Şiddet gördüğü eşi Hakan Özbek'i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Fikriye Özbek davasında telefon incelemesinde eşinin telefonundan Fikriye Özbek’in yüzü morluklar içindeki fotoğrafları çıktı. Bir kadının daha korunmadığı için ölümle sonuçlanan bir olaya karıştığını ifade eden Adana Kadın Platformu üyelerinden Avukat Sevil Aracı, İstanbul Sözleşmesi uygulanarak Fikriye korunmuş olsaydı bu olayın hiç olmayabileceğini söyledi.

DAVANIN ÜÇÜNCÜ DURUŞMASI GÖRÜLECEK

Davanın 3’üncü duruşması cuma günü Adana 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Dava, “Eşi kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemi ile açıldı. Dosyaya gelen Hakan Özbek’in telefonunun incelemesine dair rapor elinde tüfekle çekilmiş, silah tutkusunu gösteren çok sayıda fotoğraf ve video Fikriye’nin vücudunda ve yüzünde morluklar olduğunu gösteren fotoğrafları tespit edildi.

Tanıkların Fikriye Özbek’in uzun süredir şiddete maruz kaldığını anlattığını da ifade eden Aracı, bu fotoğrafların Fikriye’nin ifadelerini doğruladığını anlattı.

Sadece ortaya çıkan fotoğraflardan dahi Hakan Özbek’te ciddi bir şiddet eğiliminin olduğunun anlaşıldığını ifade eden Aracı, “Silaha karşı yaklaşımının silahı yücelten bir nitelikte olduğu fotoğraflara bakınca anlaşılıyor. Hatta bazı görüntülerde yerde kan izleri, Fikriye’nin dövülmüş halde fotoğrafları var. Bunların da Fikriye’nin anlatımlarını doğruladığını düşünüyoruz. Bu celse de tahliye talebimiz olacak. Şiddete uğrayan kadınların kendilerini kurtarmak üzere ölümle sonuçlanan olaylara karışmaları meselesi son günlerde tartıştığımız bir konu. Biz istiyoruz ki Fikriye tahliye edilip, çocuklarının başına dönsün. Cuma günü tüm kadınları Fikriye ile dayanışmaya bekliyoruz” dedi.

Sevil Aracı - Fotoğraf: Ekmek ve Gül

‘TÜFEK İÇİN YENİ RAPOR İSTENECEK’

Fikriye Özbek, ifadesinde eşinin tüfeğin ucunu kendi göğsüne dayayıp tüfeğin namlusuna vurması sonucu kendisini vurduğunu anlatmıştı. Kullanılan tüfeğin tetiğine basılmadan patlayıp patlamayacağına dair istenen rapor silahın vurma ile patlamayacağını söylüyor. Aracı, sadece Fikriye’nin değil çocuğunun da olay gecesini aynı şekilde anlattığını ve akrabalarının da silahın sık sık tetiğine basmadan patladığına dair anlatımlarının olduğunu ifade etti. Önceki duruşmada Fikriye’nin iki elle kullanılan tüfeği kullanmadığını destekleyecek swap raporunun da geldiğini dile getiren Aracı, rapora göre Hakan Özbek’in iki elinde barut izleri varken Fikriye’nin sadece tek elinde barut izine rastlandığını hatırlatarak yeni rapor isteyeceklerini söyledi.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI BU DOSYA İLE HİÇ KARŞILAŞMAZDIK’

Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedildiği açıklanan İstanbul Sözleşmesi’nin her olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken bir sözleşme olduğunu ifade eden Aracı, şunları söyledi,

“Fikriye 183’ü arayarak şiddet gördüğünü söyleyerek yardım istemiş. Ama gelen kişiler evde Hakan Özbek’in de olması nedeni ile Fikriye korktuğu ve şikayetçi olamadığı için hiçbir işlem yapılmadan geri dönmüşler. İstanbul Sözleşmesi’ndeki kadını korumaya yönelik yükümlülükler yerine getirilmiş olsaydı, orada Fikriye’nin şikayetçi olmadığı beyanını korku altında verdiği değerlendirilip korumaya alınabilirdi. Bu dosya ile hiç karşılaşmamış olabilirdik. Belki Hakan Özbek de ölmemiş olacaktı. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulandığında yaşatabileceğini her olayda görüyoruz. Bu yüzden de kadınlar olarak sahip çıkıyoruz. Kesinlikle Sözleşmeden çekilme kararını kabul etmiyoruz”

Manşet Fotoğrafı: DHA