Polislerin Hakkari’deki uyuşturucu ve fuhuş çetesinin haberini yapan JINNEWS muhabiri Rabia Önver’in evine baskın düzenlenmesine dair konuşan Rabia’nın avukatı Azad Özer ev arama kararının hukuki olmadığını söyleyerek "Savcıyla yaptığımız görüşmede Rabia’nın ifadesinin alınmasının gerekmediğini söyledi. GBT’de de bir sakınca yaşanmayacağını aktardı. Bu kolluk tarafından alalacele verilmiş bir karar” dedi.

JINNEWS muhabiri Rabia Önver’in Hakkari’deki fuhuş ve uyuşturucu çetesine dair “Colemêrg’te özel savaş” başlıklı dosya haberi gündem olmuştu. Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Kışla mahallesinde 20 Eylül akşam saatlerinde Önver’in evine Hakkari Cumhuriyeti Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında polisler tarafından baskın düzenlendi, dijital mataryellerine el konuldu. Evinde olmayan Önver hakkında "yakalama" kararı çıkarıldığı öğrenilmişti.

ACELE BİR REFLEKSLE ARAMA YAPTILAR

Ancak Rabia Önver’in avukatı Azad Özer polis tarafından gözaltı kararı olsa da savcının Rabia’nın ifadesini almadığını söyledi.

Gazetemize konuşan Özer “Acele bir refleksle bir ev araması yaptılar. Savcıyla yaptığımız konuşmada Rabia’nın ifade vermesine gerek olmadığı söylendi” dedi. Cuma günü evinin basıldığını ve Rabia evde olmadığı için gözaltı yapılmadığını belirten Avukat Özer “Savcıların gözaltı talebi de vardı ama Rabia hanım ikametinde olmadığı için gözaltı yapamadılar. Savcılık bunun için tutanak hazırlayıp dosyaya ekledi. ‘Şahsın yakalanması için çalışmalar devam ediyor’ diyerek durumu bildirdiler" ifadelerini kullandı.

ARAMA VE YAKALAMA İÇİN HAKİM KARARI YOK

Pazartesi günü dosyayı incelediğinde bir hukuksuzlukla da karşılaştığını belirten Azad Özer, kolluğun ev araması yapması için hakim kararına ihtiyaç olduğunu ama dosyada sadece savcılık kararı olduğunu vurguladı. Özer "Arama ve yakalama kararı için hakim kararına ihtiyaç vardır. Polis sadece gözüyle odanın içerisinde bir arama yapabilir. Ama polisler evi altına üstüne getirecek şekilde bir arama yaptılar ve bu aramada gazetecilikte kullanılan materyallere de el koydular. Dosyayı incelediğimizde ev araması yapılacağına dair sulh ceza hakimliğinin kararı da mevcut değildi” dedi.

SAVCI: RUTİN HAYATINA DEVAM ETSİN

Rabia Önver ile sürekli irtibat halinde olduklarını da aktaran Avukat Özer, savcıyla yaptığı görüşmeyi ise şu şekilde aktardı: "Müvekkilimizle sürekli irtibat halindeyiz. Savcı ile görüştüğümüzde kendisinin ifade vermek için gelebileceğini aktardım ama savcı ‘Avukat bey, Rabia hanımın ifadesini almayacağım, acele bir durum değil’ dedi. ‘O zaman gözaltı talebini neden yaptınız?​’ diye sorduğumda ise savcı ‘Ev aramasıyla beraber gözaltı talebinde bulunduk ama infaz vermediler ben de vazgeçtim’ dedi. Üstelik savcı GBT taramasına dair de ‘Yakalama kararına dair bir durum yok, rutin hayatına devam etsin, GBT’de de herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmayacak’ dedi.”

Azad Özer savcının kendisinin yakalama olmayacağını söylediğini ama bu dosyayı işleyen kolluk dosyasında yakalama çalışması yürütüldüğüne de dikkat çekerek “Alelacele bir refleks göstermek için böyle bir duruma girdiklerini düşünüyorum” dedi.

YANILTICI BİLGİYİ ALENEN YAYMA

Avukat Azad Özer, soruşturma dosyasına göre; Rabia Önver’in dezenformasyonla mücadele adı altında getirilen Sansür Yasası kapsamındaki “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla suçlandığını ve haber içeriklerinin de dosyaya konulduğunu da ekledi.

NE OLMUŞTU?
JINNEWS muhabiri Rabia Önver’in Hakkari Yüksekova’daki evine 20 Eylül’de polisler tarafından baskın yapıldı. Hakkari Cumhuriyeti Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yapılan aramada dijital materyallere el konulurken evde olmayan Önver hakkında "yakalama" kararı çıkarıldığı öğrenildi. Önver’in hazırladığı "Colemêrg’te özel savaş" dosya haberinin yayınlanmasının ardından evine baskın düzenlenmişti. Önver’in haberleri fuhuş ve uyuşturucu suçlarını işleyenlerin nasıl korunduğuna dikkat çekiyordu.
Önver’in “Colemêrg’te özel savaş” başlıklı dosya haberlerinin ilki “Emniyet ve savcılık fuhuş çetesini koruyor!” başlığıyla yayınlandı. Haberde 17 yaşındaki P.K.’ye şiddet uygulayan bir kadının kimler tarafından korunduğuna dikkat çekiliyor. Kadının 25 kişiden oluşan bir çete grubunun lideri olduğu belirtilirken, çetenin, yaşları 15-21 arasındaki çocuk ve genç kadınları fuhşa ve uyuşturucu kullanımına zorladığı kaydedildi. Çetede bulunanların çoğunluğu ise AKP’li yöneticilerin çocukları ve akrabalarından oluştuğu iddiaları yer aldı.
“Fuhşa zorlanan kadının ailesine emniyet ve yargı tehdidi” başlıklı dosyanın ikinci haberinde ise, uyuşturucuya alıştırılan P.K.’nin annesi N.K.’nin anlatımlarına yer verildi. Anne N.K., çete lideri kadının korucu ve polis olan aile bireyleri tarafından tehdit edildiğini belirtti.
Dosyanın üçüncü haberi ise “Ölümle tehdit edilen R.S.: Ayşegül’ün arkasında kimler var?​” başlığı ile yayınlandı. Çete lideri kadının şiddetine maruz kalan bir başka kadın olan R.S.’nin anlatımlarına yer verilen haberde, çete liderinin emniyet tarafından korunduğu iddia edildi.

Fotoğraf: MA