Hendek işçi katliamı davası | Mahkeme ilk kez olası kasıttan savunma istedi
Hendek’te Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında yaşanan ve 7 işçinin öldüğü patlamaya dair süren davada mahkeme heyeti ilk kez olası kasıttan savunma istedi.

Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında yaşanan ve 7 işçinin öldüğü patlamaya dair süren davanın karar duruşmasının ilk oturumu görüldü. Mahkeme heyeti ilk kez sanıkların olası kasıttan ek savunma vermesini istedi. Dava avukatları bu durumu olumlu karşılayarak dayanışma sayesinde olduğuna dikkat çekti. Sanık tarafı ise davanın kitle örgütleri ve siyasi partilerce takip edilmesinden ve gösterilen dayanışmadan rahatsız oldu, “Bu zamana kadar olası kast hiç gündeme getirilmemişti. Bugün HDP’nin milletvekilleri, CHP milletvekilleri, TİP milletvekilleri, EMEP başkanı burada olduğu için bu talep edilmiştir” dedi.

DURUŞMA ÖNCESİ ADALET TALEP EDİLDİ

Sakarya’da görülen duruşma öncesi avukatlar, patlamada ölen işçilerin yakınları ve patlamada yaralanan işçiler, destek için gelen kurum temsilcileri adliye önünde açıklama gerçekleştirdi. Burada konuşan aileler, suçluların hak ettikleri cezayı alması gerektiğini bir kez daha vurgulayarak “Bu cinayet düzenini mücadele ederek değiştirebiliriz” dedi.

Duruşmaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Milletvekili Süleyman Girgin, CHP Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, TİP Milletvekili Barış Atay, HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Seyit Aslan, EMEP Sakarya İlçe Başkanı Tuncay Demirtaş, TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri Murat Kürekçi de katıldı.

Hendek davasının Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşma kimlik tespiti yapılarak başlandı.

DURUŞMADA AİLELER SÖZ ALDI

Duruşmada konuşan yaşamını yitiren işçilerin ailelerinden Muammer Yılmaz, “Benim çocuğumun ölümünden devletin tüm kurumları sorumludur. Ruhsat veren, denetlemeye gelen, kaçak barut üretimine göz yuman herkes. Savcının mütalaasına katılmıyorum. Tutuksuz yargıladığınız patron Ali Rıza Coşkun bir haftadır işçileri arayıp tehdit ediyor. Ben çocuğumu 18 parça aldım. Ne eksik ne fazla, hak ettikleri cezayı alsınlar. Adalet yerini bulsun” ifadelerini kullandı.

Mervenur Yılmaz ise, “Ben 1,5 yıldır annemi abimin öldüğüne ikna etmiyorum. İşçinin işten sakınma hakkı var evet. Burada insan hayatı söz konusu. Burada insan hayatı söz konusu. Sermaye, para değil. İnsanların hayatına fiyat biçtiler. Bu ilk defa olmadı. Fabrikanın sadece adı değişiyor. İçerdeki düzen hep aynı. Bilinçli taksir diyorsunuz. Böyle bir dosyada nasıl dersiniz. Olası kasttan ceza vermezseniz yarın bir gün yine aynısı olacak” diye konuştu.

AVUKAT CAN ATALAY: SADECE YAŞI GEREKÇESİYLE TUTUKLANMADI, TÜM İŞÇİLERİ ARAYIP TEHDİT ETTİ

Ailelerin avukatları adına konuşan Av. Can Atalay savcının mütalaasının değiştirmesini talep ederek; “Yaşı nedeniyle tutuklanmayan sanık Ali Rıza Ergenç Coşkun dosyada beyandan bulunacak katılanları teker teker arıyor. Avukatları varken asilleri arıyor. Bu nasıl özgüven. Bu özgüvenin nedeni para ve siyasi iktidarın patronajı. Hiç kapanmamış bir fabrikadan bahsediyoruz, duruşma salonunda Süleyman Soylu’nun ismi söylenerek bu işin üstü örtülmeye çalışılıyor. İşçi ölürse ölsün denmiş. Burası 5 kere patlamış. Önceki İSG uzmanı anlattı. O günden bugüne hiçbir şey değişmemiş” dedi.

