24 Mart 2021| Kadınlar sokakta olmaya devam ediyor!
Türkiye'nin pek çok yerinde kadınlar İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararına karşı seslerini yükseltmeye devam ediyor.
İSTANBUL 

BAKIRKÖY'DE KADINLAR: ÖLDÜRÜLEN HER KADININ FAİLİ KADAR SUÇLUSU DEVLETTİR

İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına karşı Bakırköy Özgürlük Meydan'ında bir araya gelen kadınlar, "Kararı tanımıyoruz" dedi.

"İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz" pankartı açan kadınlar "Fesih kararını geri çek", "Karar hükümsüzdür", "Birbirimizin çaresiyiz, vazgeçiyoruz" dövizleri taşıdı.

Yürüme kararları yasaklanan kadınlar, mor kurdelelerle zincir oluşturarak karara tepki gösterdi.

Kadınlar adına açıklamayı okuyan Şeyda Ataş, "Bir sonraki kadın cinayetinde ortalıkta ikiyüzlü açıklamalar yaparak, cezasızlığın kol gezdiği bir ülkede, ağır ceza getireceğiz safsataları ile kamuoyunu yatıştırmaya çalışacaklar. Biz ise biliyoruz ki şiddete maruz kalan, öldürülen her kadının, fail kadar suçlusu devlettir" dedi.

Sık sık "Kadın cinayetleri politiktir", "Trans cinayetleri politiktir", "Jin Jiyan Azadi" sloganları atıldı.

Kadınlar şarkılarla İstanbul Sözleşmesinden geri çekilme kararını protesto etti.

Fotoğraf/Video: Eylem Nazlıer

KARTAL

Kartal Kadın Dayanışması çağrısıyla bir araya gelen kadınlar "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" pankartını açarak seslendi: "Kararı geri çek, Sözleşmeyi uygula!"

Basın açıklamasını okuyan Nesrin Gülbahar, “İstanbul Sözleşmesi’ni tartışıp duruyorlar, çünkü kadınların şiddete mahkum olmasını istiyorlar. Kadınlar hayır diyemesin, kadınlar şiddete ses çıkaramasın, kendi hayatları hakkında karar alamasın istiyorlar. Kadınları korumakla yükümlü olan devlet ise erkek devlet olduğunu bir kez daha gösterip bizlerin, kadınların haklarını, can güvenliğini hiçe sayıyorlar. Kadınlara yönelik şiddeti önleyen, koruyan, kadınları güçlendirecek destek mekanizmalarını oluşturan ve failleri cezalandırma yükümlülüğü veren bir sözleşmeden çekilmek, devletin bu yükümlülüklerden kaçması anlamına gelir. Kadın cinayetlerine karşı, kadına yönelik şiddeti önlemek için sorumluluk almayı reddettiği anlamına gelir. Bu devletin kadınlara karşı olduğu anlamına gelir. Bu karar açıkça şiddetin, tacizin, tecavüzün, cinayetin ve cezasızlığın önünü açmaktır” dedi.

Açıklamanın ardından kadınlar bir yürüyüş gerçekleştirerek sokaklarda olmaya devam edeceklerini söyledi. 

Fotoğraf: Ekmek ve Gül



SARIGAZİ: ‘SÖZLEŞMEYİ FESHEDENLER TOPYEKÛN TOPLUMA SALDIRANLARDIR’
İstanbul Sözleşmesinden bir gecede çıkılma kararına karşın "Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmiyoruz" diyen kadınlar İstanbul Sarıgazi Demokrasi Caddesi’nde eylem düzenledi.
Eyleme HDP, CHP, TKP, EMEP, AKADER, BDSP ve Yerel Demokrasi Kadın Meclisinden kadınlar katılım sağladı. Ortak basın açıklamasıyla "Sözleşmeyi feshedenler topyekûn topluma saldıranlardır, erkek vuruyor; öldürüyor yargı aklıyorsa kadın cinayetleri politiktir" dedi.

