Beslenme çantasındaki yoksulluk: Bazen aç kalkıyor, bazen öğün atlıyoruz
Artan gıda fiyatları ve yoksulluk çocukları vurdu. Öğlen arası sefer tasıyla okuldaki çocuklarına yemek taşıyan velilerin sofrasında tek çeşit yemek var. Meyveye rastlamak ise mümkün değil.

Gün aşırı gelen zamlarla artan gıda fiyatları büyüme çağındaki çocukları da vuruyor. Kocaeli’nin Körfez ilçesindeki Yavuz Selim İlköğretim Okulunda okuyan çocukların velileri her gün çocuklarına öğlen yemeği yedirmek için okulun karşısındaki Dostluk Parkı’nda bir araya geliyor. Pandemi nedeniyle ailelerin okula girmesine izin verilmediği için onlarca veli saklama kaplarında getirdikleri yemeklerle öğlen arasında çocuklarını bekliyor. Bir telaşla getirilen saklama kapları açılıyor, yemekler yeniliyor. Menüler ise genellikle tek çeşit. Bulgur pilavı, makarna, yoğurt, patates kızartması, salatalık ya da sadece ekmek. Saydıklarımızın her biri ayrı ayrı sofralarda yer alıyor. Yaklaşık 30 ailenin sofrasında tek bir meyve bulmak mümkün değil. Fotoğraf ve görüntü almamıza izin vermeyenler ya da “Bu halimizi çekmeyin” diye tepki gösterenler de var.

‘BÖYLE SAĞLIKLI BESLENME Mİ OLUR?’

‘Çocuklarınız sağlıklı besleniyor mu?’ sorumuza, sefer tasıyla çocuğuna sadece pilav getirebilmiş olan bir veli: “Sizce böyle sağlıklı beslenme olur mu?” sorusuyla cevap veriyor ve ekliyor: “Bu hayat pahalılığında et, sebze, meyve almak mümkün değil.” Adının Neslihan olduğunu söyleyen bir veli ise eşinin markette çalıştığını bu sayede meyve ve sebze tüketebildiklerini anlatarak mahallede çoğu insanın meyve ve sebze alamadığını dile getiriyor.

‘HEM KENDİMİZDEN HEM ÇOCUKLARDAN KISIYORUZ’

Bir çardakta oturan 3 kadının sofrasına yaklaşıyoruz. İçlerinden sadece biri konuşuyor, diğerleri sessiz. Kirada oturduklarını, asgari ücretle geçinmeye çalıştıklarını söyleyen kadın “Çocuğuma öğlen sadece patates kızartması getirdim. Geçim çok zor. Hem kendimizi hem de çocuklarımızı her açıdan kısıtladık. Çocuğun istediği şeyleri alamıyoruz. Bazen aç kalıyor. Bazen öğün geçiştiriyoruz. Çocuğumda kansızlık var. Sağlık problemleri elbette yaşıyoruz. Kaç aydır evime domates girmedi” diyor ve ekliyor: “Gelecek yıl diğeri de anaokuluna başlayacak. Masraflarını nasıl karşılayacağız kara kara düşünüyoruz” diyor.

‘NEREDE KALDI ÖĞLEN ÜCRETSİZ YEMEK?’

Kirada oturduklarını, iki çocuğunun okuduğunu dile getiren Hafize de geçinmenin zor olduğuyla söze giriyor. Çocuklarının yeterli beslenemediğini anlatan Hafize “Sofralarımızda sebze, meyve yok. İki aydır pazar alışverişi yapamıyoruz” diyor. ‘Okullarda öğrencilere ücretsiz bir öğün yemek dağıtılamaz mı?’ sorumuza bırakın yemeği pandemide bu okulda maske ve dezenfektan bile olmadığı cevabını veren Hafize ekliyor: “Nerede kaldı öğlen yemeği ücretsiz verilecek.”

‘ÇOCUKLARIN HALİNDEN NASIL BESLENDİKLERİ BELLİ’

Başka bir sofrada oturan çocukları gösteren velilerden Esra, “Çocukların haline bakın sağlıklı olmadıklarını göreceksiniz” diyor. Hayat pahalılığının, zamların herkesi etkilediğini ama bunlara karşı yeterli tepki verilmediğini ve bu nedenle ümitsiz olduğunu dile getiren Esra “İtiraz etmediğimiz sürece bu durum değişmez. Benim 6 öğrencim var. Çocuklara doğru düzgün harçlık veremiyoruz. Liseye giden çocuğum evde ekmek arası yapıp okula götürüyor. Bu çocuğu rencide ediyor” ifadelerini kullanıyor.

