Atatürk Kız Öğrenci Yurdunda kalan bir öğrenci: Merhaba. Ben, bugünlerde Çinçin-Gülveren tarafına taşınmak istenen Atatürk Kız Öğrenci Yurdunda kalan bir öğrenciyim. Yurdumuz Ankara’daki birçok üniversiteden öğrencinin kaldığı 1800 kişilik bir yurt. Yazın boya badanası ve tadilatı yapılmasına ve bize iki yıl daha kapanmayacağı söylenmesine karşın geçtiğimiz günlerde gelen bir yetkilinin “İki üç gün içinde boşaltacaksınız” demesiyle mağdur edildik. Sorularımızın bir kısmına cevap bile verilmedi. “Güvenliğimizi nasıl sağlayacaksınız” dediğimizde sorumluluğu üstlerinden attılar. Geçtiğimiz gün 5-6 kız öğrenci akşam 8 gibi giderek yurdun bulunduğu yeri görmek istedik. Etrafında mezarlık olan, doğru düzgün ışıklandırması bulunmayan, uyuşturucu ticaretinin döndüğü, güvenlik açısından sıkıntılı bir yer. Orada durduğumuz kısa sürede bile 4-5 araba durup laf attı. Öğrenciler olarak çok tedirginiz. “Kapıya 3 tane ekip arabası koyarız” diyorlar. Metrodan oraya 30 dakika yürüme mesafesi var. 300-400 metre de mezarlığın oradan yürümek zorundayız yurda ulaşmak için. Ekip arabası ne kadar alanı koruyabilir? Bulunan tek çözüm bu mu?

Öte yandan Çinçin’deki yurdun ücreti şu anki yurdumuzdan 140 lira daha fazla. Bize bir anda “Yeni yurda taşınacaksınız” deniyor ve bu 140 liralık farkı ödeyebilmemiz bekleniyor. Çoğumuz bu farkı ödeyemeyiz. Örneğin ben annemden para istemeye çekindiğim için üç hafta yurttan çıkamadım. Peçete, bırak onu su almaya para yoktu cebimde. Bize nasıl bir anda “340 lira ödeyin” derler? “Çarşamba-Perşembe yurdu boşaltın” diyorlar. Binlerce lira tadilat masrafı yapılan yurdu birkaç ay bile kullanılmadan yıkmak istiyorlar. Ekonomi kötüyken bir yurdun tadilatına bu kadar para harcayıp hemen peşine yıkmak nasıl bir mantık?

Öğrenciler olarak bir araya gelerek sesimizi çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Biz parası olan çocuklar değiliz. Daha iyi bir yurt veya ev bulabilecek durumumuz yok. Burs ve kredilerle geçinirken 140 lira fazla yurt ödeyebilecek durumumuz da yok. Yurdun önünde oturma eylemi yapıp dönem bitene kadar burada kalmayı talep edebiliriz. Dönem sonunda ise daha güvenli bir yurda yerleştirilebiliriz. Her gün canımızdan endişe ederek okula gidip gelmek istemiyoruz.

HEM GÜVENSİZ HEM PAHALI HEM UZAK

1800 kişilik olan yurdun bu yaz tadilat ve onarımı yapıldı, aynı zamanda yeni dönem için kayıt alındı. 2019-2020 eğitim dönemi başlangıcıyla birlikte arkadaşlarım gönül rahatlığıyla yurtlarına dönmüş, yurttan ayrılma durumunda herhangi bir alternatif düşünmemişlerdi. 23 Eylül tarihinde KYK İl Müdürü Ferhat Türkoğlu’nun yaptığı açıklamaya göre Atatürk Kız Öğrenci Yurdu bu hafta sonuna kadar boşaltılacak, öğrenciler güvenli olmayan Gülveren’de önceki yıllarda özel yurt otel olarak kullanılan yurda yerleştirilecek. Bahsedilen bölgenin güvenlik açısından sıkıntılı bir bölge olduğunu Ankara’da yaşayan herkes bilir. Aynı zamanda o bölgeye metro çok uzak, otobüs hattı yok ve dolmuşlar ise belli bir saatten sonra ulaşım sağlamıyor. Konum itibariyle hiçbir üniversiteye de yakın değil.

Yeni yurdun ücreti de Atatürk yurduna göre daha fazla. Yurtta kalan birçok kişi yurdun ücretini KYK’den aldığı öğrenim bursu veya kredisiyle ödüyor ve başka geliri yok. Yerleşilmesi istenen yeni yurdun ücretinin 340 TL olduğu açıklanmış. Sadece KYK’den aldığı 500 TL ile üniversite okumaya çalışan bu insanlar 340 TL yurt parası ödeyip geriye kalan parasını da bu yurda ulaşım sağlamak için harcarsa nasıl insan gibi bir hayat sürecekler sormak isterim. Atatürk Yurdu’nun -söylendiği üzere- yıkılması zorunlu ise başka bir KYK binası ayarlanabilir veya öğrenciler yurda kayıt yaptırıp yurda yerleşmeden önce durumdan haberdar edilip maddi ve manevi mağdur edilmeyebilirdi. Dönem açıldıktan sonra insanlara alternatifi düşünme şansı verilmeden böyle bir karar alınması 1800 öğrencinin mağduriyetinin en büyük kanıtıdır. Bu yurdun yıkılmasındaki amaç ve yarar nedir?

Kimse açıklama yapmıyor. Mağdur olan öğrencilerin soruları cevaplanmıyor. Üstelik öğrencilere yapılan açıklama sırasında maddi imkansızlıkları nedeniyle yeni yurt ücreti olan 340 TL’yi ödeyemeyeceği için yurttan ayrılacağını açıklayan öğrencilere tehditvari söylemlerde bulunuldu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bu durumu sosyal medyaya taşıyan öğrencilerin tespit edilip disiplin cezası verileceği de dile getirildi. Bu haksızlığa, bu mağduriyete hep birlikte dur demeliyiz. Biz sadece insanca yaşamak, eğitim almak ve bu memlekete hizmet etmek için bu yurt odalarını dolduran kimseleriz, bize yapılan bu muamele kabul edilemez.