Hepimizin canı zaman zaman mantı ister değil mi? Kendimiz açamasak bile gider alır yaparız. Özlem Engin de bir akşam mantı yapmak istemiş, ama sonrası biraz farklı gelişmiş.
İki çocuk annesi, makine mühendisi Özlem, ev mantısı almak için Instagram’dan, mahallenin neresinde mantı satılıyor diye bakarken, #Uğurmumcu etiketi ile bir kadın bulmuş. Gitmiş hem kadınla tanışmış hem de mantı almış. Eve dönerken mantıcı kadının “Evlere de sipariş alıyorum” sözünü düşünen Özlem, “Mahallede çok fazla evde üretim yapan ve satış yapmaya çalışan kadın var. İşe ihtiyacı olan kadınlar var. Neden bu kadınların bir sosyal medya hesapları olmasın ve bu hesaptan birbirlerini görüp dayanışmasınlar!” demiş kendi kendine. O sıralarda da “anneler” başlığıyla çok fazla hesap açıldığı için Özlem de “@Ugurmumcuanneleri” adlı bir hesap kurmuş. Mantı yapanı, örgü yapanı, işe ihtiyacı olanı oradan duyurmuş.
ZIP ZIP PARTİ EVİ’NDEN KADIN PAZARINA
Hesaba her gün daha fazla kadın yazmaya ve destek istemeye başlamış. Bunlardan biri de Pınar Dünya Göçmen... Pınar’ın istediği destek biraz daha farklı olmuş. Drama eğitmeni Pınar, kadınlarla birlikte kadın cinayetleri üzerine bir şeyler yapmak istiyormuş. Bir zaman sonra Özlem, Pınar’ın işlettiği ‘Zıp Zıp Parti Evi’ne gitmiş. Gittiği gün Pınar, Sibel Eroğlu ile dükkandaymış... Neden mi bu ayrıntıya girdim? Çünkü o gün ileride bir kadın pazarı açacakları hatta mahallelerinde bir kadın dayanışması sağlayacakları yola girdikleri gündür.Pınar, Sibel ve Özlem ‘Neler yapabiliriz?’ diye konuşurken Özlem’in aklına Kartal Belediyesi Başkanı’nın seçim zamanı verdiği vaat gelmiş; “Kadınların projelerine destek olacağız!”
Hemen bir iş bölümü yapmışlar. Sibel ve Pınar, evlerinde üretim yapan bütün kadınların iletişim bilgilerini içeren bir liste hazırlamış; Özlem ise Kartal Belediyesindeki tüm müdürlükleri gezip kadın pazarı projesini anlatmış. Ancak belediyenin bazı şartları vardır; Kadınların evinde üretim yapan ama ekonomik özgürlüğü olmayan, sigortasız ve Uğurmumcu’da oturan kadınlardan oluşması. Hemen işe girişmişler; sözleşmeler yapılmış, krokiler çizilmiş, tanıtım videoları, dosyalar hazırlanmış...
ÜÇ KADINDAN OTUZ BEŞ KADINA...
Özlem, o müdürlük bu müdürlük derken şans eseri Sosyal İşler Müdürlüğünde çalışan Sebla Hanım’la karşılaşmış ve ona bu projeyi anlatmıştır. Onun aracılığıyla Uğurmumcu Kültür Merkezi’nin Başkanı Betül Toya ile iletişime geçmiş ve kısa süre sonra stantların kurulması için gerekli onayı almışlar.Onay alındıktan sonra sosyal medya hesabı @ugurmumcuanneleri ve topladıkları iletişim bilgileri üzerinden Zıp Zıp Parti Evi’nde bir toplantı düzenlemişler. İlk toplantıya 35 kadın katılmış; stantların planlanması yapılmış, kadınların neler yapacakları listelenmiş. Böylece ilk kez 6-7 Aralık’ta 18 kadınla 9 stant açarak başlamışlar. Stant yerlerini süsleyen kadınlar, şarkılar türküler eşliğinde mahalleliye seslenerek satış yapmışlar.
STANTTAN KADIN DAYANIŞMASINA...