Kadınlar, kadın cinayetlerine, LGBTİ haklarına ve çocuk istismarlarına karşın; "Kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzcülerin aklanmasına, haklarımızın gaspına karşı susmuyoruz" diyerek haykırdı. Kadınların alkışlarıyla başlayan eylem yine sloganlarla ve alkışlarla sonlandı.

Fotoğraf: Tutku Elif Papur


KOŞUYOLU

Fotoğraf: İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu


AVCILAR

Fotoğraf: İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu


İZMİR


BUCA KADIN PLATFORMU: SÖZLEŞMEYİ MÜCADELEMİZLE KAZANDIK

İzmir Buca’da kadınlar Buca Kadın Platformu’nun çağrısıyla Forbes Sevgi Yolu Madenci Anıtı önünde toplandı. Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Kararı geri çek, sözleşmeyi uygula”, “Kadınlar yürüyor, mücadele sürüyor” sloganları ile Şirinyer Migros önüne kadar yürüyerek tepkilerini haykırdı.

Buca Kadın Platformu adına basın açıklamasını Nihal Akyıldız ve Rozana Urkun okudu. Açıklamada, “Buca’da da her yerde olduğu gibi kadına şiddet ve kadın cinayetleri artmakta. Aynı şekilde LGBTİ+’lara yönelik nefret politikalarının sonucu olarak trans kadınlara yönelik saldırılara Buca’da da tanık oluyoruz. Tüm bunların sebebi toplumdaki kadına ve LGBTİ+’lara yönelik suçlardaki cezasızlık politikaları. Kendi yaşamlarını savunmak için, ölmemek için öldürmek zorunda kalan kadınlar cezalandırılırken, kadın katilleri, LGBTİ+ katilleri serbest” denildi.

İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların yıllardır süren mücadelelerinin sonucunda yazıldığını, sözleşmenin feshedilmesini asla tanımayacaklarını, İstanbul Sözleşmesi’nin gerektiği gibi uygulanana dek, erkek şiddeti son bulana kadar mücadeleye devam edileceğinin ifade edildiği açıklamada, “Aile yapısı bozuluyor, toplum değerleri parçalanıyor diyerek kadın düşmanlığına çağrı yapanlar, kadınların ve çocukların her türlü şiddete maruz kaldığı toplum ve aile düzenini savunuyor. Biz kadınlar kazanımlarımızı, haklarımızı tırnaklarımızla elde ettik. Onun içindir ki İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeniz, kadınlara sormadan kolay değildir. Buna asla izin vermeyeceğiz” denildi. 

Fotoğraf: Evrensel


KARŞIYAKA’DA KADINLAR İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMEYECEKLERİNİ HAYKIRDI

İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz İzmir Kampanya Grubu Karşıyaka İskele karşısında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı basın açıklaması düzenledi. KESK’in her hafta ihraçlara karşı sürdürdüğü oturma eylemi ile birleştirilen eylem KESK Kadın Meclisi ile birlikte yapıldı.

Birçok kadının bir araya geldiği basın açıklamasında kadınların halay çekmesi polisler tarafından engellendi. Müziği kapatan polise karşı kadınlar, halaya alkışlarla devam ederek tepki gösterdi.

KESK Kadın Meclisi adına basın açıklamasını Yüksel Bektaş ve Hülya Çağlar okudu. Kadınlar, “Her gün en az dört kadının katledildiği, kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik, ekonomik her tür şiddetin katlanarak arttığı, erkek faillerin bir kravatla, namus diyerek, “reddedildim”, “boşanmak istedi, ailemi dağıtmak istedi” diyerek cezasız kaldığı ya da indirim aldığı yargı pratikleriyle şiddetin adeta özendiriliyor. Böyle bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı yasayı etkin uygulamak şöyle dursun, bu sözleşmeden çıkmanın yollarını arayan AKP+MHP iktidarı, kadınların iradesini ve taleplerini yok sayarak hukuksuzca, bir gece yarısı kararıyla sözleşmeden çekilmeyi tercih etti” dedi.

