Dilek Dayar davasında etkin soruşturma yapılsın
Restoratör olarak çalıştığı şantiyede iş cinayetinde yaşamını yitiren Dilek Dayar’ın dava sürecine ilişkin açıklama yapıldı: ‘Takipsizlik kararından dönülsün, etkin soruşturma yapılsın.’

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında İstanbul Sirkeci Postanesi’nde çalışırken iş cinayetinde yaşamını yitiren Dilek Dayar’ın ölümüyle ilgili verilen takipsizlik kararına ilişkin Dilek Dayar Dava İzleme Komisyonu basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamalarda iş cinayetlerindeki cezasızlığa dikkat çekilerek Dilek Dayar davasında verilen takipsizlik kararının geri alınması ve etkin bir soruşturma yürütülmesi istendi.

‘TAKİPSİZLİK KARARINDAN DÖNÜLSÜN, ETKİN SORUŞTURMA YAPILSIN’
Dava sürecine ilişkin bilgileri paylaşan Avukat Sevgi Evren, şunları aktardı:

“Bunun bir iş cinayeti olduğunu ısrarla söyledik. Olaydan sonra başlatılan soruşturmada ne Karacan Grup ne de PTT veya devletin başka bir kamu kurumu kapsama alındı. Tutuklanmış olan şüpheli de çok kısa bir süre sonra, bilirkişi raporunda tali kusurlu bulunarak serbest bırakıldı. Aynı raporla asli kusurlu bulunan şüphelinin tutuklanması talebimiz de kabul edilmedi. Tüm bu ihaleler üzerine Karacan Grup Şirketi ve PTT yetkilileri hakkında yaptığımız şikayette ise bir arpa boyu yol gidilemeden PTT yetkilileri Selahattin Ekici (İstanbul PTT Başmüdürü) ve Kenan Bozgeyik (Posta Ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürü) hakkında takipsizlik kararı verildi.

Bugün tüm delillere ve yasalara rağmen etkin bir soruşturma yürütmeyen savcılığa ve verdiği takipsizlik kararına karşı kamu vicdanına seslenmek için burada toplandık. Devletin iş cinayetlerinde memurlarını koruma-kollama-aklama çalışmasına müsaade etmeyeceğiz. Savcılık, toplanmasını talep ettiğimiz hiçbir delili toplamadan ve daha alt-işveren asıl işveren ilişkisini dahi doğru değerlendirmeyen bir bilirkişi raporuna dayanarak PTT’yi sorumsuz görerek takipsizlik verdi. Bu karar hukuki olmadığı gibi iş cinayetlerine karşı yürütülen cezasızlık politikasının da bir sonucudur.”

“Dilek Dayar, bu ülkedeki kayıtlı çalışan 20 milyon ve sayısız kayıtsız işçiyi temsil etmektedir” diyen Evren, soruşturma makamlarının görevinin, göz göre göre yaşanan bu iş cinayetinde, gereken tedbirleri almayan, usulüne uygun şekilde iskeleyi kurmayan, alınmış tedbirlerin yeterliğini denetlemeyen, çalışma ilke ve koşullarını denetlemeyen kamu kurum, kişi ve yetkililerini belirleyip yargılanmasını sağlamak olduğunu hatırlattı.

