Munzur Üniversitesi’nde Çocuk Gelişim bölümünde okuyan ve okurken çalışma zorunda kalan H.K. çalıştığı lokantada aşçının sistematik tacizine maruz kaldı. Yaşadığı tacizi işverenine anlatan kadın öğrenci, işverenin durumdan haberdar olduğunu ve buna göz yumduğunu söylüyor. Yaşadığı tacizden sonra işi bırakmak zorunda kalan H.K. daha öncede aynı işyerinde başka kadınların tacize uğradığını ve susturulduğunu iddia ediyor…  

Öğrenci olan ve harçlığını çıkarmak için çalışmak zorunda kaldığını aktaran H.K. işyerinde maruz kaldığı tacizin ardından yaşadıklarını şöyle anlattı:

“İki ay önce kebap ve künefe salonunda bulaşıkçı olarak çalışmaya başladım. Bulaşık kısmında kamera var; fakat mutfak ve depo bölümünde kamera yok. Zaman zaman aşçıya yardım ediyordum. Aşçı olarak çalışan H’nin “Beni seviyor musun?” gibi sorularına ve fiziksel tacizine maruz kaldım; saçıma dokunduğu zaman bundan rahatsız olup geriye doğru çekilince ‘Rahatsız mı oluyorsun?’ sorusuna rahatsız olduğumu ve hiç kimsenin bu şekilde iletişime geçmesini istemediğimi söyledim. Sonraki günlerde de taciz devam etti. İş yeri sahiplerine aşçı H. tarafından birçok kez tacize uğradığımı söyledim. Bana işten çıkartacaklarını söylediler. İş yeri sahibi, H’nin daha önce de taciz ettiği kişilerin olduğunu, genel eğiliminin bu olduğunu ve nişanlısını, Aşçı H. ile birlikte aynı yere, ortama getirmediğini söyledi.”

İŞVEREN TACİZDEN HABERDARMIŞ: ‘RAHATSIZ OLUYORSAN İŞTEN ÇIK’

İşverenin çalışanının tacizinden haberdar olduğunu öğrenen ve buna rağmen göz göre göre tacize maruz kalmasının seyredilmesine çok öfkelenen H.K. suçlu olmadığı gibi olayın cezasını da o çekti: “Bana oyalayıcı cevaplar verdiler. Hiçbir şey yokmuş gibi, hiçbir şey olmamış gibi devam ettiler. Öğrenciyim. Harçlığımı çıkartmak için çalışıyordum. Yaşadığım tacizin beni çok etkilediğini ve intiharın eşiğine geldiğimi iş yeri sahiplerine söylediğim zaman ‘Eğer çok rahatsız oluyorsan işten çıkabilirsin.’, ‘Olayı fazla büyütme’ gibi yanıtlar aldım. İşten çıkmak zorunda kaldım.”

Daha önce de burada çalışan bir kişinin tacize maruz kaldığını öğrenen H.K. o kadın için de hiçbir şey yapılmadığını, olay olmamış gibi devam edildiğini ve kadına işverenlerin “Seni çocuğu gibi gördüğü için öyle yapıyor” dediklerini aktardı.

ŞİKAYETÇİ OLDU, FAİLLER GÖZALTINA BİLE ALINMADI!

Yaşadıklarını sineye çekmeyen ve emniyete gidip işverenlerden ve kendisini tacize maruz bırakan H.’den şikayetçi olan H.K., faillerin gözaltına bile alınmadığını söyledi: “Şikayetçi olduğum zaman da iş yeri sahipleri, aşçı H. hakkında önceden söylediği; birçok kişiye böyle yaptığını ve genel eğilimin bu olduğuna dair sözlerini yalanladı. Benim ifadem Emniyet Müdürlüğü’nde alınırken, H.K. ve işletme sahiplerinin ifadeleri iş yerlerinde alındığı söylendi. Aşçı H. hakkında uzaklaştırma kararı verildi. Aşçı ve işletme sahipleri akrabalarmış. Bu kişiler şimdi iş yerini kötülemek için yaptığımı söylüyorlar. Onların bana bu yüzden zarar vereceğini düşünüyorum.”

DAHA ÖNCE KADINLAR SUSTURULMASAYDI BEN TACİZE UĞRAMAZDIM!

“Kadınlar sokakta, evde, iş yerinde baskı altındalar. Tacizin boyutu yoktur. Babacan tavır ile yaklaşamaz. Bu gibi olaylarda kadınlar cesaretli olmalı ve susmamalı” diye H.K. şöyle devam etti: “Toplum da bu duruma karşı belli bir tutum sergilemelidir. Daha önce tacize uğrayan kadınların sesi bastırılmış eğer bastırılmasaydı ben tacize uğramazdım.