‘YOKLUĞU ÇOCUĞA NASIL ANLATAYIM?’

Velilerden Seher, 2 liraya eşarp işi yaptığını ama karşılığında bir ekmek dahi alamadığını söylüyor. “En son ne zaman meyve aldığımı hatırlamıyorum. Ne yalan söyleyeyim pazara gidemiyorum” diye konuşan Seher, kantinden çocuğuna bir şey alamadığını ama bu yokluğu çocuğuna anlatamamasının üzüntüsüyle ekliyor “Nasıl anlatayım? Okuldan etkinlik ve geziler için para istiyorlar. Şimdiye kadar çocuklarımı hiçbirine gönderemedim. Bodrum katında oturuyorum. Rutubetli ve kokuyor. İki yıldır kiradayım, faturaları ödeyemediğim için doğal gazım kesildi.” Gelirlerinin yetmediğini anlatan Seher’in bunu dile getirirken gözleri doluyor, yüzünü başka yöne çeviriyor.


‘İSTEKLERİNİ ÖTELİYORUZ, BANA ARTIK İNANMIYOR’
Parktaki her sofrada tablo hemen hemen aynı. Kadınların en büyük çaresizliği ise bu yoksulluğun çocuklarına yansıması. Çocuğuna sadece yoğurt getirebildiğini söyleyen Hatice “Eşim inşaatta yevmiyeyle çalışıyor. Ama şimdi işsiz. Belediyeden günlük 4 ekmek ve ayda 300 TL yardım alıyoruz” diyerek ağlamaklı gözlerle anlatıyor durumlarını. Az ötede yoğurt yiyen çocuğunu gösteren Hatice “Çocuğum artık bana inanmıyor. Çünkü isteklerini hep öteliyoruz. Alamadığımız zamanda bana ‘Sen yalancısın anne’ diyor. Çocuklarıma düzelecek diyorum ama çocuklarımız buna inanmıyor” diyor.
‘HER GÜN MAKARNA ONA DA ZAM GELDİ’
Başka bir sofrada ise dört kadın çocuklarının yemek yemesini bekliyor ayakta. Sofrada yumurtası yok denecek kadar az menemen, ekmek içinde patates kızartması ve makarna var. Neler koyuyorsunuz beslenmeye diye sorduğumda içlerinden biri makarnayı gösteriyor: “Neredeyse her gün makarna yapıyorum en ucuz o diye, şimdi ona da zam gelmiş. Kara kara düşünüyorum.”
ÖĞÜN ATLAYANLARIN ORANI YÜZDE 13
DERİN Yoksulluk Ağı’nın nisanda yayınladığı çocuklarda yetersiz beslenme raporunda çarpıcı sonuçlara yer verilmişti. Yetersiz beslenme çocuklarda: Bodurluk, öğrenme güçlüğü, aşırı zayıflık, obezite, düşük bağışıklık, zihinsel gelişim bozuklukları ve anemiye yol açıyor. Türkiye’de 15-18 yaş arası çocuklarda; bodurluk oranı yüzde 4.6, çok zayıf olanların oranı yüzde 15.6, obezite oranı yüzde 8.3. Son bir yılda; para ve diğer kaynakların yetersizliği nedeniyle yeterli gıda bulamayacağı kaygısı taşıyan bireylerin sıklığı yüzde 23.4, sağlıklı ve besleyici gıda tüketemeyenlerin sıklığı yüzde 22.7. Tüketilen gıda çeşidinde azalma yaşayan bireylerin sıklığı yüzde 22.8. Öğün atlamak zorunda kalan bireylerin sıklığı yüzde 13.1, gerekenden daha az besin tüketenlerin sıklığı yüzde 16.5, karnı aç olmasına rağmen yemek yiyemeyenlerin sıklığı yüzde 8.4’tür.

Fotoğraflar: Evrensel

İlgili haberler
Adanalı Teber kadınlar: Çocuklarımızın beslenme ça...

Yoksulluk, erken yaşta evlilik, eğitime erişememe, işsizlik ve açlık tablosunda bir yaşam. Teber kad...

‘Çocuklarımın beslenme çantasına meyve koyamıyorum...

Aydın Sibaş Gıda fabrikasındaki işlerinden atılan işçi kadınların kimi çocuğunun çantasına meyve bil...

Bir kuru ekmekle okula gidiyorlar

Türkiye’de artan enflasyon ve zamlar çocukları da vuruyor. Esenyalı’da kadınlar, çocuklarını bir kur...