Atalay’ın konuşması esnasında sanık Yaşar Coşkun bağırarak “ Bu avukatı konuşturmayın” dedi. Mahkeme başkanı Coşkun’a müdahale etti.

Katılan Vekili Av. Elif Sıla Aşık ise şunları söyledi:

“Adalet kavramı tek başına insanların acılarını sarmıyor. İşçilerin yoksulluk ve katliamlar arasında kalmıştır. Patlamanın meydana geldiği 2020 yılına ilişkin raporlara göre günde 6 işçi ekmeğini kazanırken hayatını kaybetmiştir. Yaşar Coşkun duruşma salonunda müşterilere parmak sallayarak tehdit etmiştir. Bu dosya geçim kaynakları talan edilen özellikle kadın işçilerin dosyasıdır. Üzerinde baskı kurulması daha mümkün olan kim ? Kadın işciler. Kadın işçilerin alın teri üzerine kanla kurulmuş bir düzen bu. Bu ülkede kadın işçi olmak, ekonomik kaynaklara erkeklerle eşit düzeyde erişememek demek. Kadınlar annelerinden miras kalan yoksulluklarını çocuklarına miras bırakmaktadırlar. Bizler beğenmiyorsan gider başka iş bulursunun karşılığının beğenmiyorsan aç kalırsın olduğunu biliyoruz.

SANIK ALİ RIZA COŞKUN ‘PATLAMAYA HAZIR’ YENİ BİR ŞİRKET KURMUŞ

Davanın tutuksuz sanıklarından (yaşı nedeniyle tutuklanmayan) Ali Rıza Coşkun’ un patlamanın ardından; akrabaları Hüseyin Can Coşkun ve Abdullah Tekneci ile yeni bir şirket kurduğu öğrenildi.

Şirketin, “Feza Konfeti Eğlence Malzemeleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi” adıyla sicil kaydının yapıldığı tespit edildi.

Coşkun ailesinin Hendek’te katliamın yaşandığı Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’ndan önce de aynı alanda çeşitli isimlerde fabrikaları olmuştu. Bunların hepsinde de ölümlü iş cinayetleri yaşanmış, benzer gerekçelerle kapanan işletmeler, farklı isimlerle üretime devam etmişti.

MAHKEME OLASI KASTTAN EK SAVUNMA İSTEDİ, SANIK TARAFI DAVANIN TAKİP EDİLMESİNDEN RAHATSIZLIK DUYDU

Duruşmada mahkeme heyeti sanıkların olası kasıttan ek savunma vermesini istedi. Bunun ardından söz isteyen sanık avukatlarından Abdullah Tekneci “Bu zamana kadar olası kast hiç gündeme getirilmemişti. Bugün HDP’nin milletvekilleri, CHP milletvekilleri, TİP milletvekilleri, EMEP başkanı burada olduğu için bu talep edilmiştir” dedi.