‘MEMUR-SEN KADIN KATLİAMLARININ SUÇ ORTAĞIDIR’

Sözleşmeyi feshetmenin açıkça daha fazla kadının, LGBTİ’lerin, erkekler tarafından cezasız kalacağının garantisiyle öldürülmesi anlamı taşıdığını söyleyen kadınlar, ayrıca Memur-Sen’i de eleştirerek, “Yandaş, sarı sendika Memur-Sen, yaptığı açıklama ile sözleşmenin feshi için çağrı yapmakla ve bunun karşılık bulması ile övünmekte. Böylece kadın katliamların sorumluluğuna ortak olmaktır. ‘Vahim hatayı’ düzelttiği için Cumhurbaşkanı’na teşekkür eden Memur Sen, tıynetine uygun davranmıştır. Başta kadın emekçiler olmak üzere tüm emekçiler Memur Sen’in kadın katliamlarının suç ortağı olduğunu unutmamalıdır” diye konuştu.

‘KHK ZULMÜNE BOYUN EĞMEDİK, SÖZLEŞMEDEN DE VAZGEÇMEYECEĞİZ’

“İstanbul Sözleşmesi’nin fesih edilmesi, tıpkı, KHK’ler gibi bir gece yarısı gerçekleşmiştir” diyerek konuşan kadınlar, “Nasıl ki, bizler bir gece yarısı çalışma hakkımızdan edildiysek, Sözleşme’nin feshi ile kadınların yaşama hakları ellerinden alınmıştır. Nasıl ki, KHK’ler ile bizleri ‘sosyal ölü’ haline getirmeyi amaçladılar ise, Sözleşme’nin feshi kadınların ve LGBTİ+’ların öldürülmesine sessiz kalınmaktadır. Nasıl ki, bizler KHK zulmüne boyun eğmedi isek, İstanbul Sözleşmesi’nden de vazgeçmiyoruz. Bizler mutlaka işimize geri dönecek, İstanbul Sözleşmesini de uygulatacağız” dedi.

Fotoğraf: Dilek Omaklılar



URLA'DAN KADINLAR: HAKLARIMIZI MÜCADELEYLE KAZANDIK, GASBEDİLMESİNE İZİN VERMEYİZ

İzmir'de İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına tepki gösteren Urla Kadın Platformu basın açıklaması yaptı. Urla Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atarak tepkilerini dile getirdi.

Platform adına açıklamayı okuyan Sibel Uyar, “Bizler İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini kabul etmiyoruz. Yüzyıllardır süren mücadele sonucu kazandığımız hakların siyasi irade tarafından gasbedilmesine itiraz ediyoruz” dedi.

Her gün bir kadın cinayetinin yaşandığını hatırlatan Uyar, “Kadın katliamına karşı devletin görevi İstanbul Sözleşmesi’ni derhal uygulamak ve kadınların beden bütünlüğünü, yaşam hakkını güvence altına almaktır. Kadınların eşit, özgür ve güvenli bir dünyada yaşaması için herkesi göreve çağırıyoruz. Verdiğimiz mücadele ile elde ettiğimiz haklarımızdan, dayanışmamızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” diye konuştu.

Fotoğraf: Evrensel

AYDIN


DİDİM KADIN PLATFORMU, KADINLARI İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRDI

Aydın'da Didim Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı bir araya gelerek “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi.

Didim Kent meydanında basın açıklamasının ardından oturma eylemi yapmak isteyen kadınlara, polisler “yazılı dilekçede belirtmedikleri” gerekçesi ile izin verilmedi. Oturmalarına izin verilmeyen kadınlar meydanda yürüyerek, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi.

‘KADINA YÖNELİK ŞİDDETTEN SORUMLUSUNUZ’

Didim Kadın Platformu adına basın açıklamasını Gülçin Göz Akın okudu. Polislerden oluşan barikatın yanında açıklama yapan Akın, “Doğrudan Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla alınan kararla kadınların yaşamları bir kez daha tehdit altında. Uygulamamakta ısrarcı olunduğu için her gün kaybettiğimiz kız kardeşlerimizden, kadına yönelik şiddetten sorumlusunuz. Kadına yönelik şiddetin sorumlusu haklarımızı gasp etmeye çalışan, yasaları ve sözleşmeleri uygulamayan iktidardır” dedi.

