Meclis Genel Kurulunda hafta başından beri süren bütçe mesaisinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi de görüşüldü. Kadına yönelik şiddeti önleme mekanizmaları ve bakanlığın bu konudaki sessizliği eleştirilirken Bakan Selçuk’un konuşmasının çok az bir bölümünü kadınlara ayırması ve bu kısımda da hiçbir somut plan açıklamaması tepkilere neden oldu.
BÜTÇENİN DE KONUŞMANIN DA ÇOĞU SOSYAL YARDIMLARA
Genel kuruldaki görüşmelere katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, konuşmasının önemli bir bölümünü bakanlık bütçesinin önemli bir bölümünde olduğu gibi sosyal yardımlara ayırdı.Sosyal yardım harcamalarının GSYİH’ya oranını yaklaşık 3 katına çıkardıklarını açıklayan bakan, yoksulluk oranındaki artışı görmezden gelerek yardımlardaki artışı bir başarı tablosu olarak ifade etti ve şu bilgileri verdi: “2002’de 4 olan sosyal yardım program sayısı, 2019’da 43’e ulaştı. 2002’de 1,3 milyar lira olan sosyal yardım bütçesi 2018’de 43 milyar seviyesine çıktı, 2018 yılında 3.5 milyon ihtiyaç sahibi aileye ulaştık.”
TEMEL HEDEF ‘GÜÇLÜ AİLE’ VE BOŞANMAYI ÖNLEMEK!
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine, bu konuda bakanlığa ve hükümete yönelik tartışmalara ilişkin de konuşan Selçuk, kadın değil “aile” vurgusu yaptı.“Bakanlık olarak aile yapımızı koruyarak toplumumuzu daha güçlü kılmak; tüm bireyleri güçlendirmek temel hedeflerimiz arasında” diyen Bakan, “Toplumumuzun temel yapı taşı olan aile kurumumuzun korunması ve sosyal ve ekonomik açıdan güçlendirilmesi en önemli önceliklerimizden biri. Diğer bir amacımızsa ailelerimizin sorun çözme kapasitesini artırmak. Aile olmanın sorumluluklarını gençlerimize aktarmak amacıyla ülke genelinde eğitim ve farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Evlilik Öncesi Eğitim Programı’yla 1,1 milyon gencimize ‘eğitim ailede başlar’ anlayışıyla hazırladığımız Aile Eğitim Programı’mızla da 1,8 milyon vatandaşımıza ulaştık” diye konuştu.
Bakan Selçuk, gençleri evliliğe teşvik etmek için oluşturulan çeyiz hesabı uygulamasını da hatırlatarak, aile danışmanlığında bugüne kadar 32 bin kişiye ücretsiz danışmanlık hizmeti verdiklerini, bu eğitimlere başvuranlarında yüzde 40’ının boşanmaktan vazgeçtiğini açıkladı.
ADI SEFERBERLİK AMA SOMUT HİÇBİR PLAN YOK
Kadına yönelik şiddet konusunda da yine güçlü aile vurgusu yapan bakan, “Biz kadının değer görmesinin ailenin korunması ve toplumun yücelmesi demek olduğuna inanarak ‘Mercan Seferberliği’ni başlattık. ‘Mercan Seferberliği’ sadece kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyecek. Aynı zamanda kadınlarımızın kendi hikâyelerini yazabilmeleri için fırsatlar sunacak, annelik rolünü güçlendirecek, politikalar geliştirecek, karar alma mekanizmalarında ve girişimcilikte daha etkin yer almalarını sağlayacak ve eğitim ve sağlık gibi alanlarda daha çok kadınımıza ulaşmayı hedefleyecek” dedi.Bakan şu an Türkiye’de 110’u Bakanlığa bağlı, toplam 145 kadın konukevi olduğunu ve bunların da doluluk oranının yüzde 80 olduğunu, bu konukevlerinden şu ana kadar toplam 328 bin kadının hizmet aldığını açıkladı.
2021-2025 yıllarını kapsayacak şekilde 4’üncü Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planını hayata geçirmek için çalışmalarımızı başlattıklarını dile getiren bakan, somut bir plandan ise bahsetmedi.
