Haberlere erişim engeli: medyanın ‘tecavüzcülerle’ imtihanı
Tecavüzden hüküm giyen Güreşçi Recep Çakır hakkındaki haberlere ‘unutulma hakkı’ gerekçe gösterilerek erişim engeli getirmesiyle birlikte medyanın hali ahvali de tartışılmaya başlandı.

Türkiye’de yaşamak zor. Hele ki kadın olarak yaşıyorsak çilemiz çifte kavrulmuş oluyor. Sokaklarda, işyerimizde, okulumuzda ve evimizde, neredeyse yaşadığımız her alanda türlü türlü saldırılara uğruyoruz. Kimisi fiziksel, kimisi psikolojik, kimisi ekonomik şiddet oluyor bu saldırıların.  

Bu saldırılara maruz bırakılırken, haber kanallarında, gazetelerde ve internet sitelerinde bizi erkek diliyle anlatan birçok haber, yazı görüyoruz. Kendimizden belki de binlerce kilometre uzakta yaşanan bir tecavüz haberini gördüğümüzde, iliklerimize kadar öfkelenirken bir de haber dilini düşünmek aklımıza gelmiyor belki. Kadın cinayeti haberlerinde, öldürülen kız kardeşimizin ismini açık veren ancak adil yargılanma ile ağır cezalara çarptırılması gereken tecavüzcülerin ismini kapatan medyamızın, zaten çarpık yaptığı haberlerine bir de devlet “erişim engeli” getiriyor.

Taciz, tecavüz, kadın cinayeti veya çocuk istismarı haberlerini, internet sayesinde birçok insan bir tık ile görebiliyor ve bir haber 1 saniye sonra herkesin cebine girebiliyor. Haberlerin hızla yayılmasının ve insanların olası bir örgütlenmesine karşı iktidar da haberlere erişim engeli getiriyor.

2007 yılında kabul edilen 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile iktidar yetkilileri istedikleri haberlerin halka ulaşmasını engelleyebiliyor. Bu kanuna göre bir haberin kaldırılması için gerekli olan şey, içeriğinin ‘hukuka aykırı nitelik’ taşıması. Bu muğlak ifadeyi biz gündelik hayatta daha çok şöyle görüyoruz; çoğunlukla kaldırılması talep edilen haberlerde var olan hukuksuzluk “tecavüzün, tacizin, cinayetin yaşanmış olması ve bunun için gereken kovuşturma ve soruşturma süreçlerinin yapılmamış olması” ve ne hikmetse şiddet failinin “etkili” akrabalarının, arkadaşlarının, dostlarının olması!

İktidarın erişim engelini uygulamayan yayıncılara ise 10 bin TL-50 bin TL arasında idari para cezası kesiliyor. Zaten eril dille yapılmış olan haberler bile artık halka ulaşamaz oluyor. İktidar erişim engeli getirdiği haberlerle ilgili hukuka aykırılığı aslında kendisi yapıyor. Erişim engeli getirdiği her haberde, vatandaşların haber alma hakkı engelliyor.


TECAVÜZCÜYE ‘UNUTULMA HAKKI’ OLUR MU?

Medyada yer alan, kadına şiddet haberlerine erişim engeli getirilmesinin altında bir başka sebep daha yatıyor: Unutulma hakkı. Tecavüzden hüküm giyen Güreşçi Recep Çakır hakkındaki haberlere “unutulma hakkı” gerekçe gösterilerek erişim engeli getirmesiyle birlikte tartışılmaya başlandı bu konu.

Kadın düşmanı politikaları ve söylemleri ile kadın düşmanlığını besleyen iktidarın, tecavüzcülere unutulma hakkı vermesine de şaşırmadık tabi. Ancak unutulma hakkı sosyal medya yasasının gündeme gelmesi ile sıkça tartışılır olsa da üstte bahse konu yasadan beri var.

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 9. maddesinde unutulma hakkı ile detaylara yer veriliyor. Unutulma hakkı, internet ortamında yayımlanan bir içeriğin kişilik haklarını ihlal ettiğini iddia ederek kişinin bu yayınların kaldırılmasını talep etmesi olarak özetlenebilir. Yani bir nevi hakkınızda yazılmış, çizilmiş her şey bir anda tarihe gömülüveriyor. Unutulma hakkı talep ettiğinizde hakkınızdaki haberlere erişim engeli getiriliyor.

Yeni sosyal medya yasası ile bu içeriklere erişim engelinin getirilmesinin yanı sıra içeriklerin silinmesi de eklendi. Bu yasa ile artık yayınlar içeriklerini, iktidarın politikalarına göre belirlemek zorunda bırakılıyor. Bir gazetecinin yaptığı haber, iktidarın politikaları ile uyumluluk göstermezse, iktidar habere erişim engeli getirip, silebiliyor.

Ana akım medya hayatımızın dört bir yanında sarmaşık gibi dolanırken, bu süreçte yayın politikasını gerçeklerden yana belirlemiş olan yayınlar ise erişim engeli, unutulma hakkı gibi gerekçelerle sansüre maruz bırakılıyor ve para cezaları ile yıldırılmaya çalışılıyor. Yapılan haber özellikle iktidarın beslediği politikaların olumsuz bir sonucu ise erişim engeli geleceğini önceden tahmin edip hiç yazmayan gazetecilerimiz bile var. Haber yapmayı imkansızlaştırmaya çalışan ve kendi ağzından ne çıkıyorsa medyada da onu görmek isteyen iktidar, kadınlara sabah programlarında sunulan, ev işi, dekorasyon ve çocuk bakımından ötede bir şey sunmuyor. Kadınları kendi belirlediği çember içene sığdırmaya çalışırken, medyadaki taciz, tecavüz ve kadın cinayeti haberlerine erişim engeli getirerek de çemberi bir tık daha daraltmak istiyor.

Kadınların birbirlerine sesini duyurması ve dayanışarak güçlenmesi engellenmek istense de kadın cinayetleri, taciz ve tecavüz haberlerine getirilen yasaklar da haber yapılıyor. Kadınların baş düşmanı haline gelerek, bizlerle savaşan hükümet yetkilileri bu haberlere de erişim engeli getiriyor. Tüm bu ısrarlı çabanın tek bir amacı var: Kadınları her alanda tahakküm altına almak.


İlgili haberler
Tecavüzden hüküm giyen güreşçinin haberlerine 'unu...

Tecavüz suçlamasıyla 2012’de de 23 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan milli güreşçi Recep Çakır ile...

Adalet kuşun kanadında mı?

Sosyal medya, mücadelenin bir enstrümanı ise de asıl mücadelemiz adaletin terazisinin doğru tartması...

Hukukun değil, retweetin üstlünlüğü

Adliyelerde adalet bulamayanlar yahut bulamayacağına inananlar dertlerini bir dilekçeye değil, sosya...