eşitlik mücadelesi
Çalışan bir kadın olduğumuz için her an gelecek bir lafa karşı zırhını kuşanıp daha da yorulup efor sarf ettiğinizi biliyorum…
ABD’de efsanevi Yüksek Mahkeme Yargıcı, eşitlik savaşçısı, insan hakları savunucu Ruth Bader Ginsburg 87 yaşında hayatını kaybetti.
Cinsiyet eşitliğini yok sayan AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, ‘Kadın ve erkeği eşitliğe zorlayanlar en büyük kötülüğü yapanlardır’ iddiasında bulundu.
Korona günleri ve uygulanan karantina ile birlikte hayatlarımızı daha da karartan şiddet ve cinayetler devlete göre azalırken, yaşadıklarımız ve şahit olduklarımız böyle bir tablo ortaya koymuyor.
Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü raporuna göre Avrupa Birliği cinsiyet eşitliğini sağlamada ‘kaplumbağa hızı ile’ hareket ediyor. Cinsiyet eşitliğine en yakın alan ise sağlık.
Kadına yönelik şiddete karşı mücadele etkin bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, yandaş medyaya kadar kadın düşmanı politikaları savunanların hedefinde!
KADEM’in işi zor, Allah kolaylık versin, kimseye yaranamayacakları bir süreç olacak muhtemelen yaşayacakları. Ama bizim için önemli olan şu ki bir kadın örgütü değilsiniz ve asla olmayacaksınız...
Reklamlarda toplumsal cinsiyet rolleri yeniden üretiliyor ve kadınlar erkeklere oranla daha az görünüyor.
Uluslararası STK Equal Measures 2030’un raporuna göre, gerekli düzenlemeler yapılmadıkça 2030 yılı için hiçbir ülkede cinsiyet eşitliği sağlanamayacak. Türkiye eşitlikte 129 ülke içinde 70’nci sırada.
Brandenburg'da seçim yasası değiştirildi: Eyalet seçimlerinde tüm partiler eşit sayıda kadın ve erkek aday göstermek zorunda.
İşçi kadınların en büyük sorunlarından biri çocuk bakımı. Tuzla’da bir işçi kadın kreşe göndermediği çocuğuna cep telefonu almış. Evde yalnız bırakıyor ve sürekli telefon ediyor.
Kadın hakları dendiğinde sadece, ‘Kadına vurulmaz, kadınları korumalıyız’ demek yetmiyor. Kadınların gerçekte çok daha derin olan kimlik ve eşitlik sorunu var. Peki nasıl kazanacağız?
İşçilerin hak aramalarının engellenmesi, iş cinayetlerinin ‘fıtrat’mış gibi gösterilmesi, kendileri gibi düşünmeyenlerin düşmanlaştırılması, hepsi birbirini besleyen durumlar olarak karşımıza çıkıyor.
5 Aralık 1934 yılında kadınlar seçme ve seçilme hakkını elde etti. Ancak bu hak yıllar boyu Türkiye’deki kadın hareketinden ve taleplerinden bağımsız anıldı. Peki gerçek ne?
Geçmişte kadınlar sanıldığı gibi siyasete ilgisiz değillerdi. Türkiye’de kadınlar siyasette varlık göstermek için uzun yıllar çaba sarf etti. Serpil Çakır anlatıyor...
Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Kadın Meclisi ve SES Şişli Şube Kadın Meclisi ‘Kadınların Nikah İle İmtihanı: Günümüz Türkiye’sinde Kadın ve Hukuk’ başlıklı konferans düzenliyor.
Kadınların eşitlik mücadelesinde hepimize yollar açan Şirin Tekeli bugün İstanbul’da uğurlanacak.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.