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA
Duruşmanın ardından aileler ve avukatlar açıklama gerçekleştirdi. Av. Can Atalay, “Şu ana kadar işçilerin göz göre göre ölüme gönderilmesi apaçık dosyada dururken mahkeme olası kasıt dememişti. Biraz önce mahkeme olası kasıtla ceza verebilirim anlamına gelecek şekilde sanıklardan ek savunma istedi. Sonucun ne olacağını bilemiyoruz burada önemli olan bu insanlar ve onlarla dayanışmaya gelenler dişleriyle tırnaklarıyla söke söke bu dosyayı bu hale getirdiler” dedi.
Av. Gülşen Uzuner, “Biz bu davaya toplumun bürün kesimlerini özellikle de emekten yana olan herkesi davet ettik. İşçinin canına saygı duyan, fazla üretim için işçilerin öldürülmesine karşı çıkan herkese çağrı yaptık. Bizim ailelerimiz kendi acılarını yaşayamadı. Dosyanın daha görünür hale gelmesi için röportajlar verdiler. Biz daha yasımızı tutamadık, bizler bu davadan kararı alacağız öyle yasımızı tutacağız. O yüzden bu davayı takip eden herkes başımızın üstündedir ama bizce yeterli değildir. Biz toplumun bütün kesimlerinden destek bekliyoruz” dedi.
ERCÜMENT AKDENİZ: TUHAF OLAN BİZİM BURAYA GELMEMİZ DEĞİL DİĞER SİYASİ PARTİLERİN SENDİKALARIN BURADA OLMAMASIDIR
Duruşma sonrası Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz “Bu dava Türkiye işçi sınıfı için emsal bir davadır. Garipsiyoruz bayatlamış bir şeyi her davada görüyoruz. Adana’ da öldürülen Suriyeli işçi Ali Elhamdan’ın davasında da onu vuran polis ceza aldığında savunma tarafı ‘neden bu davalara siyasi partiler geliyor’ demişti. Aynı yaklaşımı burada da görüyoruz. Ben Emek Partisi’nin genel başkanı olarak CHP’den, HDP ve TİP’ten milletvekili arkadaşlarımızla birlikte ve adını sayamayacağım birçok demokratik kurumdan arkadaşlarla beraber geldik. Garip olan bizim buraya gelmemiz değildir garip olan Ak Partili milletvekillerinin, MHP’li milletvekillerinin İYİ partili milletvekillerinin, Gelecek Partisi, Deva Partisi ve daha adını sayamayacağım partililerin buraya gelmemiş olmasıdır. Çünkü bu davada Halis Yılmaz kardeşimizin cumartesi günü doğum günüydü. Ben hiç tanımadım görmedim kendisini ama yüreğimiz acıdı. O çocuk ve diğer işçiler için bu davanın adaletle sonuçlanması için bu kentin milletvekilleri bugün burada olmalıydı. Biz işçilerin hangisinin hangi partiye oy verdiğine, hangi partiye üye olduğuna bakmayız, işçi işçidir, patron patrondur. Biz her zaman Soma’da Ermenek’te olduğu gibi bu davada da sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar birlikte olacağız söz veriyoruz” şeklinde konuştu.
AKDENİZ, SENDİKALARA SESLENDİ: BUNLAR İŞÇİ DEĞİL Mİ?
Akdeniz sendikalara da çağrıda bulundu: “Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu adına Seyit Aslan burada, kaç duruşmadır geliyoruz. TÜRK İŞ’ in temsilcileri ve ona bağlı sendikaların temsilcileri neden burada yoklar? Bunlar işçi değil mi? HAK İŞ’e bağlı sendikaların temsilcileri neden burada yok? İşçiler arasında fraksiyon, görüş, sendika, konfederasyon ayrımı yapmayın. Yarın ve bundan sonraki günlerde bütün sendikaları buraya bekliyoruz” dedi.
NE OLMUŞTU?

Sakarya’nın Hendek ilçesinde yer alan Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında 3 Temmuz 2020 tarihinde yaşanan iş cinayetinde 7 işçi yaşamını yitirmiş, 127 kişi de yaralanmıştı.

Olayın ardından Hendek Cumhuriyet Başsavcılığının açtığı soruşturma kapsamında, patlamada ihmali olan patronlar Yaşar Coşkun ve babası Ali Rıza Ergenç Coşkun, Fabrika Müdürü ve Genel Ustabaşı Hasan Ali Velioğlu, Genel Ustabaşı Erşan Öztürk, İş Güvenliği Uzmanı Aslı Bozkurt, Sorumlu Müdür Ahmet Çağırıcı hakkında “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2’şer yıl 8’er aydan 22’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davada Patron Yaşar Coşkun ile Genel Ustabaşı Hasan Ali Velioğlu, tutuklu yargılanırken, diğer sanıklar tutuksuz yargılanıyor.

Aileler ise sanıkların bilinçli tak sirle değil olası kastla yargılanmala rını istiyor. Gün geçtikçe davaya katılım sayısının düştüğünü dile getiren işçi aileleri, başta sendikalar ve siyasi partiler olmak üzere herkese davaya katılım çağrısı yapmıştı.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Hendek davası | İşçi kadınlar ‘Haline şükret’ diye...

Hendek Davası bugün. Coşkunlar havai fişek fabrikasında çalışan ve patlama sırasında çalışan kadın i...

Hendek ailelerinden çağrı: Bizi yalnız bırakmayın...

Hendekli aileler sendikalara, siyasi partilere ve tüm işçilere çağrıda bulunuyor: “Bir Soma daha yaş...

Hendek iş cinayeti davası | 'Resmen organize suç ö...

Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda 7 kişinin hayatını kaybettiği, 128 kişinin de yaralandığı...