Kadınların karşı çıkışlarına rağmen müftülüklere nikah yetkisi veren yasanın meclisten geçmesine kadın milletvekillerinden ve kadın örgütlerinden tepkiler geldi. Yasanın geçmesine rağmen mücadele edeceklerini ve bu yasayı tanımayacaklarını söyleyen kadınlar “fiili olarak bu yasayı boşa çıkaracağız” dedi.

sARIHAN: TEK TEK ANLATMAYA DEVAM

CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan müftülere nikah yetkisi veren yasa tasarısının anti-demokratik uygulamalarla meclisten geçtiğini hatırlattı. Sarıhan, “Görüşülmekte olan bir tasarı ile ilgili kadınların ne sokakta ne mecliste konuşmalarına izin verilmedi. Kadınların gazla, copla susturulmaya çalışıldığı bir ortamda cumhurbaşkanı ‘Ne olursa olsun bu yasa geçecek’ dedi. Tek adamın görüşüne ve ideallerine uygun bir şekilde yeni ve geri bir toplumu inşa sürecinin bir adımı atıldı” diye konuştu. Yasanın neler getireceğini kadınlara tek tek anlatmaya devam edeceklerini söyleyen Sarıhan “Bizim için bu mücadele bitmedi. Hem hukuksal olarak mücadeleyi sürdüreceğiz, hem de insanlara anlatacağız” dedi.

KAYA: MUHAFAZAKAR KADINLAR DAHA ÇOK RİSK ALTINDA

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, müftülere evlenmek için başvuran kesimin genelde muhafazakar kesim olacağından dolayı muhafazakar kadınların daha fazla risk altında olduğunu söyledi. Kaya “Kadın mücadelesi verilirken ve bu yasaya tepkiler gösterilirken, farklı kimliklerden kadınların sesine şahit olduk ama muhafazakar kadınlara ulaşmada zayıf kaldık. Ortaya konulan argümanlarda sadece müftülere nikah yetkisi verilmesi itirazına takılı kaldık. Ve iktidar ise bunu çok iyi bir malzeme olarak kullandı. Bundan sonrası için şunu söylemek istiyorum; kadın mücadelesi zayıflamayacak, daha da güçlenecektir. Kadınların yaşamına ayar vermeye çalışan zihniyet ve müdahalelere karşı Türkiyeli kadınlar olarak kolektif bir mücadele oluşturmalıyız. Kolektif bir kadın dayanışması ortaya çıkarmalıyız. Birlikte başaracağız” dedi.

GÜRKAN: YASA GERİ ÇEKİLMELİ, BİR DAHA GÜNDEM EDİLMEMELİ 

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan yaptığı yazılı açıklamayla müftülere nikah kıyma yetkisini veren yasanın “Tek adam/tek parti” rejiminin “ben yaptım oldu” anlayışının bir parçası olduğunu söyledi. Uygulamanın hayata geçmesi durumunda tüm toplumu etkileyecek sonuçlar doğuracağını belirten Gürkan, yasanın öncelikle kadınların en temel yaşamsal haklarını hedefe koyan ve geriye götüren bir saldırı girişimi olduğunu söyledi.
“Bu yasayla iktidarın hedefinin; eğitim, sağlık, sosyal hizmet alanlarındaki uygulamalarıyla ağır sonuçlara yol açan toplumu muhafazakarlaştırma, tek din-mezhep anlayışını tüm topluma egemen kılma hamlelerini daha ileriye götürmek olduğu açıktır” diye devam eden Gürkan yasayla “çoklu hukukun” önünün açıldığının da altını çizdi: “Çocukların daha 3 yaşında sıbyan okuluna gönderilmesinin önünü açan, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokollerle Ensar Vakfı gibi kurumlara çocukları emanet eden, eğitimin içeriğini bilimsellikten arındırıp gericiliğe teslim eden, Diyanet ile yapılan protokollerle ‘aile danışmanlığı’ adı altında kadın ve erkeklere eşitsiz ve şiddet dolu bir ilişkiyi dayatan ve toplumu bu anlayışla kuşatan hükümet, son yasayla da toplumsal hayatın ve hukuk alanının ‘çoklu hukukla’ parça parça edilmesinin önünü açmaktadır.”
“Tek adam ne derse ona ‘el kaldır’ yapan, bir tek komisyonunda bile çalışma konusunun muhatabı olan tek bir kesimin dahi sözünün dinlenmediği, toplumsal taleplerin ve rahatsızlıkların gözetilmediği bu meclisin çıkardığı yasanın meşruiyeti yoktur” diyen Gürkan kadınlara ve çocuklara yönelik suçları katmerlendirecek bu hamleyi kabul etmediklerini ifade ederek “Yasa, bütünüyle geri çekilmeli, müftülere nikah yetkisinin devri gündemi bir yasa gündemi olmaktan çıkarılmalıdır.” dedi.

‘KADINLAR BU YASAYI KABUL ETMESİN’

Yasa tasarısı gündeme geldiğinden bu yana tasarının içeriğini anlatan ve eylemler yapan Bu Yasalar Böyle Geçmez Kampanya Grubu da yasanın meclisten geçmesinden sonra #MüftülükYasasıHükümsüzdür diyerek bir sosyal medya kampanyası başlattı. “Müftülüklere resmi nikâh yetkisi verilmesiyle oluşacak toplumsal ikilik halinin kadınlara baskı olarak dönecek. Yasada seçenek olsa dahi kadınların aileleri ve toplum tarafından seçeneksiz bırakılacak” diyen grup “kadın-erkek eşitsizliğini doğal addeden, bunu ‘milli ve dini aile yapısı’ diyerek açıkça normalleştiren bir kuruma Meclis tarafından resmi nikâh yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz; bizi duymayan Meclis'e rağmen kadınları bu yasayı kabul etmemeye çağırıyoruz” dedi.

