Pekin Deklarasyonunun 30. yılı | Ne ücret eşitsizliği ne istihdam sorunları çözülmedi
ILO Pekin Deklarasyonu’nun 30. yılında “Kadın ve Ekonomi: Pekin Deklarasyonundan 30 Yıl Sonra” başlıklı bir rapor yayınladı. Raporda ücretlerde ve istihdamda eşitsizliklerin hâlâ sürdüğü vurgulandı.

ILO Pekin Deklarasyonu’nun 30. yılında “Kadın ve Ekonomi: Pekin Deklarasyonundan 30 Yıl Sonra” başlıklı bir rapor yayınladı. Raporda kadınların iş gücüne katılımı, ücret eşitsizliği, sendikalaşma oranlarındaki durum yer aldı.

İSTİHDAM FARKI KAPANIYOR AMA NASIL?

Rapora göre çalışabilir yaşta kadınların ve erkeklerin istihdama katılım oranlarındaki fark 1997 yılında yüzde 27.1 iken 2024 yılında yüzde 23.1’e düştü. Ancak bu açığın kapanmasındaki belirleyici faktörün kadın istihdamının istenen düzeyde artışı değil, erkeklerin istihdam oranlarının yüzde 6’lık bir oranla düşmüş olduğu belirtildi. 1997’den 2024’e kadar dünya çapında kadın istihdamı oranı yalnızca yüzde 2.3 arttı.

Kuzey, Orta ve Güney Amerika’da 1991’de yüzde 28.7 olan kadın ve erkek istihdamları arasındaki açık, 2024’te 18.1’e düştü. Raporda bu düşüşün, kadınların Amerika bölgesinde yüzde 50.1’e yükselen istihdam ile orantılı olduğu belirtildi. Arap coğrafyasında da istihdam açığı yüzde 6.9 azalmış olsa da kadın istihdam oranının yüzde 16 ile tüm bölgelere kıyasla en düşük düzeyde olduğu ifade edildi.

GENÇ İSTİHDAMI DÜŞÜYOR

15-24 yaş arası genç kadın ve genç erkekler arasında istihdama katılım oranlarındaki farkın yüzde 12.7 olduğu belirtilen raporda, genç kadın istihdamı oranının yüzde 6 genç erkek istihdamı oranının ise yüzde 8.1 puanlık bir düşüş sergilediği ifade edildi. Eğitimde ve istihdamda yer almayan (NEET) genç kadın oranının ise yüzde 4.6 düştüğü belirtildi.

ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ SÜRÜYOR

Ücret eşitsizliğinin giderilmesi konusunda çeşitli adımların atıldığı ancak ilerlemenin çok yavaş gerçekleştiği belirtilen raporda, kadın ve erkeklerin gelir düzeylerine göre saatlik ücret farklarına yer verildi. Düşük gelir düzeyinde kadınlar erkeklerin bir saatte kazandıkları gelirin yüzde 87.1’ini kazanırken alt orta gelir düzeyinde bu oran yüzde 87, üst orta gelir düzeyinde yüzde 82, yüksek gelir düzeyinde ise yüzde 88.5 olarak görülüyor.

Ücretli çalışanların dahil edildiği bu verilerin üzerine kendi hesabına çalışanlar da dahil edildiğinde kadınların erkeklerin kazandıkları 1 doların karşılığında 77.4 cent kazandığı anlaşılıyor. Bu oran düşük gelir düzeyinde 45.7 cent’e kadar düşüyor.

ENGELLİ KADINLAR DAHA DA DÜŞÜK ÜCRET ALIYOR
Rapora göre incelenen 30 ülkenin neredeyse yarısında engelliler engelli olmayanlara oranla yüzde 12 daha düşük ücret alırken engelli kadınlar, engelli erkeklerden de yüzde 6 daha az kazanıyor.
KAYIT DIŞI İSTİHDAM HÂLÂ KADINLARIN PEŞİNDE

2024 yılında, dünya genelinde kayıt dışı istihdam oranı erkeklerde yüzde 60, kadınlarda yüzde 55 olsa da kadınlar özellikle düşük gelir düzeyi grubunda kayıt dışı istihdama daha çok sürükleniyor. Düşük gelir ve alt orta gelir düzeyinde kayıt dışı istihdamda bulunan kadın oranı erkeklerden yüzde 4.9 ve yüzde 2.3 daha fazla. Bunun yanı sıra geçtiğimiz yıllara göre istihdam içinde kayıt dışı istihdamın oranı düşse de 2004’ten 2024’e kadar olan süreçte kayıt dışı istihdama dahil olan kişi sayısı 335 milyon artarak 2 milyara ulaştı.

KADINLARIN SENDİKALAŞMA ORANLARI DAHA YÜKSEK
Dünya genelinde kadınların sendikalaşma oranları yüzde 18 ile erkeklerin sendikalaşma oranlarını (yüzde 16) geçiyor. Ancak hâlâ sendikaların yönetici pozisyonlarında kadınların sayısı erkeklere göre daha geride.
BAKIM YÜKÜ KADINI İSTİHDAMDAN KOPARTIYOR

Bakım yükünün, dünya genelinde 708 milyon kadını iş gücünün dışında bıraktığı belirtilen raporda, çocuğu olmayan kadınların iş gücüne katılım oranının evli ve 6 yaşından küçük çocuğu olan kadınlardan ve geniş ailede yaşayan ve 6 yaşından küçük çocuğu olan kadınlardan yüzde 11.7 ve yüzde 12.8 daha fazla olduğu ifade edildi. Raporda çarpıcı olan noktalardan biri de tek başına ebeveynlik eden kadınların iş gücüne katılım oranlarının çocuğu olmayanlara ve diğerlerine oranla yüzde 71.3 ile en yüksek düzeyde olması. Bunun yanı sıra 2004’ten bu yana çekirdek ya da geniş ailesi ve çocuğu olan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 2.5 ve yüzde 0.8 gibi küçük bir oran olsa da arttı.

Raporda annelik ve ebeveyn izinlerinin durumuna da yer verildi. 1994’ten 2023’e kadar annelik izni süresinin ortalama 12.8 haftadan 17.6 haftaya çıktığı belirtilirken ücretli babalık izninin de verilme düzeyinin arttığı belirtildi.

SOSYAL YARDIMLARA BAĞIMLI İNSAN SAYISI ARTTI
2015’te dünya genelinde sosyal yardım alan kişi oranı yüzde 26.7’yken bu oran 2023’te yüzde 37.3’e çıktı. Bu oran kadınlarda yüzde 36’yken erkeklerde yüzde 38 olarak seyretti.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
DİSK'ten 8 Mart eylemi Esnek çalışma değil güvence...

DİSK, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için pek çok ilde aynı anda "kadın grevi" adıyla kadın işçil...

Prof. Dr. Çiğdem Boz: Kayıt dışı çalışan kadınları...

‘Kadınlar asgari ücretin belirlenmesinde nerede duruyor, asgari ücret kadınlar için neden önemli?’ s...

Talebimiz net: Eşit işe eşit ücret!

'Bizim fabrikada kadın erkek eşitliliği yok. Hâlâ işçi kadınların aldığı maaş yan gelir olarak hesap...