Bakan Selçuk, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü bütçesinin bakanlığın toplam bütçesine oranla düşüşüne ise şöyle yanıt verdi: “KSGM’nin 2019 yılı için merkez, ŞÖNİM’ler ve kadın konukevlerinin toplam bütçe rakamı 321 milyondu, 2020 yılı için de 354 milyon 571 bindir. Dolayısıyla herhangi bir düşüş söz konusu değil. Kadın konukevlerimizin kapasitelerini de ihtiyaç olduğu takdirde her daim artırıyoruz.”
2020 bütçesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının toplam bütçesi, bütçenin kalem kalem dağılımı ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne ayrılan payın detayları bu haberimizde:
BÜTÇEDEN KADINLARA AYRILAN PAY BİNDE 9
ERKEKLERE BU CESARETİ SİZ VERİYORSUNUZ
Bakan Selçuk’un konuşmasının ardından söz alan muhalafet partilerinden milletvekilleri de hükümetin şiddete Zemin hazırlayan politikalarını ve şiddet karşısında hiçbir somut plan olmamasını eleştirdi.Genel Kurul’da konuşan HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, hak arayan kadınlara yönelik polis şiddetinin özellikle son zamanlarda artığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Sokakta polis kadınlara şiddet uyguladığında yargı bunu hoşgörünce, bu ülkede yaşayan erkeklerin de çoğu kadınları şiddet uygulanabilir ve güçle susturulabilir insanlar olarak görüyorlar. Evlerde de sokakta da bunu uyguluyorlar. Ceren Özdemir’in peşine o katil bu cüretle takılabiliyor. ‘Ben çorbayı beğenmezsem döverim, vururum’ cüretini sokaklarda polise kullandırdığınız güçle erkeklere vermeyin. Devleti de, polisi de, hâkimi de, başkanı da karşısına alan kadınlara kulak verin.”
KADINA AYRILAN PAY YÜZDE 1 BİLE DEĞİL
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2’nci en büyük bütçeli bakanlık olduğunu ama Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne ayrılan payın düşürüldüğünü vurgulayan Gülüm, “Yüzde 1’e bile ulaşmayan bu payla mı kadına yönelik şiddetle mücadele edeceksiniz, kadın istihdamını artıracaksınız, kadın yoksulluğunu azaltacaksınız” dedi.HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de 2020 bütçesinden “toplumsal cinsiyet” kavramının çıkarılmasını eleştirerek “Erkek bir bütçe hazırlıyorsunuz” dedi. Gülüm bu sözlerini de şu rakamlarla açıkladı: “16 bakanın 2’si, 49 bakan yardımcısının sadece 4’ü kadın. Hiçbir genel müdürlük veya daire başkanlığında kadın yok; tüm genel müdür ve daire başkanları içinde kadınların oranı sadece yüzde 2. Ekonomi Politikaları Kurulunun 9 üyesinden 3’ü, Sosyal Politikalar Kurulunun 7 üyesinden sadece 1’i kadın. Kurumların bütçesini hazırlayan strateji daire başkanlıklarının yüzde 95’i erkek. Mecliste de sadece 103 kadın milletvekiliyiz, oranı yükselten de yine bizim partimiz. Erkek aklıyla yönetiyorsunuz.”
Kadın istihdamındaki sorunlara da dikkat çeken Gülüm şu rakamları paylaştı: “Kadın istihdam oranı yüzde 29,3. Buna rağmen, nafaka hakkımızı elimizden almayı tartışıyorsunuz. Sosyal güvenlikten yararlanabilen kişilerin de büyük çoğunluğu erkekler. Zorunlu sigortalı yaklaşık 14 milyon kişinin, sadece 4 milyonu kadın.”
KADINLARI DEĞİL ERKEK EGEMEN SİSTEMİNİZİ KORUYORSUNUZ
Meclis kürsüsünden birçok kadının şiddet dolu yaşamını anlatan Gülüm, “Siz kadınları değil, erkek egemen sisteminizi koruyorsunuz” dedi.Kayyumlarla eş başkanlık sisteminin ve kadınların siyasete girmesinin engellendiğini de dile getiren Gülüm, “Yetmiyor hem tutukluyorsunuz hem de tutukladığınız kadınlara cezaevlerinde şiddet uyguluyorsunuz. O da yetmiyor, kadın dayanışmasını güçlendiren kadınlara saldırıyorsunuz” diyerek dans eylemlerinde ve davalarda kadınlara polis müdahalesini gündeme getirdi. Gülüm, dünyanın dört bir yanında yapılan ancak sadece Türkiye’de polisin müdahalesiyle karşılık bulan Las Tesis dansının da sözlerini okudu.
