‘Ayakta kalabilmek için her şeyden kıstık, daha ne kadar kısabiliriz?’
Adana’nın Yüreğir ilçesinde yaşayan 2 esnaf biri emekli 3 kadın, geçinebilmek, dükkanlarını döndürebilmek için her şeyden kıstıklarını söylerken, geleceklerinden de endişeli.

Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Akdeniz Mahallesi’nde 3 kadınla gelen elektrik zamlarını, her geçen gün ağırlaşan ekonomik koşulların kadınların yaşamına nasıl yansıdığını konuştuk. Geçinebilmek için elektrikli aletleri kullanmadıklarını, battaniye ile ısındıklarını, sebzeleri artık tane ile aldıklarını anlatan kadınlar, “Daha ne kadar kısabiliriz?” diye soruyor.

‘OLANI YİYORUZ, TAMAMEN EKSİDEYİZ’

Kuaförlük yapan Dilek Aybirdi ve pizza fırını işleten İlknur Yüksekbaş, çalışıp kendi parasını kazanmak için mücadele ediyorlar. Üretmek isteyen kadınlar gelen zamlarla bu mücadelenin her geçen gün zorlaştığını anlatıyorlar. Giderleri azaltma adına odun sobası kurmak zorunda kaldığını anlatan Dilek Aybirdi, işyeri kira olmamasına rağmen zamlar karşısında işyerini kapatmamak için direndiğini ifade etti. Eskiden 30 liraya aldığı malzemelerin şimdi 100-130 lira olduğunu söyleyen Aybirdi, “Kadınlara bakım yapmak bile artık lüks hale geldi. İş yerine 1000 lira elektrik faturası geldi. 1100 lira da eve geldi. Faturaya verdiğim para aylık kazancım bile değil. Klimam var ama kullanamıyorum. Odun sobası kurmak zorunda kaldım. Işıkları kapatıyorum, tasarruf adına elimden ne gelirse yapıyorum. Bilmiyorum daha ne kadar kısabiliriz?” dedi.

İnşaat işinde olan eşinin bir yılda bir iki iş alıp çalışabildiğini anlatan Aybirdi, “3 çocuğun servisi, etüdü derken masrafların daha da arttığını belirterek şunları söyledi, “Çocukların etüdü, servisi var. Hatta bir kızım üniversiteye hazırlanacak, onu etüde dahi gönderemiyorum. Bir de 4 yaşında bir kızım var. Onun da masrafı çok. Mağdur durumdayız. Birikim zaten yok. Olanı da yiyorsun, tamamen eksideyiz” dedi.

‘AYAKLARIM ÜZERİNDE DURMAK HER GÜN DAHA DA ZORLAŞIYOR’

Eşitlik olmadığını ifade eden Aybirdi, “Evet ayaklarımın üzerinde durmaya çalışıyorum. Ama gittikçe bunu daha zora sokmaya çalışıyorlar. Kadın evde, çocuğuna bakıyor, çalışıyor ama eşitlik yok. Her gün iki üç kadın cinayeti görüyorum. Çocuklarım için çok korkuyorum. Ne kadar daha haykırabiliriz? Kendimi geçtim, bari çocuklarımız için güzel şeyler olsun” diye konuştu.

