GÜNDEM

Şöhret Baltaş ‘Annemle Konuşmalar’ kitabından bir bölümü Anneler Günü öncesi Ekmek ve Gül okurlarıyla paylaşıyor: ‘Korkma anne korkacak bir şey yok, erkeğin yok ama ben varım...’

Kamusal kreşler giderek azalırken, kreş fiyatları yükseliyor. KESK kamu işyerlerinde ücretsiz, 24 saat açık, nitelikli kreşler açılması için kampanya başlattı.

Kocaeli’de Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneğinin çağrısıyla bir araya gelen kadınlar yan yana olmanın güç verdiğini söylüyor.

Zuhal Güneş’in bitmeyen mücadelesi bugün mahalle muhtarlığına aday olmasıyla sürüyor. Güneş, “Kadınlar cesaretli olmalı ve bunu birbirine bulaştırmalı, cesaret bulaşıcı olmalı” diyor.

KEİG’in şubat ayında yaşamını yitiren Akademisyen Nuray Ergüneş anısına düzenlediği ‘kadın emeği’ söyleşisinde kadınların istihdama katılımı, üzerindeki toplumsal yükler tek tek değerlendirildi.

16 yıldır çeşitli vesilelerle kadınların kaç çocuk doğuracağına karışan Erdoğan, sözlerini eleştirenleri ise ‘millete düşman’ olmakla suçladı.

Bu fotoğraf Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun ‘Türkiye artık eski Türkiye değil, 3 kat büyümüş, 81 milyon vatandaş refah içinde’ demesinin ikinci gününde çekildi...

Eve bir nebze katkı olsun diye çalışan kadınların günlük dediği işler aslında ömürlük. Bir de çocuk bakımı, ev temizliği eklendi mi günlük işlere ömürden ömür gidiyor. Saniye ve Canan’a kulak verin.

Erkek arkadaşı tarafından öldürülen Şengül Öğretmen için KESK İstanbul Kadın Meclisi öldürüldüğü yerde anma yaparak 12 Haziran’da görülecek 4. Duruşmaya çağrı yaptı.

‘İşimizi geri istiyoruz’ diyerek 500 günü aşkındır Yüksel Caddesi’nde direniş sürdüren kadınlar polis tarafından darp edildi. Kadınlar yaşadıklarını anlattı.

Boşanmak istediği kocası tarafından katledilen Birgül Çoban’ın katiline savcı ağırlaştırılmış müebbet istedi.

ODTÜ’de Dekanlık, topluluklar ve öğrenciler işbirliği ile taciz forumu gerçekleştirildi. ODTÜ’de var olan Cinsel Tacizi Önleme Biriminin işlevlik kazanması için de tartışmalar yapıldı.

Çocuk, genç, yaşlı, göçmen, mülteci... Sömürünün alabildiğine yoğunlaştığı Çağlayan’daki atölyelerde en çok duyulan söz ‘Yorgunum’. O yorgunluk işçileri hayal bile kuramaz hale getirmiş.

Tanınmak, iradesiyle, emeğiyle, varlığıyla saygı görmek... Kendisini bütünün vazgeçilmez parçası hissetmek. Böylelikle çoğalmak... Kadınlar bunu istiyor.

1 Mayıs’ta işçi ve emekçiler, yurdun dört bir yanında OHAL ve sömürüye karşı emek, barış ve demokrasi için alanlara çıktı. Kadınlar da 1 Mayıs alanlarında kendi talepleriyle yerlerini aldı.

Aliağa’da yaşayan, ‘Bu kentin sorunlarına karşı ne yapabiliriz? Tacize, tecavüze ve çocuk istismarına karşı ne diyoruz’ diyen kadınlar sorunlara karşı ortak bir duruş sergilemek için bir araya geldi.

İzmir’de işçi kadınlardan 1 Mayıs çağrısı: ‘Dört duvar içinde sıkışıp kalmamalıyız, biraz cesaretle, dayanışmayla yapamayacağımız şey yok. Kadın erkek eşitliğini haykırmalıyız her yerde.’

10 Mayıs’ta başlayacak Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin programını Alin Taşçıyan anlatıyor.

Seçim, geçim derdi, iş hayatı... Hepimizin başka derdi, başka fikirleri var. Ama o kadar çok ortak noktamız var ki... Biz ortak noktalarımızla 1 Mayıs’ta olacağız.

Kadınlar esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışmaya yönlendirildi; sağlık, emeklilik, ücretsiz kreş gibi haklardan mahrum edildi. Kısacası haklar açısından geriye giden bir 15 yıl geçirdi.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.