Avukat Evren iş cinayetinde sorumluluğu bulunanları ise şöyle sıraladı: “Adım Restorasyon Şirketi sahibi ve yetkilileri çalışma sırasında gereken tedbirleri almadıkları için sorumludur. Karacan Grup Şirketi iskeleyi usulüne uygun olarak kurmadığı, denetlemediği ve düzeltmediği için sorumludur. PTT A.Ş. Baş Müdürü ve PTT A.Ş. Genel Müdürü kazaya sebep olunan işin sahibi ve ihale edenleridir. PTT A.Ş. işin ihale edilmesiyle başlayıp Dilek’in ölümüne kadar giden her süreçten asli olarak sorumludur ve kusurludur. Etkin bir soruşturma yapma görevi ise savcılıktadır. Ancak takipsizlik verilen bu soruşturma öylesine üstünden atlanarak yürütülmektedir ki; yukarıda belirtilen sorumlulukları kapsamında Yapı Kontrol Müdürlüğü ile Yapı ve Statik Müdürlüğü’nün ihale alım süreci ve sonrasına ilişkin hiçbir sözleşme, komisyon raporu, iş denetim raporu, uygulama ve detay projeleri getirilmemiş, yürütümü başlayan işte belirlenen olumsuzlukların giderilmesi için bir şeyler yapılıp yapılmadığı dahi tespit edilmemiştir.”

Sevgi Evren takipsizlik kararından bir an önce dönülmesini ve etkin bir soruşturma yürütülmesini istedi.

‘BAŞKA DİLEKLER ÖLMESİN’
Dilek Dayar’ın abisi Sedat Dayar ise şöyle konuştu: “Yaramız büyük. Bu ülkeden insana gereken değer verilmiyor. Kız kardeşim üniversiteden mezun olduktan 1.5 yıl sonra mesleğini yapmak istedi ve 7 aylık çalıştıktan sonra hayatını kaybetti. İhmal ve dikkatsizlikler, yapılması gerekenlerin yapılmaması, küçük maliyetlerden kaçılması bir hayata mal oldu. Bunlar bir insan hayatından çok daha ucuz şeyler. İskelenin maliyeti Karacan Gruba çok fazla geldiğinden iskeleyi kendileri kurmak istemiş. İskelenin hatalı kurulduğunu bile bile o iskelenin üzerinde çalışılmış. Dilek, 140 santimetre mesafeden düştü. Bunun bir kaza olması için gerekli bütün önlemlerinin alınmış olması gerekirdi. Ama bu bir kaza değil. Bu, benim kardeşimin basit maliyetlerden bir grubun kaçması sonucu kaybıdır. Bu ülkede insan hayatı çok ucuz. Bizim mücadelemiz başka Dilekler ölmesin diye. Adalet yerini bulsun.”

‘SORUMLULARIN YARGILANMASI İÇİN MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ’
DİSK’e bağlı Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut da iş cinayetlerine yönelik cezasızlığın bir devlet politikası haline geldiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Dilek Dayar davası aslında diğer iş cinayeti davalarından farklı değil. Dilek’in ölümü ailenin sosyal medyada yaptığı çağrıyla duyuldu. Olay yaşandığında orada bir ulusal basın kanalı vardı, ama haber değeri bile görmedi. İşverenler, patronlar korunuyor. Dava süreçleri hasır altı ediliyor, uzatılıyor. Biz gerçek sorumluların yargılanması için kamuoyu oluşturarak, hukuki mücadelemizi yürüteceğiz. Gencecik bir kadın arkadaşımızın hayatı elinden alındı. Bunun sorumlularından hesap sormak da boynumuzun borcu. PTT hakkında verilen takipsizlik kararının geri alınması ve sorumluların yargılanması için mücadelemizi büyüteceğiz.”

İnşaat İş Temsilcisi Deniz Gider de alınmayan önlemlere ve cezasızlığa dikkat çekerek birlikte mücadele etmenin önemini vurguladı.


İlgili haberler
‘İnsan hayatı demir uçlu ayakkabı ile baret arasın...

PTT Sirkeci Postanesi restorasyonunda çalışan Mimari Restoratör Dilek Dayar iş cinayetinde yaşamını...

Dilek’in katili taşeron sistemi ve kâr hırsı

Sirkeci Büyük Postane binası restorasyonundan restoratör olarak çalışan ve alınmayan önlemler nedeni...

Dilek Dayar’ın ailesinde çağrı: Dilek’in davasına...

İş cinayetinde yaşamını yitiren Mimari Restoratör Dilek Dayar’ın davasına sahip çıkma çağrısı yapan...