Mahalledeki kadınların “emeklerini değerlendirmeleri ve ekonomik özgürlükleri” için başlatılan kadın pazarı, zamanla bir kadın dayanışmasına dönüşmüş. Kadınlar @ugurmumcuanneleri Instagram sayfasından gördükçe destek için kadın pazarına gelmeye başlamış. Zaten Kadın Pazarı’ndaki kadınlar diyor ki; “Stantlarımızdan bir şey almak zorunda değilsiniz. Gelin, varlığınızı, desteğinizi gösterin, gösterelim. Daha da büyüyelim, genişleyelim.”Ve hedefleri bu dayanışmayı daha da büyütmek: “İlk amacımız tabii ki kadınların ekonomik özgürlüklerini ellerine almasıydı. Fakat bununla sınırlamak doğru olmaz. Bu yola çıkarken hepimizin canını çokça yakan Emine Bulut cinayeti ve tüm kadınların cinayetleri de yolumuzu çizmemize yardımcı oldu. Biz mahallede bir kadın dayanışma ağı kurmak istiyoruz. Din, dil, ırk farkı gözetmeksizin kadınların eğitim alanında, sosyal-kültürel alanda, evde ve dışarıda varlığının farkına varmasını da sağlamak istiyoruz.”
DİĞER MAHALLELERDEN GELEN TALEPLER
Kartal’ın Kurfalı, Hürriyet, Gümüşpınar Mahallelerinden kadınlar da “Biz de yapmak istiyoruz” diye belediyeye talepte bulunmuş. Belediye de hepsini tek bir pazarda birleştirmek istemiş. Fakat Uğurmumcu’daki kadınlar bunu kabul etmemiş. Çünkü istedikleri her mahallenin kendine ait bir dayanışması, kadın pazarı olmasıymış. Diyorlar ki; “Biz kendi mahallemizde bunu başardık, siz de kendi mahallenizde lütfen bunu yapın, biz size her türlü desteği sunacağız.”DAYANIŞMANIN KADINLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Başlarda evden çıkmayan ya da çıkamayan, eşleri ile sorun yaşadığı için annelik ve ev işleriyle sınırlı bir yaşam süren birçok kadının bulundukları durumdan sıyrılmasına yardımcı olmuş bu dayanışma. Stantlara olmasa bile birbirlerine destek olmak için görmeye gelen, çorba getiren kadınlar var artık mahallede. Ve diyorlar ki; “Aslında dayanışma da burada güzelleşiyor. Kadınlar evlerinden dışarıya çıkmalı, birbirlerine her anlamda dokunmalı. Biz bunun da hayalini kurmuştuk ve bunu da başarıyoruz. Daha çok hayalimiz var ve kadınların dayanışmasıyla başaracağımızı biliyoruz.”
‘BEN’ DEĞİL ‘BİZ’ VARIZ
ÖZLEM ENGİN: Giderek büyüsek de daha küçük bir oluşumuz. Bundan sonraki süreçte şartları daha iyi olan yerlere kadınların yerleşmesini istiyoruz. Çünkü şu an sokaktayız ve hava çok soğuk. Biz insani şartlarda bu pazarın ve mahalledeki dayanışmanın büyümesini istiyoruz. Aynı zamanda diğer mahallelerdeki kadınlarla da paylaşmak istiyoruz.
SİBEL EROĞLU: Ben küçük bir kasaba gibi, herkesin birbirini tanıdığı, yolda yürürken selamlaştığı, birbirleriyle dayanışma içinde olduğu ve yüzlerin güldüğü bir mahalle istiyorum. Bir de tüm kadınların kendi haklarını A’dan Z’ye bilmesini istiyorum. Bizi takip etmeyi unutmayın.
PINAR DÜNYA GÖÇMEN: Farklı amaçlarla yola çıktık. Ama aslında üçümüzün de en büyük amacı kadınlara önce evde “Ben varım” dedirtmek, sonra dışarıda “Biz varız” dedirtmek. Bu oluşumu ne kadar sürdüreceğiz, neler yapacağız zaman gösterecek elbette. Ama bugün bir kadın bile “ben varım / biz varız” diyorsa, bir şeyleri başarmışız demektir.
İlgili haberler
‘İnsanın yeşil parka alası geliyor’
Şimdilik dört işim, günlük giderlerim ve 10 bin TL borcum var. Kendimi bir parodi dizisinde hissediy...
TYP kapsamında çalışan Sakine: Bizi her işveren ça...
İşverenin cebinden beş kuruş çıkmadan çalışıyoruz. Bu program sayesinde 9 aylık çalıştırıp, sonra çı...
Bakırköy Belediyesi işçileri ücrette eşitlik istiy...
Kimse çalışma koşullarından memnun değil. Daha iyisini vadeden bir belediye de yok, belediyeye karşı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.