‘KADINLARIN YAŞAMLARININ YANINDA KOLTUK SEVDASI BİR HİÇTİR’

Akın, “Milyonların artık sırtında istemediği iktidar köşeye sıkıştıkça saldırganlaşıyor ve her gün bir hakkımıza saldırıyor. Ancak unutulmasın ki kadınların yaşamlarının yanında tek adamın koltuk sevdası bir hiçtir” diye konuştu. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Akın, “Bütün kadınları yaşamlarımızı hedef alan bu saldırı karşısında İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

ANTALYA

ANTALYA: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ

Antalya ‘da birçok kurumun katıldığı basın açıklamasıyla kadınlar İstanbul Sözleşmesine sahip çıktılar.

Basın metnini okuyan Nilüfer Deveci “Sözleşme, kadınların öldürülmesini önlemektedir, çocuk gelinleri önlemektedir, zorla evlendirmeyi önlemektedir, tecavüzü önlemektedir, cinsel yönelimi nedeniyle bireylerin öldürülmesini, şiddete ayrımcılığa uğramasını engellemektedir. Şimdi soruyoruz, bu sözleşmenin neyinden rahatsız oldunuz. İnsan hayatı ve güvenliği, kişi hak ve özgürlükleri her şeyin önündedir. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmemiz mümkün değildir” dedi.

Fotoğraf: Elif Bilen Taş

ESKİŞEHİR

ESKİŞEHİR'DE KADINLAR AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER İL MÜDÜRLÜĞÜNÜ MÜHÜRLEDİ

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu'nun (EDKP) çağrısı ile kadınlar, Eskişehir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Dondurucu soğuğa rağmen gerçekleştirilen eylemde kadınlar, "İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz" dedi. Basın açıklamasına CHP Milletvekili Jale Nur Süllü ve CHP İl Kadın Kolları Başkanı Fikriye Altınsoy Söğütlü de katıldı.

Kadınlar adına basın metnini Mizgin Teymur okudu.

"Tek adamın gerici, ırkçı, tarikatçı güçlerin taleplerini karşılamak suretiyle kendi iktidarının bekasını sağlama çabasına peşkeş çekildi İstanbul Sözleşmesi” diyen Teymur, “Bu topraklarda en son ihtiyacımız olan şey kadınları yasal korumalardan mahrum bırakmaktır. Şiddet her yanımızı sarmışken, üstelik şiddettin boyutlarının ya da çeşitlerinin herhangi bir kaydı, incelemesi, araştırması yokken İstanbul Sözleşmesinden çekilmek, kadınların eşit ve özgür bir yaşam hakkını tanımamanın ilanından başka bir şey değildir" dedi. Teymur, İstanbul Sözleşmesinin taraf devletlere kadına karşı şiddeti önleme, şiddet kurbanlarını koruma, failleri kovuşturma ve şiddeti önleyici tedbirleri alacak iyileştirmeler yapma sorumluluğunu yüklediğini hatırlattı.

İstanbul Sözleşmesinin uluslararası hukukta, şiddetin kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın bir sonucu olduğunu vurgulayan ilk sözleşme olduğunun altını çizen Teymur,

"İstanbul Sözleşmesi'nin gerekleri zaten çekilmeden önce de etkin uygulanmadığı için pek çok kadın ellerinde uzaklaştırma kararlarıyla karakol kapılarında öldürülüyordu, boşanmak istediği için katlediliyordu, suç duyurusu olmasına rağmen korunmuyordu, ölümle yaşam arasında kaldığı noktada kendini kurtarıp şiddet faili erkeği öldürdüğü için müebbet hapis cezalarıyla yargılanıyordu. İstanbul Sözleşmesi’nin ‘Önleme, Koruma, Kovuşturma ve Destek Politikalarından’ oluşan dört temel yaklaşımı yerine getirilmediği için kadına yönelik şiddet hızla tırmanırken böylesi bir süreçte bu sözleşmeden çekilmek, devletin kadınları koruma yükümlülüğünden kaçması anlamına gelir. Kadın cinayetlerine karşı, kadına yönelik şiddeti önlemek için sorumluluk almayı reddettiği anlamına gelir" dedi.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KİMSENİN İKİ DUDAĞI ARASINDA DEĞİLDİR’

