Her gün yeni bir istismar haberi duyuyoruz, okuyoruz. Ülkenin birçok farklı yerinde çocuklar cinsel, fiziksel, ruhsal saldırıya maruz kalıyor. Daha birkaç hafta önce İzmir’in Kiraz ilçesinde 13 yaşındaki bir çocuk okulunun güvenlik görevlisi tarafından istismar edildi. AKP’li Belediye Başkanı ise “Dallandırıp budaklandırmayalım kızın da, oğlanın da adı çıkmasın” diyerek olayın üstünü örtmeye çalıştı. Bunlar medyaya yansıyanlar... Peki ya bilmediklerimiz, göremediklerimiz!

Yaşananlar “bireysel sapıklık” olarak mı açıklanacak ya da çocuklar kimlere, nasıl emanet edilecek? Akıllarda bir sürü soru var. Biz de Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği olarak, Körfez Yarımca ve Esentepe mahallelerinden kadınlarla bir araya gelip, bu sorulara yanıt aradık. Avukat ve sosyal hizmet uzmanının katılımıyla gerçekleştirdiğimiz panellerde, çocuk istismarının ancak birlikte mücadele ettiğimiz ölçüde önlenebileceğini konuştuk. Her iki panelde de mahalleli “Haberlerden okuyoruz bir de bu adamların cezaları indiriliyor, hatta serbest bırakılıyorlar. Bu nasıl olabilir?” gibi sorular sordu. Uzmanlar, yargı süreçlerinin istismara uğrayan çocukları bir kez daha mağdur ettiğini, istismarı uygulayanların ceza indirimleri ile adeta ödüllendirildiğini anlattı. Kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesi, 15 yaş altı çocuklar için “istismara rızası vardı” diyen yargı kararları, çocukların istismar edenle evlendirilmesini yasa diye meclise sunan bakanlar... Bunlar ve daha fazlasının bu ülkede daha önce de var olduğu ve çocukların sesine ses olunmadığı müddetçe de var olmaya devam edeceği konuşuldu.

Bir diğer tartışma da idam ve hadım konusu oldu. Uzmanlar, idam ve hadım yöntemlerinin çocuk istismarıyla mücadelede etkili çözümler olmadığını vurguladı. İdam ve hadımın uygulandığı ülkelerde sorunun çözülmediğine dikkat çeken uzmanlar; istismarın yaşanmadan önlenmesi için önlemler alınması gerektiğinin altını çizdi. Bunun için de çocuklara cinsellik eğitimi verilmesi, anlattıklarının ciddiye alınması, rahatça konuşabilecekleri ortamların oluşturulması gerektiği belirtildi.

Etkinliklere katılan kadınlar, öğrendiklerini çevrelerine de anlatacaklarını söylerken, bu tür faaliyetlerin sürdürülmesini istediler. Hep birlikte gördük ki bir araya gelip sorunlarımızı konuştukça çözüm yolları artıyor, yan yana durdukça zorlukların karşısında daha güçlü durabiliyoruz.