Eyüp Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadın Korosu olarak, üç senedir bir arada çalışmalar yapıyoruz. Bir araya geldiğimiz zaman, ev işlerini, çocuklarımızın okul ve sınav stresini, geçim sıkıntılarımızı biraz da olsa unutup türkülerimizi seslendiriyoruz. Amacımız hem kendimizi geliştirmek hem de Pir Sultan Abdal’ın dik duruşu ve direngenliği ile kardeşliği, barışı örgütlemek.
Aslında yazacaklarım bütün bu söylediklerim dışında, ama biraz kendimizi anlatayım istedim. Bu sene en çok bize dayatılan rejim değişikliği tartışmalarıyla karşı karşıya kaldık. Biz kadınlar, Pir Sultan direnci ve bilinciyle, onun yolundan giderek, korkuyla örülen bu haksızlığa hayır diyoruz.
Kadın korosundaki arkadaşlarımızdan Sultan Tuncer de bu düşüncede. “Ülkede şiddet olacakmış, terör varmış, ekonomik kriz varmış çok da umurlarında değil. İstiyorlar ki tek adam olsun, kimse onlara hesap soramasın” diyor.
Koro çalışmalarına katılmanın kendine olan güvenini artırdığını söyleyen Hüsniye Kızıldeli de “Kaç yaşında kadınım; annem, eşim, çocuklarım kadınlarla yan yana gelmeme kızıyorlardı. Onları artık hizaya getirdim, işlerimi çabucak yapıp arkadaşlarımın yanına geliyorum” diyerek, “rejim değişikliği olursa kadınların tamamen eve kapanacağından” endişe duyduğunu ifade ediyor.
“Haklarımız, özgürlüğümüz kısıtlanıyor. Şimdi bile kadınlar sokaklarda, otobüslerde şiddet görüyor. Kadınlar ikinci sınıf vatandaş, söz hakları yok” diyen Pınar Akgün, bu değişiklik geçerse bütün bunların önünün daha da açılacağını belirtiyor.
Savaşa karşı barış çağrısı yapan Zehra Şahin, kadınların birlik olarak, dertlerini ortaklaştırarak her şeyin üstesinden geleceğine inanıyor. Üniversite mezunu kızının çalıştığı halde emeğinin karşılığını alamadığını, kendisinin emekli maaşının da geçinmeye yetmediğini dile getiren Zehra, “Terörü bitireceklerini söylüyorlar. Şimdiye kadar niye bitirmemişler? Ülkeyi zaten tek başına yönetiyorlardı. Terör daha da çoğalacak, kimin ne zaman nerede tutuklanacağı belli değil. Bağımsızlık için evet diyorlar. Bizi dış ülkelere bağımlı yapan yine kendileri. Sattılar ülkemizin en güzel topraklarını termik santrallere. Derelerimizi, ovalarımızı, ormanlarımızı HES’lere kurban ettiler” diyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.