İstanbul Sözleşmesinin kimsenin iki dudağının arasında olmadığının altını çizen Teymur, milyonlarca kadının hayatının ve haklarının tek bir adamın kararına sığamayacağını belirtti. Milyonlarca kadının canın tek adamın bekasına kurban edilemeyeceğini vurgulayan Teymur, "Kadınlar vazgeçmedikçe, arkasından çekilmedikçe İstanbul Sözleşmesinden çıkmak o kadar da kolay olmayacaktır. Kadınların da ne vazgeçmeye ne de biat etmeye hiç de niyeti yoktur. Bugün burada Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde toplanmamızın amacı da isminde dahi ‘kadın’ olmadığı halde kadını korumayı amaçladığını iddia eden bakanlığa ‘yok hükmündesiniz’ demektir. Tıpkı bir gece yarısı çıkan kararnameniz gibi siz de kadınlar için yok hükmündesiniz. Kadınların ve çocukların her türlü şiddete maruz kaldığı toplum ve aile düzeninin savunuculuğuyla ne kadınları koruma iddianızı yerine getirebilirsiniz ne de kadınların nezdinde inandırıcılığınız kalır" diye konuştu.

'SİZLERE GÜVENMİYORUZ'

Kazanılmış haklarına yapılan tüm saldırılardan AKP iktidarının sorumlu olduğunu söyleyen Teymur, "Bir sonraki kadın cinayetinde yine çıkıp timsah gözyaşları dökeceksiniz, kadın cinayetlerinde cezasızlığın kol gezdiği bu ülkede ağır ceza getireceğiz safsataları ile bizleri yatıştırmaya çalışacaksınız, inanmıyoruz! Sizlere güvenmiyoruz! Öldürülen her kadının en az fail kadar sorumlu bir diğer suçlusu da sizsiniz! Sizin temsilcisi olduğunuz iktidar anlayışı bugün hepimizin aklıyla dalga geçercesine, salgın koşulları sanki sadece işçiler ve emekçiler için varmışçasına lebalep kongreler gerçekleştirdiler. Ve tek adam hiç utanmadan milyonların gözlerinin içine baka baka İstanbul Sözleşmesini bir kağıt parçası olarak ima edip kadınları kağıtlarda değil vicdanlarda koruyacaklarını söyleme gafletine düştü" dedi. Haklarını ve hayatlarımızı AKP iktidarının vicdanına teslim etmeyeceklerini söyleyen Teymur, direnerek sokaklarda elde ettikleri hiçbir hakkın peşini bırakmayacaklarının altını çizdi. Teymur, "Ne zaman evleneceğimizi, kaç çocuk doğuracağımızı size sormayacağız! Bir kere daha, her zaman ve her yerde yaptığımız gibi tekrar ediyoruz; iktidarın kadınlara karşı açtığı savaşta kaybeden biz kadınlar olmayacağız. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz! Haklarımızdan, hayatlarımızdan ve birbirimizden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Açıklama sonrasında kadınlar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü kapısına 'Kadınlar tarafından mühürlenmiştir' yazısı asmak istedi. Polis izin vermeyince tansiyon yükseldi. CHP'li Süllü'nün araya girmesiyle gerginlik son buldu ve yazıya kadınlar tek tek parmakları ile mühür bastı.

Fotoğraf: Eylem Lodos


Manşet Fotoğrafı: Eylem Nazlıer

İlgili haberler
KESK Kadın Meclisi: İstanbul Sözleşmesi'nden vazge...

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine tepki gösteren KESK Kadın Meclisi, eşit özgür bir y...

İstanbul Sözleşmesi feshedildi, kadınlar her yerde...

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. Kadın...

Kadın katliamının suç ortaklığı: İstanbul Sözleşme...

İstanbul Sözleşmesi'ni feshetmek, milyonlarca kadının hayatının ve milyonların ortak iradesinin tek...