İktidar ve müttefiklerinin kadınlara ‘vaatleri’: Benliğine zincir, bedenine angarya
Yerel seçimlerin eli kulağında AKP, MHP, Yeniden Refah ve HÜDA PAR’ın seçim beyannamelerinde kadınlara nasıl yer verdiklerini inceliyoruz. Vaatler ve gerçekler neler?

Yerel seçimlere sayılı günler kaldı. Sermaye ve onun koruyucularının vaatleri peş peşe dizilmeye başladı. İktidar ve müttefiklerinin seçim beyannamelerinde bakınca halktan yana kurulan cümleleri, verilen vaatleri mercek tutarak bile bulamıyoruz. AKP, MHP, Yeniden Refah Partisi  ve HÜDA PAR’ın seçim sürecinde beyannamelerinde kadınlara nasıl yer verdiklerine bakacağız.

Dördünün seçim beyannamelerinde de en çok tekrarlanan kavram: Aile! Kadın değil aile.

100. YIL VİZYONU GÜVENCESİZ ÇALIŞMA

AKP’nin seçim beyannamesinde kadınlara ayrılan bölümde kadınlara dair, “Kadın Girişimcilik Akademisi”nin kurulup yaygınlaştırılması ve belediyeler bünyesinde Girişimci Kadınlar Ağı’nın oluşturulmasını teşvik edeceğiz” diye bir vaat yer alıyor. DİSK/Genel-İş EMAR Kadın Emeği Raporu’na göre Her 10 kadından sadece 3’ü çalışıyor ve kadın istihdamının yüzde 73,5’i işçi. “20 küsür yıllık iktidar, kadınları sürüklediğin tablonun gerçeği bu” demek geliyor içimizden. Bu memlekette kayıtsız, güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalan kadınların oranı yüzde 30’u geçiyor. AKP ve müttefiklerinin işçi ve emekçi kadınlar için “100’üncü Yıl Vizyonu” belli ki esnek, daha güvencesiz ve daha ağır çalışma şartları olacak.

KADIN SADECE AİLE İÇİNDE KABUL EDİLİYOR

AKP beyannamesinde yer alan, “Aile akademilerinde aile içi şiddeti önlemeye yönelik eğitimleri yaygınlaştırarak şiddetin tespiti halinde anında müdahale edecek mekanizmaları daha da geliştireceğiz” ifadesine ise söylenecek çok söz var. 2023 yılında 315 kadın öldürüldü, 248 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. AKP’nin geliştirdiği ile övündüğü Kadın Destek Uygulaması (KADES) ise kadınların uğradığı şiddete engel olamıyor, olsa bile ifade sonrası serbest kalan failler dönüp dolaşıp yine kadını buluyor.

İktidar İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere şiddeti önleyebilecek mekanizmaları, kadınların kazandığı tüm hakları gasbetmeye devam ediyor. Faillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesi, caydırıcı cezaların verilmemesi ise AKP’nin kadın politikalarına ilişkin aldığı tutumu ayan beyan gösteriyor.

AKP’nin yer verdiği diğer tüm maddeler aile etrafında şekillenerek kadınlarla ilgili tek bir cümle daha etmiyor. “Evlilik ve Aile Okulu” modelinden bahseden iktidar, evli olmayan, çocuğu olamayan kadını, yine kadından saymamaya devam ediyor.

HANGİ TOK KARIN?

MHP ise “Dik baş, tok karın, mutlu yarın” mottosunu aynen devam ettireceğini vadediyor. 2023 yılı verilerine göre memlekette 51 milyon 600 bin kişi açlık sınırın altında yaşıyor. Yıllardır iktidarın en yakın müttefiki olan MHP’ye açlık ve sefaletin müsebbiplerinden biri olduğunu tekrar hatırlatmakta yarar var. Ki bu memlekette özellikle kadınların ve çocukların karnı hiç tok değil.

Gelelim MHP’nin kadınlara ilişkin verdiği vaatlere. Beyannamesinde kadınlara ayrılan bölümde, kadınların doğrudan sorunlarına değinen tek bir cümle yok. Sadece beyannamenin sonlarına doğru “Hem çalışan hem ev hanımı olan kadınların çocuklarını gönderebilecekleri kreşler yapacağız” maddesi “ne şiş yansın ne kebap” diye yer alıyor. Yıllardır birçok kadın mahallelerinde tek bir kreş bile olmadığı için çocuklarına bakmak için gece vardiyasında çalışıyor. Bu ezeli sorunu çözmek için imkanı olan iktidar ve ittifakı adım atmıyor.

LGBTİ’LER YİNE HEDEFTE

MHP’nin beyannamesinde “…Toplumda erkek ve kadının rol ve konumları aşındırılmakta, özellikle anne ve baba kavramları değersizleştirilmeye çalışılmakta…Bu nedenle, yerel yönetimlerin temel hedeflerinin başında aile kurumu, gençler ve çocuklara yönelik bu açık saldırının önlenmesi yer almalıdır” paragrafı LGBTİ’lerin de hedefe konması ile yer alıyor.

Özellikle son dönemde LGBTİ’leri doğrudan hedef alan iktidar cenahı, yaşam hakkını bile tanımaz hale geldi. LGBTİ’lerden, “ahlaksız”, “sapkın” diye bahsedip toplumu kutuplaştırma ile kendine doğrulacak okun ucunu bükmeye çalışıyor.

