Denizli’nin Pamukkale ilçesinde geçtiğimiz yıl ayrılmak istediği eşi tarafından katledilen Hafize Kurban’ın cinayet davasının beşinci duruşması Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya koronavirüs salgını dolayısıyla kadın örgütleri ve basın görevlileri alınmadı.  

Mahkemeye Hafize Kurban’ın kız kardeşi Hacer Balık ve Babası Mustafa Balık müşteki olarak katılım sağladı. Katil zanlısı Uğur Kurban tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile canlı olarak katıldı.

Mahkemenin başlangıcında müşteki Avukatı Eylem Esra Atar, zanlının en ağır cezaya çarptırılmasını talep etti. Savcı mütalaasında “tasarlayarak eşi kasten öldürme, eşe karşı kasten yaralama, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi” suçlarına dayanarak katil zanlısı Uğur Kurban’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını istedi.

KADIN KATİLİ ‘ADALETE GÜVENİYORUM’ DEDİ

Mahkeme hakimi duruşmayı 3 Temmuz 2020 saat 14:00’e erteledi. Bu duruşmanın karar duruşması olması bekleniyor.

NE OLMUŞTU?

Olay sonrası Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Uğur Kurban hakkında “tasarlayarak eşi kasten öldürme, eşe karşı kasten yaralama, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi” suçlamalarıyla hazırlanan iddianame, Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek dava açıldı.

EKMEK VE GÜL: DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ
Hafize Kurban davasının beşinci duruşmasının görülmesinin ardından Denizli Ekmek ve Gül Kadın Grubu açıklama yaptı. Açıklamayı grup adına yapan Seher Zeytun Doğan davanın takipçisi olacaklarını ve cinayetlerin önlenmesi için 6284 Kanunu’nun ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğini hatırlattı.
Zeytun Doğan açıklamasında “Ülkede her gün en az bir kadın erkekler tarafından öldürülürken, en yakınımızda da Hafize Kurban boşanmak istediği eşi Uğur Kurban tarafından katledildi.
Her kadın cinayeti davasında katili aklamaya çalışan ifadeler hep karşımıza çıkar burada da olduğu gibi, kadınların hayatları söner ve bu anlayış kadınların yaşamına kastetmeye devam eder. Asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz! Bulunduğumuz her yerde yaptığımız gibi erkekler tarafından katledilen kızkardeşlerimizin davalarının takipçisi olacağız” dedi.
‘6284 VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ UYGULAYIN!’
Devlete kendi yasalarını uygulama gerekliliğini hatırlatan Seher Zeytun Doğan, yaşam ve korunma gibi en önde gelen yurttaşlık haklarının kadınlar için amasız, fakatsız uygulanmasını talep etti.
Bugün bazı iktidar vekillerinin 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a ve İstanbul Sözleşmesi’ne şuursuz bir biçimde imza attıklarını, hata yaptıklarını söyleyecek kadar ileri gittiğini ifade eden Zeytun Doğan şu ifadeler ile açıklamasını sonlandırdı;
“Kadınlar yaşam biçimlerinin değerlendirilmesi hakkını kimseye ve özellikle bu sisteme vermeyecektir! Buradan bir kez daha söylüyoruz; kadın cinayetlerini adeta azmettiren cezasızlık ve iyi hal indirimlerine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir kadının daha yaşam hakkının gasp edilmesine izin vermemek için alanlarda ve her yerde olacağız. Erkek egemen sisteminizi hayatlarımızdan atana kadar, eşitlikçi ve özgür bir dünyayı kurana kadar da mücadeleye devam edeceğiz”.