İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması tartışmaları ile birlikte şiddetin her alanda arttığına da şahit oluyoruz. Kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmezken kadına karşı şiddet, taciz ve darp olaylarının sıkça yaşanması kadınların güvencelerini büyük tehlikeye sokuyor ve rahatça hareket etmemizi bile engelliyor. İstanbul Sözleşmesi’nin ve uygulanmasının ne kadar önemli olduğunu işyeri sahibi emekli polisin kadın arkadaşımızı taciz ettikten sonra karakolda bizim haksız çıkmamızla bir kez daha anladık.
‘MÜDAHALE ETMEK İSTEDİĞİMİZDE ŞİDDET UYGULADI’
Daha önce Tunalı Şubesi’nde yabancı uyruklu bir kadın arkadaşımız lavabodan çıktığı sırada merdivenlerde onu bekleyen işletmenin sahibi emekli polis T. tarafından sözlü tacize uğramıştı. İki üç gün önce ise buna bir yenisi eklendi. Bu kez tekrarlanan bu durum karşısında sessiz kalmak istemediğimiz için olaya müdahale etmek istedik ve olayı anlamaya çalışırken bu yerin sahibi T, bize hakaret ve tehdit ederek uzaklaştırmaya çalıştı. Gitmediğimizde ise şiddet uyguladı.
‘POLİSLER TANIK VE MAĞDURUN YERİNE TACİZCİYİ DİNLEDİ’
Olay yerine gelen polisler ise ne konunun muhatabı olan mağdur arkadaşımızı ne de tanık sıfatıyla bizi dinledi. Tacizde bulunan mekanın sahibi T.’yi ekip arabasına bindirip, onunla konuşup geri indirdiler. Şikayetçi olmak istediğimizi söylediğimizde ise arkadaşlarımızdan birini yaka paça arabaya bindirerek bize de biber gazı ile karşılık verdiler. Tacizci patronun emekli polis olmasından kaynaklı 3 tane ekip aracının bize karşı durduğunu ve kadınlar da dahil orada bulunan bizlere şiddet uygulandığını ve bunun üzerine şikayetçi olacağımızı belirttik. Bizim orada bulunma sebebimiz kadına taciz olayının yaşanması iken tacizcilere müdahale edilmeyip tacizcilerin karşısında duranlara müdahale edilmesi çok korkunç bir durum.
‘DARP RAPORU ALMAK NE OLDU DA ‘ESKİDE KALDI’?
Olayın sonunda karakola gittiğimizde ise şiddete maruz kalan kadın arkadaşımız darp raporu alıp şikayetçi olmak istediğinde polislerin tepkisi “Darp raporu eskide kaldı” oldu. Aynı polisler bizlere ise “zorla sözlü tartışma ve kavga” adı altında bir şey hazırlayarak “davadan şikayetçi değilim” yazıp bizlere uzattı. Polisler; şikayetçi olmak istediğimizde bizi hiçbir şekilde dinlemeyip dış görünüşümüze (kadınların saçları renkli ve dövmeleri var. Erkeklerin de küpesi var) bakıp hakaret ederek, “Şikayetçi olup uzatmayın. Arkadaşlarınız imzaladı sen de uzatma imzala” demeyi tercih ettiler ve sonunda şikayetçi olamadık.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN NE DEMEK OLDUĞUNU ANLADIK’
Tacizin ve şiddetin bu derece gözler önünde, sokak ortasında yaşanması ve müdahale etmek, hak aramak, şikayetçi olmak konusunda ise nasıl da sistematik bir ilişki ile durumu meşrulaştırma gayreti içerisinde olunduğunu gördük. Suçlu olan kişinin sosyal statüsü, bizlerin polisin gözünde aykırı gençler olarak görülmemiz -dövmelerimiz vs- adeta bu durumun yaşanmasını normalleştiriyor ve hatta bizleri suçlu durumuna düşürüyor. Tüm bunlar bir kız kardeşimizin daha başına gelmesin diye, bir şiddet durumu olduğunda ilgili kurumların mağdurun lehine davranması için ve kesinlikle gündemde olan İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için ne demek olduğunu bir kez daha anlamak için yaşadıklarımı anlatmak istedim.
İlgili haberler
1 buçuk yıldır polise şikayette bulunan kadın sosy...
Bodrum’da 1 buçuk yıl boyunca N.Ş isimli erkek tarafından taciz ve tehdit edildiğini belirterek poli...
60 kez şikayette bulundu, polisler kadın öldürülür...
Hakkında uzaklaştırma kararı çıkarttırmasına rağmen evli olduğu erkek tarafından boğularak öldürülen...
Engelli kadına polis tacizi!
Antep’te bir polis işitme ve konuşma engelli bir kadını taciz etti. Kadın polisten şikayetçi oldu.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.