’FİİLEN BU YASAYI BOŞA ÇIKARMAYA ÇALIŞACAĞIZ’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav “Bu yasa geçmesin diye kadınlar elinden geleni yaptı, ancak konu toplumsallaşamadı. Tehlikesi görülmüyor” derken, bu noktadan sonra da kadın hareketleri olarak yasayı tanımayacaklarını, yasanın hükümsüz olduğunu ifade etti. “Biz mücadele etmeye devam edeceğiz. Umutsuzluğa kapılmayacağız. Tüm kadınları müftü nikahına gitmemeye çağırıyoruz. Fiilen bu yasayı boşa çıkarmaya devam edeceğiz.”

BU YASA TÜM KADINLARI ETKİLEYECEK

Ankara Kadın Platformu adına konuşan Latife Demirci Kahya yasanın tüm kadınların haklarını etkileyecek bir içeriği olduğunun altını çizerken, yasanın yapılma sürecini de eleştirdi: “Hükümet OHAL’i getirerek toplumu susturmak, haklarını gasp etmek istiyor. Bu toplumda en fazla kadınlar sokakları terk etmediler. Ancak meclis bu sesi duymazlıktan geldi. Bu yasayı asla kabul etmiyoruz. Sadece laik, seküler kadınların mücadelesi değil, aynı zamanda muhafazakar kadınların da mücadelesi bu.”

GÜRKAN: YAS GERİ ÇEKİLMELİ, BİR DAHA GÜNDEM EDİLMEMELİ!

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da yaptığı yazılı açıklamayla müftülere nikah kıyma yetkisini veren yasanın “Tek adam/tek parti” rejiminin “ben yaptım oldu” anlayışının bir parçası olduğunu söyledi. Uygulamanın hayata geçmesi durumunda tüm toplumu etkileyecek sonuçlar doğuracağını belirten Gürkan, yasanın öncelikle kadınların en temel yaşamsal haklarını hedefe koyan ve geriye götüren bir saldırı girişimi olduğunu söyledi.
“Bu yasayla iktidarın hedefinin; eğitim, sağlık, sosyal hizmet alanlarındaki uygulamalarıyla ağır sonuçlara yol açan toplumu muhafazakarlaştırma, tek din-mezhep anlayışını tüm topluma egemen kılma hamlelerini daha ileriye götürmek olduğu açıktır” diye devam eden Gürkan yasayla “çoklu hukukun” önünün açıldığının da altını çizdi: “Çocukların daha 3 yaşında sıbyan okuluna gönderilmesinin önünü açan, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokollerle Ensar Vakfı gibi kurumlara çocukları emanet eden, eğitimin içeriğini bilimsellikten arındırıp gericiliğe teslim eden, Diyanet ile yapılan protokollerle ‘aile danışmanlığı’ adı altında kadın ve erkeklere eşitsiz ve şiddet dolu bir ilişkiyi dayatan ve toplumu bu anlayışla kuşatan hükümet, son yasayla da toplumsal hayatın ve hukuk alanının ‘çoklu hukukla’ parça parça edilmesinin önünü açmaktadır.”
“Tek adam ne derse ona ‘el kaldır’ yapan, bir tek komisyonunda bile çalışma konusunun muhatabı olan tek bir kesimin dahi sözünün dinlenmediği, toplumsal taleplerin ve rahatsızlıkların gözetilmediği bu meclisin çıkardığı yasanın meşruiyeti yoktur” diyen Gürkan kadınlara ve çocuklara yönelik suçları katmerlendirecek bu hamleyi kabul etmediklerini ifade ederek “Yasa, bütünüyle geri çekilmeli, müftülere nikah yetkisinin devri gündemi bir yasa gündemi olmaktan çıkarılmalıdır.” dedi.

“TÜM KADINLARI KADIN DÜŞMANLIĞINA KARŞI BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ”

Tepkilerin adreslerinden biri de Eskişehir’deki Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) oldu. Eğitim Sen Eskişehir Şubesi’nde bir araya gelen KESK’li Kadınlar, basın açıklaması yaparak kadın üzerinden yürütülen bu politikaların salt kadınları ilgilendiren alanlarla sınırlı kalmayıp, eğitimden sağlığa tüm diğer alanlardaki geriye gidişle birebir örtüştüğünü söyledi. KESK adına açıklama yapan Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Sevgi Pervane , “KESK olarak fetvalarla kadınların ve çocukların hedef gösterildiği dolayısıyla da cinsel istismarın ve kadına yönelik şiddetin sürekli kılındığı bir süreçte, AKP hükümetinin kadınlara düşman politika üretme ve yasa yapma süreçlerinin devamı olarak gündeme getirdiği ve alelacele onadığı bu yasaya karşı, yaşam tarzımız ve inancımız ne olursa olsun tüm kadınları kadın düşmanlığına karşı birleşmeye çağırıyoruz. Daha önce kürtaj, istismar ve boşanma yasa tasarılarında nasıl karşı durduysak bir gecede erkek eliyle onadığınız bu yasaya karşıda mücadele etmeye kadın düşmanı politikalarınıza karşı direnmeye devam edeceğimiz bilinsin.” diye konuştu.