Ben Dudullu Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Aslı Börek fabrikasında 5 yıldan buyana asgari ücretle çalışan bir işçiyim. Salgından önce çok yoğun çalışıyorduk. Salgın yayılınca da aynı tempoda çalıştık. İşler biraz azalınca yani gelen taleplerde biraz düşüş olunca iş daraltmasına gidildi. Vardiya çıkış ve girişlerin saatleri de değişti. Aslı Börek’e rakip olarak piyasaya çıkan firmalar olunca ister istemez bu alanda bir iş hacmi daralması oldu. Salgından kaynaklı işlerde bir daralma olunca ilk iş, kadın işçileri işten atmak oldu. “İşten atılma yasaktır” lafı koca bir yalan. Onlarca kadın işçi arkadaşımız işten atıldı, ücretsiz izne gönderildi. Ayda bin 170 liraya mahkum edildik.
İş yerinde en ağır yükü biz kadın işçiler çekiyoruz. Mobbinge uğramak, erkek işçilerin bakışları arasında çalışmanın çok zorlukları var. Ustabaşı, bölüm şefi ve idari müdürlerin sık sık azarlamaları, kırıcı hakaretleri bizi canımızdan bezdirmiş durumda.
Örgütlenmek için bir araya gelmek, sendikadan bahsetmek işten atılmak anlamına geliyor. Fazla mesaiyi kaldırıp, mesai saatlerini uzatarak, vardiya çıkışlarını uzatarak fazladan bizi irademiz dışında çalıştırıyorlar. İtiraz ettiğimizde, ek zam istediğimizde, “Geçinemiyoruz” dediğimizde bize kapıyı gösteriyorlar. Kod 29 diye bir uygulamayla işten atılan her işçi yalan ve iftiraya uğrayarak tazminatsız işten atılabilir. Bu biz kadın işçiler başta olmak üzere fabrikada çalışan tüm işçi arkadaşlarımız için bir tehdit unsuru.
Başka kadın işçi arkadaşlarımda ben de eşlerimizden şiddet gördük. Bunları hep gizledik. Şiddet görmeyeceğimizi bilsek, şiddet uygulayanlar ağır ceza alsa konuşuruz, susmayız. Gözleri moraran, kolu çıkan kadın işçi arkadaşımız oldu, mecburen işe geldi gitti. Çünkü üç çocuğu vardı, eşi işten atılmıştı, 20 bin lira kredi borçları vardı.
Aldığımız ücret ne ev kiramıza nede faturalarımıza yetmiyor. Kreşten yararlanamıyoruz. OSB’nin kreş ücreti neredeyse aldığımız ücret kadar.
Salgın hastalığa yakalanan arkadaşlarımızın hayatı ölümle yaşam arasında gitti geldi. “10 gün karantinada kal, sonra gel devam et.” Halbuki hastalığın etkileri aylarca devam ediyor. Ben oldum, hâlâ kas ağrılarım sürüyor.
Biz Kod 29’a da düşük ücretle çalışmaya da karşıyız. Haklarımız için birlik olmaktan başka yolumuz yok. Bunu zorlayacağız. Kadın işçiler olarak bunu başaracağımıza inanıyorum.
İlgili haberler
Napoli Romanları’nda kadınlar arası dostluğa dair
Elena Ferrante’nin Napoli Romanları serisinde anlatılan kadın dostluğunun türlü hallerini Gülşah İmr...
Ağlayarak işe geliyoruz, suratı asık eve gidiyoruz...
Evde de huzur yok. Eşiniz işsizse, borcunuz varsa vah halinize. İşçi evlerinde araştırılsın kadına y...
İş için arkadaşlarımızla birbirimize düşüyoruz
Esenyurt’tan ev emekçisi bir kadın pandemi sürecinde yaşadıklarını anlatıyor: ‘Pandemiden önce bir s...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.