Afetlerin ardından hayvanların sağlığı ve yaşamı da kontrollü bir şekilde planlanması gerekenlerden. Antakyalı gönüllü Veteriner Hekim Hatice Mermer, tek ilgilendiklerinin hayvanların sağlığı olmadığını, halk sağlığından da sorumlu olduklarını söylüyor. Havaların ısınmaya başlamasıyla hastalık riskinin de arttığını söyleyen Mermer, hayvanlar arasında yayılan hastalıkların insanlara da bulaşma riski olduğunu vurguladı.

Antakya merkezinde devasa Antakya yazısının arkasındaki yeşillik alanda Mustafa Kemal Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde tanışan 4 veteriner hekim, depremlerin ardından ilk hafta içerisinde gönüllü olarak veteriner hekim hizmeti vermeye başlamış. Kurdukları çadırlarda hayvanların sağlık kontrolleri yapılıyor, hayvanların sahipleri bulunmaya çalışılıyor, farklı şehirlere hayvanların transferleri yapılıyor.

Çadır bölgelerinde hayvanların sağlık kontrollerinin yapıldığı bir çadırları var. Bunun yanında özel bir kedi çadırı var, buradaki kedilerin bir kısmı sahiplerini bekliyorlar, bir kısmının ise tedavileri sürüyor. Tedavilerinin bir parçası olarak güneşlenmeye çıkarılmış kediler kafeslerinin içinde. Veteriner hekim meslektaşlarının dayanışması ile edindikleri yoğun bakım ünitesinde yeni doğmuş, gözleri bile açılmamış yavru kediler… Hayvanların tedavileri, bakımları, sağlık kontrolleri, transferleri için pek çok ihtiyaç var. Bu ihtiyaçları farklı şehirlerdeki meslektaşları ile karşılamaya çalışıyorlar.

‘DİĞER HAYVANLARIN SAĞLIĞINI DA DÜŞÜNÜYORUZ’

Hatay olağan zamanlarda da bir geçiş şehri olduğundan hastalıklar açısından endemik bir bölge olduğu için Hatice Mermer bu transferleri kontrollü bir şekilde gerçekleştirmeye çalıştıklarını söylüyor: “Çünkü buranın belli bir habitatı var, buranın belli bir florası var. Bu floradaki hayvanları gönderirken diğer şehirlerde salgın hastalıklara sebep olmamak gerekiyor. Her fauna kendine özgüdür. Farklı mikroorganizmalar girdiği zaman buna aşırı tepkiler gösterebilirler. Depremzedeleri düşündüğümüz kadar diğer hayvanları da düşünmemiz gerekiyor. Diğer şehirleri de düşünmeye çalışıyoruz. Elimizden geldiğince burada tedavisi tamamlanmış veya sağlıklı olduğunu bildiğimiz hayvanları kontrollü bir şekilde göndermeye çalışıyoruz.”

TRANSFER NASIL SAĞLANIYOR?
Antakya’da çadır bölgeleri ile karşılaştığımızda bazı hayvanların transfer işlemini gerçekleştiriyorlardı. Çip kontrolü yapılmadan hiçbir hayvanın transferini yapmıyorlar, çipi olmayan hayvanların da sahiplerine ulaşabilmek için ilanlar yayımlıyorlar. Sağlık kontrolü yapılan hayvanların çadır alanında bir hafta bekleme süreleri oluyor. Veteriner hekimlerin ilk amaçları sahiplerine ulaşmak. Sahiplerine ulaşılamayan hayvanların ise yeni yuvalara gönderilmesini sağlamaya çalışıyorlar. Yeni yuvalar da bulunamıyorsa yaşam alanları kuruluyor, yaşam alanlarına göndermeye çalışıyorlar.

‘BİRBİRİMİZDEN HABERDAR OLABİLECEĞİMİZ BİR AĞIMIZ OLABİLSEYDİ’

Kendileri gibi hizmet vermeye çalışan pek çok gönüllü yerli ve deprem bölgesinin dışından gelen veteriner hekim olduğunu söylüyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi barınağı da bu süreçte aktif bir şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Ancak orada da yetersizlikler olduğunu duymuşlar. Olabildiğince tüm ihtiyaçlara yanıt vermeye çalışıyorlar imkanları ölçülerinde ancak Hatice Mermer, daha büyük bir şekilde organizasyon kurulması gerektiğini söylüyor: “Birbirimizle mutlaka iletişim kurmamız gerekiyor. Bize deprem en çok iletişim kurmanın önemini gösterdi. Türk Veteriner Hekimler Konseyinin ellerinden geleni yaptıklarını düşünüyorum. Keşke daha büyük bir ağa sahip olabilseydik. Keşke herkesin birbirinden haberdar olduğu bir ağımız olabilseydi.” Hatay aynı zamanda hayvancılığın yoğun olduğu bir şehir, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların da tedavisi, sağlık kontrolü de bir o kadar önemli. Ancak Mermer, ahırların yıkılmasıyla pek çok hayvanın kesime gönderildiğini anlatıyor. Büyük hayvanların sağlık kontrolü için de bu konuda uzmanlaşmış gönüllü veteriner hekimlerin çalışma sürdürdüğünü belirtiyor.

‘BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ’

“Şu an Antakya’da hayat kalmamış durumda. Belli ki uzunca bir süre daha olmayacak. Etrafta insanlar gitgide çekildiler. Çevrede gördüğümüz insanlar eşyalarını almaya gelenler, cenazelerini almaya gelenler, kendi hayvanlarını aramaya gelenler, gönüllüler” diye Antakya’yı anlatan Hatice Mermer, insanların yaşadıkları travmanın etkisiyle şehir değiştirdiklerini ancak şehirde hâlâ yaşayan, ihtiyaçları olan insanlar, hayvanlar olduğunu söylüyor. “İhtiyaçları şu an için temin edebiliyor olabiliriz ancak 3-5 ay sonrasında da burada olmaya devam edeceğiz. Onlar da burada olmaya devam edecekler. Hatay bizim şehrimiz diyorsak da buradan bütün hayvanları, bütün herkesi çıkaramayacağımızı kabul etmemiz gerekiyor” diyen Hatice Mermer, “Hâlâ Hatay’da yaşayan birileri kalmaya devam edecek. Şehrimizi yeniden inşa etmek için buradayız. Gerçekten birlikte güçlüyüz” diyor.