Ceren Özdemir'in katili kim?

Son bir haftadır yaşananları takip edenler (çok doğal olarak) bu soruya;
- Ceren’i psikopat katilin biri öldürdü. Katil de yakalanıp hapse atıldı
diyecek.

Doğru.
Görünür olan,
"Kanun yönünden" öyle...

Ama katil yakalandığından beri hem onun ifadesi hem de yapılan resmi açıklamaları alt alta yazdığınızda "Katil kim?" sorusunu sormamız gerekiyor diye düşünüyorum.

Yazayım alt alta;
Ceren'i katleden katil Özgür Arduç,
3-4 yaşlarındayken babası anneannesini öldürmüş, dayısı da babasını öldürmüş.
Bu yaşlarda yetimhaneye verilmiş,
18 yaşında yetimhaneden atılmış,
2004 yılında askerdeyken saldırgan tavırları nedeniyle “asosyal kişilik bozukluğu ve kuvvetli suça eğilim” teşhisiyle çürüğe ayrılmış.
2005'te 15 yaşında bir çocuğu "konuşmasını beğenmediği için" (kendi ifadesinden) onlarca kez bıçaklayıp öldü zannederek bırakıp kaçmış,
Sonra yakalanmış,
20 yıl hapse mahkum edilmiş,
Kapalı cezaevinde bir süre yattıktan sonra 2018 şubat ayında açık cezaevine nakledilmiş.
Sonra, açık cezaevinden kaçmış,
Kısa bir süre önce yakalanmış.
Kapalı cezaevine gönderilmiş.
Ama birkaç gün sonra 28 Ekim 2019 günü tekrar açık cezaevine alınmış.
2 gün sonra 30 Kasım 2019 akşamı duvardan atlayarak tekrar firar etmiş. (Yakalandığı ilk gün duvardan atlayarak firar ettiği değil 4 günlük evci izniyle çıkıp geri dönmediği açıklanmıştı, sonra değiştirildi bu açıklama.)

4 gün sonra da Ceren’i öldürüyor...

Saldırgan tavırları nedeniyle çürük raporu verilen,
14 yıl önce (tıpkı Ceren’i öldürdüğü gibi) hiç tanımadığı bir genci öldürmeye kalkmasına rağmen neden açık cezaevine naklediliyor?

Açık cezaevinden firar etmesine rağmen neden, hangi ihtiyaçla tekrar açık cezaevine konuluyor?

İşte tam burada “Açık cezaevine nakledilme şartları nedir ve kimler bu cezaevine geçebilir?” sorusunu sormak gerekir.

Eskiden,
Toplam cezası 3 yıldan az olan hükümlüler doğrudan,
3 yıldan fazla ceza alanlar ise toplam cezalarının üçte birini kapalı cezaevinde tamamladıktan sonra “iyi hali” dikkate alınarak açık cezaevine alınabiliyordu.

Ancak 2017'de yapılan değişiklikle cezalarının toplamı 10 yıldan az olan hükümlüler, cezalarının sadece 1 ayını kapalı cezaevinde geçirmek, “iyi halli” olmak ve koşullu salıverilme süresine en az 7 yıl veya daha az kalması kaydıyla açık cezaevine ayrılma hakkına sahip oldular.

Cezalarının toplamı 10 yıl veya daha fazla olan hükümlüler ise, toplam cezalarının onda birini herhangi bir cezaevinde geçirmek, “iyi halli” olmak ve koşullu salıverme süresine 7 yıl veya daha az kalması şartıyla açık cezaevine ayrılma hakkına sahip oldular.

Ayrıca “iyi halli” olma halinin de ülkemizde nasıl tespit edildiği de tartışmalı. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanun'un 989. maddesi diyor ki: “Hükümlünün, Kanun'un 107. maddesinde öngörülen süreleri, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara içtenlikle uyarak, haklarını iyi niyetle kullanarak, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirerek geçirmiş ve uygulanan iyileştirme programlarına göre de toplumla bütünleşmeye hazır olduğunun disiplin kurulunun görüşü alınarak idare kurulunca saptanmış bulunması gerekir.” Ama bu iyi halli olma hali, koşullu salıverilme kararının verileceği tarihte iyi halli olması halidir. Dolayısıyla, cezaevinde kaldığı tüm süre boyunca iyi halli olması şartı gerekli değil bu yasaya göre.