‘TAM TOPARLAYACAĞIZ DERKEN YENİ ZAM GELİYOR’
İlknur Yüksekbaş’ın eşi ile birlikte işlettiği pizza fırını mahallede pizza yapan tek işletme. Yüksekbaş, yaptıkları pizzanın mahalle dışından da ilgi gördüğü için siparişlerin eskiye göre arttığını anlattı. Ancak kazançları pizzanın ünü ile aynı oranda artmıyor. Bir emekçi mahallesinde satış yaptıkları için gelen zamlarla aynı oranda fiyat artışı yapamadıklarını ifade eden Yüksekbaş, şunları söyledi, “Her gün zam yapamıyoruz ama aldığımız ürünlere her gün zam geldiğini görüyoruz. Bu da bizi ekonomik ve psikolojik anlamda yoruyor. Çünkü altından kalkamayacağımız günler oluyor. Toparlayacağımızı düşündüğümüz anlar oluyor. Bir bakıyoruz yeniden bir zam geliyor” dedi.
‘EKONOMİNİN DÜZELMESİNİ İSTİYORUZ’
Kışın birçok soğutucuyu kapattıkları halde önceki faturaların 3 katı elektrik faturası ödediklerini anlatan Yüksekbaş, “Çok soğuk aylarda 600-700 geliyordu. Şimdi 2 bin liraya yakın fatura geldi. Odun pizzası yapıyoruz. Pişirim için elektrik harcamıyoruz. Derin dondurucumuz var, pizza dolabımız, içecek dolabımız var. İçecek dolabımızın biri kapalı. Tüm ürünleri tek dolapta muhafaza etmeye çalışıyoruz. Dolapların hepsini çalıştırdığımız yaz aylarında gelen fatura bize kışın geldi. Evde odun sobası kullanıyoruz, elektrikli bir ısıtıcı kullanmadığımız halde 600-700 lira geldi. Ekonomik bir istikrar olursa, çalışan bir insan olduğum halde birçok şeye yetemiyorum. Çocuklarımızın ihtiyaçlarını taksitle almaya çalışıyoruz. Ekonominin düzlemesini istiyoruz” diye konuştu.
‘BATTANİYE İLE ISINIYORUZ, SEBZEYİ TANE İLE ALIYORUZ’

Evine konuk olduğumuz Gönül Büyükküpeli de sadece emekli maaşlarının olduğunu belirterek geçinebilmek için evdeki elektrikli aletleri kullanmadıklarını, battaniye ile ısındıklarını, sebzeleri artık tane ile aldıklarını anlattı. 3 hafta evde olmamalarına rağmen son elektrik faturalarının 450 lira geldiğini ifade eden Büyükküpeli, “Tüm ayda herhalde emekli maaşımızın yarısı gider. Bunun yanında erzak fiyatları çok arttı. Yağın yanına yaklaşılamıyor. Eskiden iki kilo patlıcan alıyorsan şimdi sayı ile almaya başladık. Artık 3 tane patlıcan alıyorum, tek domates almaya başladık. Hiçbir şeyi kilo ile alamıyoruz. Markette 2-3 parçaya 400-500 lira gidiyor” dedi.

Maaşın büyük bölümünün su, elektrik faturası ve mutfak tüpüne gittiğini anlatan Büyükküpeli, “Bu sene odun bile alamadım, kömür alamadım. Elektrikli soba da yakılamıyor. Evde battaniye, yorganla dolaşmaya başladık. Tost makinesi çalıştırmaz olduk, çamaşır makinesi haftada bir defa. Çamaşırı biriktiriyoruz. Ütü kullanmıyoruz, fön kullanmıyoruz. Televizyonu açamaz olduk. Nasıl yaşayacağız bilmiyoruz! Bu hükümetin düşmesi lazım. Kadın olarak haklarımı savunamıyorum. Aydın insanların hepsi içeride, düşünce özgürlüğümüz bile kısıtlı. Kadınlar ikinci planda. Bu hükümetin düşmesi lazım” şeklinde konuştu.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Geçim sıkıntısı kadınların sırtına nasıl biniyor?

Dersim’de 135 kadınla yüz yüze yapılan ankette ve Kocaeli’de kadınlarla yapılan anket görüşmelerinde...

Geçim derdi ‘İyi ki çocuk sahibi olmamışım’ dedirt...

Düdüklü tencerede biriken buhar ısısı gibi kadınların sabrı da öyle birikmiş. Herkes patlayacak yer...

Artan geçim sıkıntısıyla, zamlarla kadınlar nasıl...

İstanbul Şişli'de kadınlara mikrofon uzattık ve artan geçim sıkıntısıyla, gün aşırı gelen zamlarla n...