Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 41 yaşındaki Erdal Güllü 17 yaşındaki kızı Rana Güllü’yü silahla başından vurarak öldürdü. Kızını öldürdükten sonra intihar eden katil babanın cinayeti ana akım medya tarafından cinnet olarak lanse edildi. Haberlerin bu şekilde görülüp failin cinayetinin haklılaştırılmaya çalışılmasına Cinsel Şiddetle Mücadele Derneğinden tepki geldi. CŞMD’den Şehlem Kaçar, “Olayın cinnet olarak ele alınması eylemin fail tarafından anlık bir şekilde elinde olmadan yapıldığına dair bir algı yaratıyor. Bu şekilde okuyucunun da olayı mazur görmesine sebep oluyor.” diye konuştu. 

ŞİDDET SARMALI GÖRÜLMEDİ

Daha önce kızına sosyal medyada paylaştığı fotoğraflar gerekçesiyle şiddet uygulayan Erdal Güllü’nün kızına uyguladığı şiddet sarmalı cinayetin yer aldığı haberlerde öne çıkarılmıyor ancak baba ve kızın aralarında geçen tartışma cinnetin ve cinayetin sebebi olarak gösteriliyor. Buna da değinen Kaçar, “Haberlerin veriliş tarzı ve özellikle kadın cinayeti haberleri duygusal ve sansasyonel bir dil üzerinden veriliyor. Cinayete götüren süreçlerden bahsedilmiyor. Şiddete maruz bırakılanın yaşadığı şiddet sarmalı göz ardı ediliyor. Oysa ki bunun öne çıkarılması gerekir” dedi.

GAZETECİ FAİLİN CİNNET GETİRDİĞİNİ NEREDEN BİLİYOR?

Cinayetin görünmez kılındığı ve ‘cinnet getirme’ gibi tabirlerle olayın bir mazerete bağlanması özellikle kadın cinayeti haberlerinde sık sık karşılaşılan bir durum. Bu gibi haberlerle cinayetin hafifletici sebebi medya tarafından sunulurken bir taraftan da sanki haberi yapan gazetecinin olay anında cinneti görmüş olduğu ve buna göre haberi yaptığı izlenimi yaratılıyor. Okuyucunun burada, ‘gazeteci failin cinnet getirdiğini nereden biliyor?’ sorusunu sorması gerçekliği görmesi açısından önemli. Kaçar’ın da dediği gibi; “cinnet tabiri sansasyon yaratmak için kullanılan bir dilin uzantısı. Haber çerçevesini çizerken bu gibi cümleler olayı münferitleştiriyor.”