Eyüp Ekmek ve Gül Grubu: Tek seçenek şiddete karşı örgütlü mücadele
Eyüp Ekmek ve Gül Grubu etkinliğinde bir araya gelen kadınlar, şiddeti konuşurken, şiddeti yeniden üreten medyayı, eril dili ve iktidar politikalarını da konuştu.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü kapsamında Dersimliler Derneğinde bir araya gelen Eyüp Ekmek ve Gül Grubu, kadına yönelik şiddeti, şiddet döngüsünü, kadınların şiddete uğradığında başvuracağı mekanizmaları, haklarını ve kadına yönelik şiddetin olmadığı bir dünyanın nasıl mümkün olduğunu tartıştı.

Kadın mücadelesinin, Mirabel kardeşlerin hikayesinin anlatıldığı ve kadınların bir araya gelmesinin öneminden bahseden Kasım’ın tarihini ve kadın mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimiyle başlayan etkinlikte, Eğitim Sen 3 Nolu Şube Eğitim Sekreteri Meral Gülşen kadınların neden şiddete maruz kaldığına dair bir sunum yaptı. Etkinlik katılan kadınlardan birinin şiddetin sadece fiziksel olmadığını bastırılmanın da şiddet olduğunu belirtmesi üzerine psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet detaylı olarak tartışıldı.


‘TEKSTİL İŞÇİSİ KADIN: KADIN İŞÇİLERE SENDİKANIN NE OLDUĞUNU ANLATMAK İSTİYORUM’

Meral Gülşen “Erkek ve kadın aynı toplum içinde, aynı sıkıntılara, koşullara sahipler ama erkek cinnet geçirip kadına şiddet uyguluyor. Aynı durumdaki kadın nasıl cinnet geçirip can almıyor” diye katılımcılara soru yöneltti. Bu soruya genç bir kadın toplumda yuvayı dişi kuş yapar düşüncesinin olduğunu belirtirken, kadına toplum tarafından biçilmiş ‘ailenin düzenini sağlama görevinin’ kadını sürekli kontrol altında tuttuğunu ifade etti. Bir başka katılımcı ise soruyu “Erkek, egemenliğini kaybedeceğini anlayınca cinnet geçiriyor” şeklinde cevapladı. Günümüz dizi ve filmleriyle sürekli gözlerine sokulan güçlü erkek figürlerinin toplumdaki erkek egosunu artırdığına dikkat çeken genç kadınlar, özendirici bir figür olarak bu karakterlerin gerçek hayata yansımasını tartıştı.

Tekstil sektöründe çalışan bir kadın da iş yerindeki kadın işçilerin sohbetlerini aktardı. Kadın işçilerin sendikanın dahi ne olduğunu bilmediğini dile getirirken, kadın işçileri bilgilendirmek adına toplantılara katılmak onlarla etkinlikler düzenlemek istediğini ifade etti. Bunun üzerine kadınlar bir araya gelmenin önemini ve birlikte mücadeleyi tartıştı.


‘YASALARIN UYGULANMASI İÇİN BİR ARAYA GELİP MÜCADELE ETMELİYİZ’

Etkinliğin devamında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Başak Belhan, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’u anlattı. İstanbul Sözleşmesi’nin ortaya çıkışını aktaran Belhan, Sözleşmenin yaptırımıyla kadını devletten bile koruduğunu anlattı. Sonrasında 6284 Sayılı Kanun’dan, kadınları şiddetten koruyucu ve şiddeti önleyici tedbirleri bahseden Belhan, kanunların tam ve eksiksiz uygulanmasının önemini vurguladı. Belhan son olarak, yasalara ve devlete güvenmeme durumu sonucu ortaya çıkan sosyal medya ifşalarından bahsetti. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasıyla artan ifşaların, her kesime ulaşamadığını, sınırlı kaldığını söyleyen Belhan, yapılması gereken en önemli şeyin yasaların uygulanması için kadınların bir araya gelip mücadele etmesi olduğunu vurguladı.

Etkinlik sonunda 25 Kasım’a çağrı yapan Eyüp Ekmek ve Gül Grubu, tüm kadınları 25 Kasım Perşembe günü 19.30’da Taksim Tünel’de olmaya davet etti. 


Fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Dersimli kadınların 25 Kasım Çağrısı: Şiddete karş...

25 Kasım öncesi konuştuğumuz Dersim Kadın Platformu bileşenleri, ‘Şiddetsiz, eşit, yoksulluğa mahkum...

Sultangazi Kadın Dayanışması: Haklarımıza ve kazan...

25 Kasım dolayısıyla yürüyüş yapmak isyene Sultangazi Kadın Dayanışması polisin engeliyle karşılaşır...

Dicle Ekmek ve Gül buluşması: Taleplerimizde ısrar...

Diyarbakır’da Dicle Ekmek ve Gül okurları bir araya gelerek şiddete karşı mücadeleyi ve haklarını ko...