10 KADINDAN 4’Ü ŞİDDETE UĞRUYOR, BAKANLIK KADINLARA BÜTÇEYİ AZALTIYOR
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer de, artan şiddete rağmen kadını korumaya dönük yasal düzenlemelere savaş açıldığına dikkat çekti. Yüceer, Bakanlığın da bu konuda sessiz kalmasına tepki gösterdi. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün bütçesinin azaltıldığını dile getiren Yüceer, 10 kadından 4’ünün şiddete uğradığı bir ülkede sığınmaevlerinin kapasitesinin sadece 28 kişi artmış olmasını da eleştirdi.YASA ÇIKTI AMA ‘AYŞE’LERİN ÖYKÜSÜ DEĞİŞMEDİ
Yüceer 10 yıl önce, hakkında defalarca şikayette bulunduğu eski eşi tarafından öldürülen Ayşe Paşalı ile hakkında 23 kez şikayette bulunduğu eski eşi tarafından öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ı hatırlatarak aradan geçen 10 yıllık sürede yapılan düzenlemelere dikkat çekti. Yasalara rağmen kadınların korunmadığını vurgulan Yüceer şöyle konuştu: “Aradan geçen 10 yılda, 6284 Sayılı Kanun çıkartıldı. Kadınları şiddetten korumak için, cinayetleri önlemek için İstanbul Sözleşmesi imzalandı. Eylem Planları hazırlandı. Komisyonlar kuruldu, raporlar hazırlandı. Ama Ayşelerin öyküsü değişmedi. Tüm bunlara rağmen korunmadı Ayşeler. Kanun ve sözleşme, eksiksiz ve etkin bir şekilde uygulansaydı Ayşeler, Güledalar, Emine Bulut’lar bugün hayatta olacaktı. Ama uygulayan, kadını koruyan yok. Oysa, devlet kanunlarıyla, uygulamalarıyla konuşur. Ne yazık ki devlet, karakollarıyla, mahkemeleriyle kadına şiddet konusunda sustu.”ŞİDDET KARŞISINDA SUSAN BAKAN NAFAKADA YÜKSEK PERDEDEN KONUŞUYOR
İktidara yakın medyanın, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun aleyhine kampanya başlattığını da hatırlatan Yüceer Aile Bakanına seslendi: “İktidara yakın medya, koruma kararlarının aile yıktığı propagandasına başladı. Şiddet mağduru kadına değil, şiddet uygulayan erkeğe ahlanıp vahlanıyorlar. Ombudsmanından, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı’na kadar Saray’ın bürokratları da bu koraya katılıyor; ‘Kadını değil Aileyi koruyalım’ diyorlar. Bunların örf, adet, geleneklerimize ters olduğunu savunuyorlar. Bu söylemlere neden sesiniz çıkmıyor sayın Bakan. Bakanlığın bu söylemlere sesini çıkarmayıp, konu nafaka hakkının gaspı olunca, yüksek perdeden konuştuğunu görmek kadınlarımız açısından büyük bir talihsizliktir” dedi.HALKIN DEĞİL SARAYIN BÜTÇESİ
Eşitliğin bir lütuf değil, evrensel ve demokratik bir hak olduğunu vurgulayan Yüceer, “Eşitliği sağlamayan, vatandaşın refahını arttırmayan, işçinin, emekçinin, kadının, çocuğun, engellinin derdine derman olamayan, bu bütçe halkın değil sarayın bütçesidir. CHP grubu olarak bu bütçeye ‘hayır’ oyu vereceğiz” diye konuştu.İlgili haberler
Yüceer: Bütçede eşitlikçi bakış hiçe sayılıyor
CHP’li Candan Yüceer 11. Kalkınma Planından ‘toplumsal cinsiyete duyarlı’ kavramının çıkarılmasının...
Bütçeden kadınlara ayrılan pay yalnızca binde 9!
2020 yılı bütçesinde Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne ayrılan pay binde 9’a düşerken en yüksek artı...
Kalem kalem bütçe: Kadınlara düşen yüzde 1 bile de...
2020 bütçesi toplumsal cinsiyet eşitliğine dair bir tercihi yansıtıyor: Türkiye’nin yarısını oluştur...
Bütçe emeğimizle oluşuyor bize kırıntı düşüyor
Mecliste bütçe görüşmeleri tamamlandı. Şimdilerde de asgari ücretin tespit edilmesi için görüşmeler...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.