Merhaba, ben metal üzerine üretim yapan bir fabrikada uzun yıllardır çalışıyorum. İlk zamanlardan beri büyük sıkıntılar çektik, bir yandan çalışırken diğer yandan hatların kurulumu yapılıyordu. Yeni yeni otomasyon makineleri kuruluyor. Her yıl bir taraflar sökülüyor yerine yenileri kuruluyordu. Bu durum işverenin kârına kâr eklediğinin bir ispatıydı aslında. Diğer yandan her otomasyon geldiğinde işçilere gönüllü çıkış adı altında çıkış yolları gözüküyordu. ‘Gönüllü çıkış’ ama bu raddeye gelene kadar aklınıza gelen her tür baskı, tutanak, tehdit, taciz ve yerinden edilme tehditleri varsa uygulanıyordu. Yılardır bu böyle devam etti gitti. İşçiler bir türlü önünü göremedi. Hep kaygı, endişe, işten atılma korkuları yaşadı. Bu özel hayatlarına da yansıdı istikrarlı bir şeyler yapamadılar çocukları ve kendileri için. Bunlar yaşanırken bir diğer yandan sendikalaşma çalışmaları yürütülüyor birlik beraberlik ve örgütlenme ile sendika getirildi. Otuzdan fazla işçi arkadaşımızın işten atılmasına neden oldu. Ama artık sendikalıyız daha güçlüyüz ve haklarımızı biliyor; daha ileriden savunabiliyoruz.
Sanki biraz rahatladık derken uzun sürmedi. Pandemi hayatımıza girdi. Hem de ne giriş! Hayatımızı altüst etti. Çalışan bir kadın olarak evdeki yükümüz iyice arttı. Okullar kapandı. Çocuklarla tüm gün ilgilenmek zorunda kaldı kadınlar, sosyal hayat kısıtlandı. Evdeki yaşlı, çocuk, ev işlerinden kadınlar sorumlu oldu. İş yerlerinde kısmi zamanlı çalışmalar ve ücretli izinler çıkarmalar başladı. Listenin başında yine kadınlar vardı. Tabii biz kısmi izindeyken işveren bunu fırsata çevirip yeni yeni otomasyonlar kuruyordu yine. Kârına kâr katip daha da büyüyor ve güçleniyordu. Ben bu yazıyı yazmaya başladığımda otomasyonlar kurulum aşamasındaydı, şimdi ise artık üretime hazır hale geldi. Ve isim listeleri belirlenmiş ama kimlerin gideceği sır gibi saklanıyor. Her şeyin farkındayız. Patron ve patron hükumeti bize muhtaç. Biz işçiler olmadan o çarkların otomosyonların hiçbir anlamı yok. Onlara değersiz ve önemsiz olmadığımızı göstermeliyiz. Yaşamın ve hayatın kendisi bizleriz. Haklarımıza sahip çıkmalıyız ve yeter artık demeliyiz…
İlgili haberler
Otomasyon tehdidine karşı kadınların sendikalara i...
İşler giderek daha fazla oranda otomasyonla yürütülmeye başladı. Üstelik bu işler, özellikle kadınla...
‘İşten atılma yasaktır’ yalan, Kod 29 gerçek!
Aslı Börek fabrikasından bir işçi kadın yazdı: ‘İşten atılma yasaktır’ lafı koca bir yalan. Onlarca...
Patron işten atıyor, SGK analık ödeneğini kesiyor
SGK’nın yaptığı yasaya aykırı yönetmelik değişikliği nedeniyle, SGK analık izni sırasında işten çıka...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.