Herkese merhaba, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne giderken hastanemizde Enola Holmes 2 filmini izledik. Biraz size bu film gösterimi sürecinden bahsedeceğim. Mesai sonrasında filmi izleyeceğimiz için hep beraber mısırımızı ve çayımızı hazırladık. Sonrasında ilk filme dair konuştuk. İlk filmde Enola'nın annesi hep tek başına hareket edebileceğinden bahsediyordu fakat ikinci filmde Enola özellikle kadınlarla birlikte hareket etmenin gücünü öğrendi. Filmi izlemeye başlıyoruz. Gerçekten pürdikkat izleyebileceğimiz heyecanlı ve aynı zamanda bizi güldüren de bir film.

Filmimiz bittikten sonra 8 Mart'a dair konuşmaya başladık. Öncelikle 8 Mart'ın sadece tek bir grev ile değil 1800'lerin ortalarından başlayıp 1900'lerin başlarına kadar olan birçok başkaldırı ile ortaya çıktığını konuştuk. Bu başkaldırılarda pek çok emekçi kadının mücadelesi mevcut. 8 Mart tarihini konuştuktan sonra gelen tepkilerin çoğu aslında 8 Mart'ın romantize edilmemesi gerektiği, bir mücadele günü olduğu ve yasların nasıl da bir kadın hareketine, bir mücadeleye dönüştüğünü anlattığı yönündeydi. Tartışmaların içinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün aslında tüm kadınlara ait olmadığını da konuştuk. İşçiyi sömüren fabrika patronu bir kadın ile işten atılmış, ekmek mücadelesi veren bir kadının eşit koşullarda olmadığı ve aslında bugünün tam da bu yüzden emekçi kadınlara ait olduğunu konuştuk.

Bunun üzerine Özak Tekstil’de sendikasını değiştirdiği için işten atılan Funda'nın mücadelesini de konuştuk. Funda Bakış greve gittikleri ilk dönemlerde konuşmakta zorluk çektiğini, utandığını belirtiyordu. Fakat bu mücadeleyle beraber artık konuşabildiğini, beraber olmanın kendine güç kattığını söylemişti ve şu anda Funda Bakış Urfa’nın Haliliye ilçesinde belediye başkan adayı oldu. Her yerde kadınların ne kadar güçlü olduğunu anlatıyor ve gözler önüne seriyor. Elbette yanı başımızda ki direnen Agrobay işçisi kadınları unutmadık. “Korkmuyoruz, hakaretler de şiddet de bizim birlikteliğimizi bozamayacak. Hakkımızı alana kadar vazgeçmeyeceğiz” sözlerini söyleyen kadınlar aklımıza bizim nöbet paralarımızı alamadığımız zaman iş bıraktığımız süreçte birbirimizin  elinden tutup güçlenip çoğaldığımızı getirdi.

Taleplerimizi de dile getirdik bu buluşmada, bu taleplerimizden bazıları; her ay regl izni, teşvik ödemelerimizin artması, şiddetsiz çalışma ortamı, güvenli iş yerleri.
Birbirimize sarılıp gücümüzün birliğimizden geldiğini belirtip etkinliğimize son verdik.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül