“Kadıköy Her Şey”, “Potlaç” ve “Kadıköy Belediyesi Sosyal Hizmet Merkezi” 25 Kasım öncesi Kadıköylü kadınları “Şiddete karşı yalnız da sessiz de değiliz” diyerek şiddeti konuşmaya çağırdı.

İlk olarak 17 Kasım’da Rasimpaşa Gönüllü Evinde Ayşegül Tözeren ile “Edebiyatta Eril Dil” söyleşisi yapıldı. Ayşegül Tözeren, özellikle Türk edebiyatında ve sinemasında değerlendirilen “Makbul Erkek” kavramına dikkat çekerek bunun kadın şiddetindeki yerini anlattı. Dinleyenlerin meraklı soruları ile gelişen söyleşi; Ayşegül Tözeren’in herkesi kadına şiddet karşısında ortak mücadeleye davet etmesiyle sonlandı. 

Etkinliklerin ikincisi 18 Kasım’da Kuşdili Potlaç Atölyede gerçekleşti. Etkinlikte “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Hukukun Rolü” başlığında akademisyen Kıvılcım Turanlı konuştu. 25 Kasım’ın tarihi ve önemine değinen Turanlı, eril düzen hukukunun kadından “beklentileri” ve kadınların eşitlik mücadelelerini anlattı. “Devlet can ve mal güvenliğini korumak adına var olduğunu söyler. Devlet can ve mal güvenliğini korumazsa ne olur? Burada ifşa olan eril devlettir” dedi. Ayşe Paşalı’nın adliyede çekilen fotoğrafına dikkat çeken Turanlı, “Bir koruma miti var. Erkekler de devlette bizi koruyacağını iddia ediyor. Fakat hiç de öyle olmuyor. Biri döngüyü yıktığında, Nevin Yıldırım gibi kendisine saldıranı öldürdüğünde yargılama adil olmuyor” dedi.

Aynı gün “Siyasette ve Sokakta Şiddetin Dili” konusunu Ekmek Gül’den Gizem Örnek anlattı. Şiddetin kaynağının “eşitsizlik” olduğunu söyleyen Örnek, krizin, savaşın ve kitlesel göçlerin kadına yönelik şiddeti arttırdığını belirtti. “Kadınlar şiddete sistematik olarak maruz kalıyor. Hiçbir şiddet olayı münferit değil, tesadüf değil. Şiddetin bir hedefi de var. Bir cinsin emeğini, bedenini, tüm yaşamını kontrol altına almaya çalışırsanız şiddet ön görülebilir bir sonuç olur” dedi.

Sonrasında da Masalın Aslı; Ermenice, Kürtçe ve Türkçe türküleri, kadın dayanışması için söyledi. Programın sonunda katılımcılar 25 Kasım’da bütün kadınları şiddete karşı bir arada olmaya çağırdı.