Kadıköy Belediyesi çalışanı olan DİSK’li kadınların talepleri ve çağrısı şöyle:
“Önümüzdeki günlerde görüşülecek toplu iş sözleşmesinde işverenden ücretsiz, nitelikli ve kolay erişilebilir kreş hizmeti, eşit işe eşit ücret, bedenimize uygun iş giysisi ve koruyucu eşya, ayda bir gün regl izni, kırk gün babalık izni ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konusunda duyarlılık talep ediyoruz.
Ayrıca, TİS kapsamında İstanbul Sözleşmesi’nin tanınmasını ve işveren ile sendikanın, sözleşmenin ortaya koyduğu ilkeleri gözeteceğine dair ortak taahhütte bulunmasını; insanlık onuruna yaraşır, eşit koşullarda yaşama ve çalışma hakkımızın güvence altına alınmasını istiyoruz. İşverenleri ve sendikaları, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki samimiyetlerini ve ciddiyetlerini göstermeye davet ediyoruz.
Bugün toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin doğurduğu sonuçlar tahammül edilemez boyutlara ulaşmış durumda. Sistematik şiddet ve kadın cinayetleri cezasız bırakılarak önü açılıyor. Eşitsizlik ve sömürü üzerine kurulu toplumsal cinsiyet rolleri yeniden üretilip kadın istihdamı önüne engel olarak dikiliyorlar. İstihdam edilen ve sendika üyesi olan kadınlar ise erkek egemen sendikalarda temsil edilmiyor. Gerek iş yaşamında gerekse emek mücadelesinde her fırsatta hak, hukuk, adalet ve demokrasi vurgusu yapılmasına karşın toplumsal cinsiyet eşitliği hâlâ tali bir meseleymiş gibi sunuluyor. Eşitlik talep ettiğimizde sınıfı bölmekle suçlanıyoruz, oysa biz sınıfın ta kendisiyiz. Tüm işverenleri, işçi sendikalarını ve konfederasyonları, kanıksanmış eril imtiyazlarıyla yüzleşip hesaplaşmaya ve taleplerimize kulak vermeye çağırıyoruz.
Kadın kolları değil, kadın kotası talep ediyoruz. Etkisiz konumlarda bulunan az sayıda kadının eşitlik göstergesi gibi sunulmasını daha fazla kabul etmeyeceğiz. İş yerleri ve sendikaların istisnasız tüm temsil ve karar alma mekanizmalarında yüzde elli kadın kotası uygulanmasını, kadın temsilinin hiçbir şart altında kadın üye oranının altına düşmemesini talep ediyoruz. Kadınların ev ve ailevi sorumluluklarından ötürü görev alamadığını öne sürmek kabul edilemez. Ev işleri ve ev içi bakım hizmetlerinin sorumluluğu gerektiği gibi eşit paylaşıldığı ve bu eşitlik, kamu politikalarıyla desteklendiği takdirde kadınları temsil edecek kadınlar bulmakta hiçbir güçlük yaşanmayacaktır.
Uzun zamandır ihtiyaç duyulan fakat aciliyeti son yıllarda göz ardı edilemez hale gelen bu dönüşümün Türkiye sendikal hareketindeki lokomotifi hiç şüphesiz DİSK’ten başkası olamaz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini anaakımlaştırma çalışmalarını yıllardır sürdüren ve DİSK’in de üyesi bulunduğu uluslararası çatı örgütlerinin desteğini almakta da güçlük yaşamayacağımıza eminiz.
Taleplerimize hak veren herkesi çağrımızı yaygınlaştırmaya, sesimize ortak olmaya davet ediyoruz.”
İlgili haberler
İstanbul Sözleşmesi için Pendik’te yerel kurumlar...
İstanbul Pendik'te bulunan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmak üzere E...
Ayşe Tuba’dan öncesi ve sonrası: İstanbul Sözleşme...
Ayşe Tuba Arslan’ın ve Nahide Opuz’un yargısal süreçlerinin benzerliği İstanbul Sözleşmesinin uygula...
GÜNÜN DİKKATİ: DİH’li kadınlardan ‘İstanbul Sözleş...
Demokrasi İçin Hukukçular grubundan kadın hukukçular: ‘İstanbul Sözleşmesinden elinizi çekin ve sözl...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.