Yoksulluğu yaratan üretim ilişkilerini hedef almayan, bu üretim ilişkilerinin sürmesinin garantörü olanlara karşı bütünlüklü mücadeleyi ortaya koymayan bir mücadele yoksulluğumuza çare olamaz.

CarrefourSA, Hepsiexpres, Cargo Plus gibi firmalara çalışan ‘Kadın Ustalar’ projesi işçisi Meltem projenin emeklerini sömürerek büyüdüğünü anlattı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında ek ders karşılığı çalışan emekçiler hiçbir özlük hakkından yararlanamıyor, sürekli yarınını düşünmek zorunda bırakılan emekçiler güvenceli iş istiyor.

Patronların bir sınıf olduğu kolay anlaşılıyor. Oysa işçilerin de bir sınıf olduğunu anlatmaya gelince iş o kadar basit olmuyor. ‘Keşke’ ifadelerine takılı kalıyor cümleler. ‘Keşke herkes birleşse…’

Pandemi döneminde sokağa çıkma kısıtlamalarında üretime devam eden, mesai saatlerine 8'den 12'ye çıkaran Tayaş Gıda'da bir kadın işçi elini makineye kaptırdı.

Tüm bu pandemi süreci kadınların hayatına nasıl yansıdı? Pandemi sürecinde hem evler de hem iş yerlerinde artan sömürü, ayrımcılık ve şiddet hayatımızı nasıl etkiledi?

Kod 29; işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve işsizlik ödeneğine hak kazanamadığı acımasız bir işten çıkarma türü.

Hastanelerin neredeyse tüm yükünü sırtlayan, omuzlayan hemşireleri ve sorunlarını ne zaman fark edeceksiniz. Daha ne kadar biz hemşireleri görmezden geleceksiniz?

Eşitlik, 8 Mart reklamlarında kadına değer verdiğini söyleyip, ilk fırsatta kadınları çalışma kamplarına kilitlemenin, kadınların tüm haklarını gasbetmenin üstünü örtemeyecek kadar bizim meselemizdir.

Şirketler kendilerini feminizm ve ırkçılık karşıtlığı ile süslüyorlar, ancak güneyde, krizlerde sokağa atıverdikleri beyaz olmayan kadınların ucuz işçiliğinden kâr ediyorlar.

'Clara Zetkin’in sözleri günümüze hala ışık tutuyor: Pandemi, sermayenin boyunduruğundan kurtulmadan ne kadın ne de erkek emeğinin özgür olabileceğini fazlasıyla gösterdi.'

Akınal Bella’dan bir işçi kadın korona süreci boyunca sabun yerine işçilere bulaşık deterjanı verildiğini, yanında krem getirdiği için ‘Siz krem de mi sürüyorsunuz?’ diyerek aşağılandığını anlattı.

‘Pronto Moda’ sömürü sistemine karşı etkili bir eylemde bulunmayan, en kötü şartlarda çalışan Çinli işçilerin hızlı ve ucuza diktikleri kıyafetlere ilgilenen İtalya şimdi virüsle savaşıyor.

Hindistan’da şeker kamışı hasadında çalışan kadınlar, işlerine devam edebilmek için rahimlerini aldırmaya zorlanıyor.

‘Moda Koton’da’ sloganıyla reklam filmleri çeken ‘Türkiye’nin öncü ve moda giyim markası’ iddiasındaki Koton’da 4 ay çalışan bir kadın, çalışırken nasıl bir sömürüye maruz kaldığını anlatıyor...

Hindistan’da tesktil işçisi kadınlara regl dönemlerine müdahale eden ilaçlar veriliyor. Verimliliğin düşmemesi için verilen hapların depresyon, idrar yolu enfeksiyonları, düşük gibi yan etkileri var.

‘Aile ne idi?’ Aile, kadını sömüren; emek gücünü karşılıksız bırakan; ruhunu, bedenini baskı altında tutan çürümüşlüğün en açık ifadesiydi.

Temizlik, hasta-yaşlı bakımı, hizmet sektörü gibi alanlarda çalışan kadınlar meslek hastalıklarını en derin, en sinsi biçimde yaşıyor. Ve bu hastalıklar gizli kalıyor.

Etiyopya'da H&M'ye üretim yapan fabrikalarda işçiler günlük 1 avroya alıyor. 1 günlük hastalığın cezası yüzde 20 maaş kesintisi ve yıllık izin yok.

Sadece kadın olduğum için yaklaştıkları gerçeğini çok erken yaşta öğrendim. Bu yaklaşım beni kadınlığımdan uzaklaştırıp erkeksi davranışlar göstermeme sebep oldu.