“Ailedeki roller” meselesine gelince aslında sermayenin bir temsilcisi olarak MHP, kadının anne olması, bakım hizmetinin tüm yükünü üslenip, ev içi angaryanın altına ezilmesinin devam etmesi gerektiği, sermayenin bu olağanüstü avantajı kaybetmemesi gerektiğinin derdine. Kısacası MHP’nin beyannamesinde kadınlara ayrılan bölümde ayrımcılık, tehdit ve aileye sıkıştırılmaktan başka bir şey yer almıyor.

ŞİDDETİN ‘ÇÖZÜMÜNDE’ ŞİDDETE SIKIŞTIRACAK POLİTİKALAR

Yeniden Rafah Partisi’nin beyannamesinde kadınlara ayrılan bölümde; kadına şiddet sorununu çözeceklerini ve bunun için “Ahlaklı Belediyecilik” şiarı ile yola çıkacaklarını ve kolluk kuvvetleri, sağlık birimleri, müftülükler ve muhtarlıklarla işbirliği ile aile dostu politikalar kapsamında kadına şiddete yönelik eğitim, farkındalık ve ıslah faaliyetleri sürdüreceklerini belirtiyorlar. Yani kadına şiddeti sadece bir ahlak ve eğitim sorunu gibi gösteriyor ve müftülüklerle şiddetin önlenebileceğini ifade ediyor. Din adı altında kaynak aktarımı yapılan, büyütülen tarikat ve cemaatlerde kız çocuklarının “kız dediğin erken evlenir” zihniyetiyle istismara uğradığını biliyoruz. 6 yaşında evlendirilen H.K.G davası ise bunun en önemli örneklerinden biri.

Eğitimde ÇEDES adı altında, okullara din adamı gönderilmesi, müfredat din derslerinin eklenmesini bırakın bilimsel içeriklerin bile derslerden çıkarılmaya yönelik girişimler, ülkeyi, özellikle kadınları ve çocukları karanlığa teslim etmekten başka bir şey değil.

YASADA OLMAYAN AİLE ARABULUCULUĞU BEYANNAMEDE

Beyannamede “Aile dostu politikalarımız çerçevesinde toplumda artan boşanmaların ve bu boşanmalardan kaynaklı haksızlıkların önünü alacak arabuluculuk sistemini hayata geçirmek önceliğimiz olacak” diyerek belediyelerde arabuluculuk merkezleri kuracaklarını belirtiyorlar. İktidar da kadınların tüm itirazlarına rağmen Medeni Kanun’a saldırıda boşanmalara arabuluculuk getirmeyi planları arasında önde tutuyor. Yeniden Refah kanun değişikliğini bile beklemeden aile arabuluculuğunu hayata geçireceğini ilan edebiliyor.

KADINLARIN TALEBİ SUİSTİMAL EDİLİYOR

Yeniden Refah’ın beyannamesinde yer alan noktalardan biri çocuklara bir öğün ücretsiz yemek. Bunun sebebinin ise yoksulluğun tavan yapışı ile herkes tarafından sahiplenilen bu talebin bir seçim vaadi olarak suistimali olduğu çok açık. Hatırlayalım; Meclis’te bütçe görüşmelerinde on binlerce imza Milli Eğitim Bakanı’nın önüne konarken, buna bütçe ayrılması gerektiği tartışılırken Yeniden Refah tam olarak neredeydi?

HÜDA PAR’IN VAADİ ‘EVLİ ÖĞRENCİ YURTLARI’
HÜDA PAR’ın beyannamesinde ise gençlere evlilik yardımları çok öne çıkıyor: “Ekonomik nedenlerle öğrenimlerine devam etmekte zorlanan evli öğrenciler için ‘Eğitim ve Kira Yardımı’ sağlanacak imkanlar dahilinde ‘Evli Öğrenci Yurtları’ yapılacak.”
Yani daha çok evli öğrenci olmak üzerinden hizmetler sunup genç evlilikler adı altında erken evliliklere teşvik sunmaktan bahsediyor. Parası olmadığı için okumayan, okurken barınmayan, barınamadığı bir yandan okuyan bir yandan üç kuruşa çalışmak zorunda kalan binlerce öğrenci olduğunu elbet HÜDA PAR gayet iyi biliyor. Ancak tüm bu tablonun karşısında “karma yurt olmaz” derken, öğrencilerin ihtiyaçları evlendiği takdirde gözeteceğini ilan ediyor. Son olarak “Tüm konserleri, festivalleri yasaklayacağız, belediyenin parasını çar çur etmeyeceğiz” diyerek politik olarak örmeye çalıştığı gericiliği her alana yaymaya çalışıyor, halkın sosyal, kültürel etkinliklere erişimini engelleyeceğini apaçık duyuyor.  

Fotoğraf: Pexels- Canva Pro

İlgili haberler
Haliliye’de ilk işçi kadın belediye başkanı adayı:...

‘Bugüne kadar bizim hiç böyle bir seçeneğimiz olmamıştı. Hep böyle zengin, bilmediğimiz, bizi anlama...

Yeniden Refah’ı haklarımıza saldırılarından tanıyo...

‘Yeniden Refah deyince aklıma, kadın düşmanı bir parti geliyor. Çünkü 2023 seçimlerinde, seçim araba...

Rant belediyeciliğine karşı kendimize bir şans ver...

Ulaşımdan olmayan parklara ve kreşlere, uyuşturucu sorunundan şiddete kadar birçok sorunla boğuşuyor...