Dr. Hülya Odabaşoğlu Kaya: Her sekiz kadından biri meme kanseri
Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği, Meme Kanseri Farkındalık Ayında Op. Dr. Hülya Odabaşoğlu Kaya ile meme kanserini, risk faktörlerini, erken tanı için alınması gereken önlemleri konuştu.

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği olarak sürdürdüğümüz Instagram yayınlarından Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla bu hafta Op. Dr. Hülya Odabaşoğlu Kaya ile yayın yaptık. Sözlerine kendisini tanıtarak başlayan Dr. Kaya kanseri “Kendi kendine çoğalan hücreler demektir. Bağışıklık sistemimizin kontrolünden kaçıp çoğalırlar. Kontrolsüz çoğalan hücreler, kanser hücreleridir. Bu hücreler meme organında olduğunda ise meme kanseridir.” diyerek açıkladı. 

Dr. Kaya, kanserin toplumumuzda ve dünyada her sekiz kadından birinde görüldüğünün ve erkeklerde de görülme oranın arttığını ifade etti. Dr. Kaya, meme kanserinin en sık karşılaştığımız kanser tipi olduğunu söyledi. Risk faktörlerine değinen Kaya, “Çevre kirliliği, stres, kötü beslenme hayatımıza girdiği için erken yaşlarda hatta 18 yaş aralığında da meme kanserine yakalanma riskimiz vardır. Ayrıca kadın hormonlarının meme üzerinde ciddi bir etkisi var. Biz emziren doğuran bir cinsiyetiz. O yüzden hormonal değişkenlerimiz bizim meme kanserine yakalanmamızı tetikliyor. Kadın ne kadar hormona maruz kalıyorsa ne kadar erken adet görüyorsa ne kadar erken adet sonlanırsa ve emzirirse o kadar meme kanserine yatkın oluyor. Bu yüzden erken ergenlik ve geç menopoz da risk faktörlerinin arasında.” dedi.

İlimizde kanser yaygınlığının durumunu sorduğumuzda Kaya, kentimizde dünya istatistiklerine yakın oranda hasta olduğunu söyledi.

ERKEN TANININ ÖNEMİ

Konuşmasında meme kanseri testinin yaygınlığına da değinen Kaya, “KETEM gibi tarama merkezleri var. Fakat ülkemizde tarama adına yapılan önlemler de tek başına yeterli değil tabii ki. KETEM’ler de sadece mamografi yapılabiliyor. Bazı durumlarda meme ultrasonu ve MR gerekebiliyor. Hekim olarak uyarım kişi adet olmaya başladığından itibaren kendini muayene etmeli. Bunun için aile hekimlerinden ya da bizlerden destek almalılar” diyerek erken tanının önemine vurgu yaptı.

Kişinin kendini ayda bir kere adetten sonraki hafta muayene etmesi gerektiğini söyleyen Kaya, “Adetten sonra diyorum. Çünkü kadının memesinin en sakin, en doğal muayene edilebilir dönemidir. Çoğumuz biliyoruz ki adet öncesi göğüslerimiz şiş ve hassas olabilir. Bu da bulgularda kafa karışıklığına sebep olabilir. Elimize gelen herhangi bir şişlik, ağrı… Elimizin altında hareket eden herhangi bir şey, nodül… Renk bozukluğu, şekil bozukluğu, deride döküntü, meme başından gelen kanlı akıntı gibi durumlarda muhakkak bir hekime gözükmeliyiz. Ayrıca kişi 40 yaşından sonra iki senede bir mamografi, 50 yaşından sonra da her yıl mamografi yaptırmalıdır. Tabii kişinin başka bir sıkıntısı yoksa…” diye ifade etti. Mamografinin radyasyon içermediğini de belirten Kaya, “Akciğer filminden bile daha masumdur. Toplumda sıklıkla ‘Mamografi yaptırmak radyasyona maruz kalmak demek’ diye yanlış bir bilgi vardır bu doğru değildir.” diyerek meme kanseri farkındalık aylarına ve bu konuda oluşan toplumsal bilince de dikkat çekti.


İlgili haberler
Meme kanseri kabusumuz olmasın!

Dünyada kadınlar arasında yüzde 30’luk oranla en sık görülen kanser türü olan meme kanserini alt etm...

GÜNÜN DİKKATİ: Her yıl 18 bin kadına meme kanseri...

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre Türkiye’de her yıl 18 bin kadına meme kanseri teşhisi...

GÜNÜN BİLGİSİ: Meme kanseri sadece ileri yaşı deği...

Amerika ve Avrupa ülkelerinde sık rastlanan meme kanseri olgularının yüzde 7-8’i 40 yaş altı. Türkiy...