Antalya’da Kızılarık Mahallesinde bir ev buluşmasında kadınlarla Ekmek ve Gül okur grubu olarak bir araya geldik.
Kadınlarla 8 Mart’a doğru birlikte neler yapabiliriz üzerine konuşurken kendi dertlerimizi anlatma fırsatı da bulduk. Katılan kadınların birisi üniversite mezunuydu ancak çocukları olunca çalışma hayatından kopmuştu. Kreşlerin çok pahalı olmasından kaynaklı çocuklarını sıbyan mekteplerine göndermek zorunda kaldığını anlattı. Çocukları biraz daha büyüdüğü için artık çalışmak istiyor ancak iş bulamıyor şimdi de. Şimdilik meslek edindirme kurslarına katılıyor. Diğer yandan internet üzerinden satış yapılan network satış ile evine katkı sunmaya çalışıyor. Bir yandan da KPSS mağduru olduğunu aktarıyor bizlere.
34 yaşındaki başka bir kadın da çocuk olunca bakım sorunu yüzünden işten çıkmak zorunda kalanlardan. Otellerde çalışıyor normalde. Sezonun açılmasını bekliyor tekrar işe dönmek için. Koca eline bakmanın, tek maaşla geçinmenin çok zor olduğunu söylüyor hepsi de.
Emekli olanlar ancak eldekini yettiremeyenler, eşleri emekli olsa da ilerleyen yaşına rağmen yine de çalışmak zorunda kalan kadınlar var bu buluşmamızda. Çocuklu kadınların en büyük sorunlarından birisi ise mahallelerinde ücretsiz ulaşabilir bir kreşin olmaması.
Tabii bir yandan mahallelerinde sığınmaevleri de istiyor kadınlar, başlarına bir şey geldiğinde gidecek bir kapıları olsun diye, kadın dayanışma merkezleri de bir öteki taleplerinden...
Buluşmamıza katılan bir başka kadın “TÜİK, Türkiye’de mutlu olanları yüzde 50 olduğunu söylüyor, ben buna inanmıyorum. Olsa, olsa yüzde 5’i mutludur bu ülkenin” diyor ve kendileriyle adeta dalga geçildiğini söyleyerek tepki gösteriyor.
Bir arada olduğumuz kadınların en büyük derdi geçim. Kadınların neredeyse hepsi akşam gidiyor pazara daha ucuz olduğu için. Faturalar yüksek, maaşlar düşük, dertler büyük ancak hayaller ve umutlar da var... Buluşmamızdaki Çiğdem adlı bir arkadaşımızın da iki çocuğu var, kendisi lise mezunu ancak hala sıkıca tutunduğu bir hayali var: üniversite okumak. Eşi uzun yol şoförü, bir yandan çocuklarına babalarının oykluğunu hissettirmemeye çalışırken evin tüm derdini sırtlanıyor bir yandan da hayalleri için çabalıyor. Okumayı çok seviyor Çiğdem, üniversitede de sosyoloji okumak istiyor. Ekmek ve Gül dergisini de çok yakından takip ederek arkadaşlarıyla da paylaştığını söylüyor.
Antalya’da kadınlar olarak günlerimizi; itirazlarımızı, ihtiyaçlarımızı ve taleplerimizi konuştuğumuz, bir aradalığı sağladığımız buluşmalarla doldurmak; kadınların derdini daha çok gündeme getirmek için yan yana gelmeye devam edeceğiz.
İlgili haberler
Komşu yardımlarıyla alınan soba yokluktan yanmıyor
Evlerindeki sobayı bile komşuların yardımıyla alabilen Fethiye odun ve kömür alamadığından dolayı o...
Antalya’da kadınlar 8 Mart öncesi buluşmalarını sü...
Antalya’da bir araya gelen kadınların derdi, geçim, şiddet, çocuk istismarı ve yoksulluk...
Antalyalı kadınlar: Tek çözüm örgütlülük ve dayanı...
Antalya’da işin yorgunluğuna rağmen ev buluşması yapan kadınların en büyük sorunu çalışma yaşamında...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.