Çocuk istismarına karşı bütün memleketi güvenli bir alan yapmalıyız!
Ege Mahallesi’nde çocuk istismarı konulu panel düzenlendi. Panel katılımcılarından Psikolog Aylin Akçay ‘Bütün çocukları koruyacak bir sistemi kurmalıyız’ dedi.

Ankara Ege Mahallesi’nde çocuk istismarı üzerine düzenlenen panelde, istismara karşı neler yapılması gerektiği, istismara maruz kalan çocuklarla nasıl bir iletişim kurulacağı ve çocuklara nasıl davranılması gerektiği üzerine konuşuldu. Panel konuşmacılarından Psikolog Aylin Akçay “Çocukları kendilerini korumaları için yetiştirmeliyiz. Bu eğitimle yetişmeyi tüm kamu kurumlarından talep etmeliyiz. Bütün çocukları koruyacak bir sistemi kurmalıyız” diye konuştu. Psikolog İsmail İnan ise, “Çocuklarımıza güvenli bölgeyi sağlıyoruz ancak bu alanları sadece oturduğumuz semtin parkı ve evimizle sınırlandırmak yetmeyecektir. Bütün memleketi güvenli bir alan yapmalıyız” dedi.

Psikolog Aylin Akçay ve İsmail İnan’ın sunumlarıyla katıldığı panelde konuşan Muhtar Ali Kahraman muhtarların sosyal sorunların çözümü ve toplumsal bilincin oluşturulması için uğraşması gerektiğini belirtti. İstismar ve benzeri konulara diğer muhtarlıklar tarafından da dikkat çekilmesi için iletişim halinde olduklarını söyleyen Kahraman, “Muhtarlar sadece yol ve su işlerini çözmek için göreve gelmemeli. Sosyal sorunların çözümü ve toplumsal bir bilinç oluşturulması için de uğraşmalı” dedi. Kahraman, son zamanlarda yaşanan istismar olaylarının gün yüzüne çıkmasıyla böyle bir paneli yapmaya ihtiyaç duyduklarını belirtti.

‘BÜTÜN ÇOCUKLARI KORUYACAK BİR SİSTEM KURMALIYIZ’
Psikolog Akçay, tüm dünyada 18 yaşına kadar olan kişiler çocuk sayıldığı halde Türkiye’de 15 olan sınırın ise 12 ye çekildiğine dikkat çekti. Akçay, çocuk koruma kanunlarının da bu durumda 12 yaşından büyük çocukları kapsamadığını belirtti. Çocukların istismardan nasıl korunabileceğini anlatan Akçay “Çocuklarımızı herkese karşı korumalıyız. Çocukları da kendilerini korumaları için yetiştirmeliyiz. Bu eğitimle yetişmeyi tüm kamu kurumlarından talep etmeliyiz. Bütün çocukları koruyacak bir sistemi kurmalıyız” diye konuştu. Psikolog İsmail İnan ise, “Çocuklarımıza güvenli bölgeyi sağlıyoruz ancak bu alanları sadece oturduğumuz semtin parkı ve evimizle sınırlandırmak yetmeyecektir. Bütün memleketi güvenli bir alan yapmalıyız” dedi. İnan çocuklarla iletişim halinde olunmasının ve çocukların duygusal ve psikolojik değişimlerinin izlenmesinin önemine dikkat çekti.

‘SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜ BİZE KİMSE SORMAZ’
Akçay’ın “Meclisten bu sorunların nasıl düzeltilebileceğini size sorsalar nasıl cevap verirsiniz?” sorusu üzerine katılımcı kadınların ilk tepkisi “Bize kimse sormaz” cevabı oldu. Sonrasında cevap veren kadınlar aile planlaması yapılması, taciz, şiddet, istismara dair eğitim merkezlerinin açılması, kamu kurumlarında eğitim verilmesi gerektiğini söyledi. Kadınlar, istarmar vakalarının artmasınının sebebinin de “olanak sağlanması, teşvik edilmesi ve üzerinin kapatılıyor olması” olduğunu söylediler.

‘ÇOCUKLARI PARKA YALNIZ ÇIKARMIYORUZ’
“Çocuklarımızı nasıl koruyacağız?” sorusuna cevap veren kadınlar, çocuklarını parka dahi yalnız çıkarmadıklarını, akrabaların veya yabancıların olduğu ortamlara götürmediklerini, uzak tuttuklarını ifade ettiler. Çocukla ebeveyn arasındaki ilişkide iletişimin kesintisiz olması gerektiğine dikkat çeken bir katılımcı “Doğru bilgiyi bizlerin öğrenmesi gerektiği şekilde çocuklarımıza anlatmamız gerekir” dedi. Katılımcılardan bir diğeri, istismar olaylarının cezai yaptırımının idam ya da hadım olmasının insan haklarına aykırı olduğunu belirterek, bu işin toplumsal olarak çözülmesi gerektiğini söyledi.



İlgili haberler
5 MADDEDE SAYIYORUZ: Çocuk istismarında gerçek önl...

Çocuklara cinsel istismar gündem olduğunda hissettiğimiz duyguların başında öfke ve çaresizlik geliy...

GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuk istismarında gerçek çözüm...

Çocuk istismarı “bireysel sapıklık” olmadığı gibi bunun çözümü de “idam, hadım” değildir. Peki gerçe...

Çocuk istismarına öfkemiz net, peki ya çözümümüz?

25 yıl önce Boyabat’ta arkadaşımın ‘aleme ibret olsun, başka çocukların başına aynısı gelmesin’ diye...