasbediliyor. Kadınlar ise ücre...

Bir metal işçisi kadının elleri

Bir metal işçisi kadının kendi kaleminden işçiliğini, yaptığı üretime yabancılığını, ellerini, beden...

Sovyetlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği: Çalışırk...

Ne yani çalışma yaşamı insan hayatı merkezli inşa edilemez mi? Burada kadın ve çocuklar ayrıca gözet...