Bir hafta içerisinde üst üste gelen “gaf”lar ne sadece basit bir gerçeği çarpıtma girişimi ne de sadece pot kırmalı bir yorgunluk hali olarak değerlendirilebilir...

Fulya Alikoç, seçim döneminde medyanın halini, seçim programlarını ve Nagehan Alçı’yı yazdı: ‘Liberal demokratların Erdoğan için kullanışlı olduğu şenlikli dönem bitiyor, bizim Nagehan hala anlamıyor’

Milyonlarca kadına dayatılan seçenek bu ikisi arasında; Ölüm mü, sıtma mı? Seçim manifestolarında ve bildirgelerinde sunulan da bu; allanıp pullanmış ‘sıtma’lar.

Seçime doğru giderken, geçim her gün daha da yakıcılaşan bir sorun. Ne var ki, bu seçimin tek özgünlüğü ekonomik kriz değil. Rejim tartışmaları 24 Haziran’ın tarihi önemini artıran en önemli etken.

Ellerinden gelse oy toplamak için Kurban Bayramını seçim öncesine alacaklar, öyle bir telaş. OHAL dahi yetmiyor. Zira ortada kazanabilecekleri bir seçim kalmadı. Kaybetmemek için her şeyi yapacaklar.

Hükümet, patronlar, medya…8 Mart’ta hepsi eşitlikçi oldu. Gerçek olan emeği sömürülen, bedeni kuşatılan kadınların mücadeleyi sokaklara taşıdığı 8 Mart’tı. Şimdi aynı performansla 1 Mayıs’ta görüşelim

Kartallı kadınlar Ekmek ve Gül yazarı Fulya Alikoç'un konuşmacı olarak katıldığı bir 8 Mart etkinliği düzenlediler.

Geçen yılki uluslararası eylemlilik halinden bu yıla kadın mücadeleleri ne durumda, gündemler neler? şöyle bir bakalım...

‘Kayıtdışı Ekonomide Örgütlenen Kadınlar: Zayıfların Silahları ve Ötesi’ kitabında ortak olan kayıt dışı sektörlerde çalışan bu kadınlar için mücadele yolculuklarının hiç ama hiç kolay olmadığı...