Yani,
Mesela, Şule Çet davasında 18 yıl 9 ay hapis cezası alan Çağatay Aksu, 22 Ay 15 gün yattıktan sonra açık cezaevine geçebilecek.

Bilmeyen için açık cezaevinin “olanaklarından” bahsetmek gerek.

Yakınlarıyla sınırsız şekilde görüşebilecek,
Bazı işlerde çalışıp para kazanabilecek,
Hatta iş kurup (ya da var olan işini) yönetebilecek,
Cezaevi müdürünün izni, savcının onayıyla “evci” olarak dışarı çıkıp gezebilecek.

Diyelim ki,
Evci olarak çıktığı cezaevine geri dönmeyip firar etti.
Yakalandığında ne oluyor?
Sadece 4 gün kapalı cezaevinde kalma “cezası” verilip tekrar açık cezaevine gönderiliyor.

Yani,
Şule’ye tecavüze yeltenip, 20. kattan atarak öldüren Çağatay Aksu 22 ay 15 gün sonra açık cezaevine geçtikten sonra cezaevi müdüriyetine başvurup “izinli” olarak dışarı çıkabilecek.
İsterse firar edip izini kaybettirebilir,
Yurt dışına kaçabilir,
Ya da
Geri dönüp bu “hakkını” sınırsız şekilde kullanabilir.

Tabii bu “haktan” faydalanabilmek için
Hırsız,
Katil,
Tecavüzcü,
Mafya,
Uyuşturucu kaçakçısı,
Dolandırıcı
Vs..
Olmanız gerek.

Hükümeti protesto eden bir eyleme katıldıysanız,
Cumhurbaşkanını eleştiren bir yorum yaptıysanız,
“Cumhurbaşkanına hakaret” olduğu iddia edilen bir tweet attıysanız,
Gazeteciyseniz,
Yazarsanız,
Siyasi tutukluysanız,
“Terör” olarak ifade edilen bir “suçtan” tutukluysanız
Cezanızın miktarı ne olursa olsun,
İster müebbet, ister 2 yıl
Açık cezaevine geçiş yapma hakkınız yok.

Peki, 

AKP bu yönetmeliği 2017 yılında neden değiştirdi?
Neden adi suçlarda açık cezaevine geçiş şartlarını bu kadar kolaylaştırdı?

Çünkü cezaevlerinde yer kalmadı.
2018 yılı sonu itibarıyla cezaevlerindeki toplam kapasite 211 bin kişiyken tutuklu ve hükümlü sayısı 246 bin kişi.
Birçok cezaevinde mahkumlar sırayla yatakları kullanıyor, koridorda hatta tuvalette yatıyor.

Bu “büyük sorunu” çözmeye çalışıyor hükümet.
Hem daha geride tutuklanacak yüz binlerce kişi var,
Yer açmak gerekiyor.
Bir yandan 88 bin kapasiteli 137 cezaevinin inşaatı sürüyor,
Bir yandan hırsız, katil, tecavüzcüler, mafya üyeleri için af yasası hazırlanıyor,
Bir yandan da Ceren’i öldüren katilin elini kolunu sallayarak dışarıda insan avına çıkmasını sağlayacak şekilde açık cezaevi şartlarını hazırlıyorlar.

Çünkü kapalı cezaevlerine hükümetin ihtiyacı var.

Yüz binlerce
İnatla susmayan,
İnatla yazan,
İnatla konuşan,
İnatla özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren kişi var.
Onlara yer açmaları gerekiyor...
Şimdi dönelim yazının en başına,
CEREN ÖZDEMİR'İN KATİLİ KİM?
Sadece bıçağı sallayan katil mi?