Merhaba; ben bekar, üç çocuk annesi bir temizlik işçisiyim. İki kızım ve bir oğlum var. Kızlarımı ve oğlumu eşit şartlarda yetiştirmeye çalışıyorum.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde taşeron firmada temizlik işçisi olarak çalışıyorum. Sendikam yok, asgari ücretle, haftanın 6 günü, günde 8 saat çalışıyoruz. Sadece öğle yemeği var. Başka sosyal hakkımız yok. O kadar yoruluyoruz ki, çalışma saatleri dışında kendime zaman ayıramıyorum. Zaman olsa harcayacak para yok zaten. Evim kira, üç çocuk var. Onların ihtiyacı, bir de oğlum okuyor ve ben bu parayla ancak yeme ihtiyacımızı karşılıyorum.
Çalıştığım yerde, her yerde olduğu gibi biz kadınlara yönelik baskı ve ayrımcılık söz konusu. Kadın olmamızdan kaynaklı daha kolay ezeceklerini düşünüyorlar. Çoğumuz hayat şartlarının zorluğu ve işsizliğin yarattığı tehdit nedeniyle gerçek anlamda hakkımızı arayamıyoruz.
Hükümetin görevi iş güvencemizi sağlamak, çocuklarımız için iyi bir eğitim ve gelecek hazırlamak. Fakat iktidar kadını her zaman ikinci sınıf insan olarak görüyor. Kadını eve kapatmak ve çalışma alanından, sosyal hayattan çekmek istiyor. Kadını köleleştirip can güvenliğini riske atıyor. İktidarın kadına yönelik bu politikası, hem çalışma alanımızda hem de sosyal hayatta daha çok ezilmemize yol açıyor. Bu durumu değiştirmek için kadın her yerde çalışma alanında olmalıdır. Ekonomik özgürlüğünün ve özgüveninin olması gerekir. İktidar kadınlara eşit şartlarda bakmalı ve kadın istihdamının önünü açmalıdır. Kadın olarak değil insan olarak görmeli. Doğurmak biz kadınların elinde olmalı iktidar buna karışamaz.
Ben sendikasız biriyim ama yine de 1 Mayıs’a katıldım. Kadının özgürlüğü ve eşit ücret hakkı için, insanca yaşama ve çalışma hakkı için katıldım. Tecavüze, tacize, çocuk istismarcılarına ve çocuk işçiliğine karşı 1 Mayıs alanındaydım. Doğa ve nehirlerin korunması için alandaydım. On binlerce insan her şeyden önce kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı alandaydı. Geçim derdinden, ötekileştirilmekten, ezilmekten insanlar mutsuz. Ben sokaklarda gülen insanlar görmek istiyorum. Bu nedenle bu taleplerimizin takipçisi olacağız.
1 Mayıs ülkemizde yaşanan baskılara rağmen oldukça kalabalık ve coşkulu geçti. Bundan sonra özellikle kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı sendikalara büyük görevler düşüyor. Sadece üyeleri için değil biz örgütsüz işçiler için de mücadele etmek zorundalar. En azından buna karşı daha güçlü bir kamuoyu oluşturmalılar ki herkes bu mücadeleye korkusuzca katılabilsin.
İlgili haberler
Şimdi kendi için konuşuyor, seslerini duyuramayan...
'Kölelik bitti' diyen yalan söylüyor. Bu hikaye dünyada sayıları 21 milyona varan köleleştirilmiş in...
Almanya’da bina temizlik işçilerinin zam ve ücret...
Almanya’da temizlik işçileri ücretlerinin artırılması için mücadele ediyor. Almanya’da bu alanda çal...
Temizlikçi bir kadının kaleminden ‘kendileri’
Susanne Neumann 36 yıl temizlik işçiliği yapmış, şimdi ise kanser tedavisi görüyor. Bu arada boş dur...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.