#Ekmek ve Gül Dergisi Temmuz 2019 sayısı
Her bir hikaye; biz kadınların ittire kaktıra açtığımız nefes aralıklarından çok daha fazlasına ihtiyaç duyduğumuzun bir anlatısı. Bize çizilen sınırları daha da genişletmenin yolu nereden geçiyor?
Eyüp Güzeltepe’de yaşayan kadınlar, mahallede hiç kreş olmamasından şikayetçi. Kadınlar çocuklarını başka mahallelerdeki kreşlere götürmek zorunda kalıyor.
Biz 24 saat hizmet verirken, hastane kreşi neden 24 saat hizmet vermiyor?.. Çalıştığımız hastaneler ‘bebek dostu hastane’ olmak için uğraşıyor ama önce bizlerin bebekleriyle dost olsunlar!..
Çocukları yaz tatilinde olan çalışan kadınlar, kimi zaman eşleriyle farklı vardiyalarda çalışarak çocukların bakımını sağlıyor. Bakım sorunu nedeniyle işten ayrılan kadınlar da oluyor.
İktidar, “iş ve aile yaşamını uyumlulaştırma” adı altında uyguladığı politikalarla, kamuda esnek çalışmayı kamu emekçisi kadınlar üzerinden tarif ediyor, hatta müjdeliyor. Oysa gerçek bu değil!
‘Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın’ atasözündeki o yılanın gün gelip çıkarına ters düştüğünde hepimizi sokacağını bilmeliyiz.
‘Bizleri ekmeğimizden ettiler ama bu sadece bizim sorunumuz değil. Burada yaşayan tüm kadınların, insanların sorunu. Aliağa halkı ve işçilerinin bizlere bizlere destek olması lazım.’
Televizyon ekranlarında gördüğümüz ‘hali vakti yerinde’ kadınların bireysel başarı hikayelerinden değil bu okuyacağınız. Hayatın tam ortasından, direnişin içinden işçi kadınların güçlenme öyküsü...
Manana herkes gittikten sonra ev halkına evden ayrılmak istediğini söyler. Aile için adeta kıyamet kopmuştur. Herkes “Neden?” diye sorar. “Neden?
Adana’da güneş altında domates toplarken konuştuğumuz üç genç kadın küçük yaşlarda çalışmaya başlamış. Üçü de yaşlarından büyük sözler söylüyor, hayatlar yaşıyor, yaşlarından büyük yükler sırtlıyor.
Ankara Sincan’da şimdiden kırtasiye masrafları için para biriktiren, geçinebilmek için sigortasız yüksek binalarda can güvenliği olmadan temizlik yapan kadınlar geçimin ne denli zor olduğunu anlatıyor
Faslı mevsimlik kadın işçiler, Fas ve İspanya hükümetlerinin ortak tezgahından geçerek, adeta cehenneme düşüyor.
Çeşitli işkollarında çalışan kadınlar, işyerlerinde karşılaştıkları mobbingi ve bunun hayatlarını nasıl etkilediğini Ekmek ve Gül’e anlattılar.
Kimya mühendisliğinden mezun olunca iş bulamayan, garsonluk, kasiyerlik gibi işlerde çalışan, 1500 gün sigortası olunca da sadece 180 saatlik eğitimle iş güvenliği uzmanı olmuş.
Akşamüstü, kapı önü sohbetlerine konuk olduğumuz Antep’in emekçi mahallelerinden Düztepe Mahallesi’ndeki kadınlar, yapılan zamları ve geçim zorluklarını anlattı.
Bir kadın maden işçisinin tacize uğraması nedeniyle başlayan eylem dokuz günün sonunda kazanımlarla sonuçlandı. İşçiler madenden ‘Eşitlik ve cinsiyet eşitliği istiyoruz’ pankartıyla çıktı.
103 Korkmaz İnsan Barış ve Dostluk Turnuvası’nda bir araya gelen kadınlar duygularını paylaştı. Turnuvada Zöhre Tedik ve Ali İsmail’in annesi Emel Korkmaz’da birbirlerine güç verdi.
Yaz sıcakları beraberinde tehlikeleri de yanında getiriyor. Peki nedir bu tehlikeler? Bu tehlikelere karşı neler yapmalı? Uzm. Dr. Sanem Bilgili anlatıyor...
Sadece boşanmak bile kadını toplumsal olarak birkaç sınıf aşağı iterken, nafakanın elinden alınmak istenmesinin amacı kadının evlilik içinde söz sahibi olmasını engellemek ve erkeği daha üstün kılmak.
Üniversiteli kadınlar, kadın öğrenci olarak yaşadıkları sıkıntıları, seçimlere ilişkin düşüncelerini anlattı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.