Ben otuz yaşında bir kadınım. Size neden düzenli bir hayat kuramadığımı anlatmak isterim. Bu yaşıma kadar hiçbir birikimim olmadı. Üniversite okudum, mesleğimi yapamadan başka sektörlerde senelerce çalıştım. Sigortamın yatırılmadığı da oldu maaşımın eksik yatırıldığı da… Zaten dört başı mahmur bir iş bulmak biz gençler için neredeyse imkansız. Özel sektörde işten çıkarılma korkusu ile her şeye tamam demek zorunda kalarak çalışıyorsunuz. Yıllardır ailemin yanında yaşadığım için aldığım üç kuruş parayı da ev bütçesine, kiraya, faturalara destek olarak verdim. Olmasanız da aile içinde hep daha iyi işlerde çalışan insanlar size örnek gösteriliyor ve psikolojik olarak yıpranıyorsunuz. Ayrı eve çıkmak ise neredeyse bir hayal.
Ben de otuz yaşıma kadar bir dikiş tutturmaya çalışarak uğraştım, durdum. Şimdi birini hayatıma alayım da yeni bir yaşam kurayım diyecek zamanlarımda, bunun maddi olarak ne kadar zor olduğunu görüyorum. Tek bir birikimim yok ve evlenmek için en doğru zaman desem bile ev eşyası, kiralık ev bulmak, düğün masrafları derken iki genç ailesi de zengin değilse bize her gün tembihlenen yuvayı nasıl kuracak.
Her ne kadar devletin destek gibi sunduğu yaş sınırının üzerinde kalsam da (evlilikte yaşa takılsam da) gelin bir yuva kurmaya verileceği söylenen 150 binin neye yarayacağına biraz ayrıntılı bakalım. Benim gibi bir sürü genç bu işlere sıfırdan başlıyor. Beyaz eşyalar sürekli zamlanıyor. En kötü bir buzdolabı almak istesen, 30 binden başlıyor, yanına 4 programlı bulaşık makinesi desen 12 bin o da beyaz rengini seçmek zorunlu. Çamaşır makinesi en az 15-20 bin tutuyor buna ufak ev aletlerini, tabak çanağı, perdesini, yorganını eklemeye başla yetmedi mi üzerine koltuk takımı, yatak odası, salık verdikleri üç çocuğun odası dedin mi liste uzayıp gidiyor. Ev kiralaman gerek, en normal evin kirası olmuş 15 bin… İki depozit bir kira bir de emlakçı parası oldu mu sana 60 bin.
Yaşadığım şehirde en kötü düğün salonu olmuş 70 bin. Gelinlikler damatlıklar ateş pahası. Sonuç olarak devletin geri ödemeli olarak vereceğini söylediği ve “gençler neden evlenmiyor, haydi teşvik edelim” dediği teşvikle bile iki eşya alıp nikah yapacaksınız ya da evi tutup kuru evde düğünü yapıp oturacaksınız. Yani cebinde 400 binin yoksa ya da Sabancı’nın torunu değilsen bu devirde evlenmek hiç de kolay bir iş değil.
Şimdi yaşam beni neden bu yaşa kadar bir yuva kurmaya itmedi, daha iyi anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Zaten okulu bitir, iş bul, biraz kafanı yukarı kaldır derken kendimi bir de evlilik masraflarıyla boğamayacağım için, bir sevdiğim dahi olsa cesaret edemiyorum. 18 yaşında evlenen bir kadın bu ülkede henüz iş bulmamış bir kadın demektir. Üniversite okuma hakkı elinden alınmış bir kadın demektir. Bu da çok güvendikleri aile kavramı içerisinde ayakları yere sağlam basmakta zorlanacak binlerce kadın olacak demektir. Açıkçası ben bu teşvikin bizi ekstra devlete borçlandırmaktan başka bir işe yaramayacağını düşünüyorum.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Aile ve Gençlik Bankası'nın evlilik kredisi vaadi:...
AKP’nin seçim sürecinden beri dilinden düşürmediği Aile ve Gençlik Bankası ve bunun aracılığıyla ver...
Sermaye sınıfının 12. Kalkınma Planı derinleşen yo...
12. Kalkınma Planı, OVP’si ve bütçesiyle haklarımıza ve hayatlarımıza kasteden bunu da bizim üstümü...
OVP'nin kadın yüzü: Güvencesiz çalışma, derinleşen...
Türkiye'nin önümüzdeki üç yıla dair ekonomik hedeflerinin yer aldığı Orta Vadeli Programın kadınlara...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.