AKP Beyannamesinde kadınlar: ‘Reform’ dedikleri yıkım, ‘vaat’ dedikleri yalan
Görünen o ki Erdoğan’ın ‘Ahid Manifestosu’nda ‘yükü birlikte omuzlayacağız’ dediği kadınlara, AKP seçim beyannamesinde bu yükü kaldırmak için psikolojik bir manivela noktası bile sunulmamış.

Türkiye’de -özellikle de seçim süreçlerinde- AKP iktidarının gösterdikleriyle gerçek arasındaki farkın en çok açığa çıktığı konulardan biri de kadınların durumu.

“Yaparsa yine AK Parti yapar” diyerek açıklanan AKP beyannamesi de gösterilenle gerçek arasındaki açı farkının 16 yılda nasıl da büyüdüğünün belgesi.

Görünen o ki Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın “Ahid Manifestosu”nda “yükü birlikte omuzlayacağız” dediği kadınlara, AKP seçim beyannamesinde bu yükü kaldırmak için psikolojik bir manivela noktası bile sunulmamış.

5 MADDEDE MANİFESTO: Kadınlara tek vaat ‘iktidarın yükünü taşımak’

Taşınacak yük ağır oysa ki; artık devam ettirilemeyen neoliberal politikaların patlama noktasında iktidarını ayakta tutmak için tek adam tek parti diktatörlüğüne sarılan bir yönetimin sosyal, kültürel ve ekonomik yükü. Beyanname ise, bu yükü oluşturan tüm politikaları bir başarı manzumesi olarak sunup, bir kez daha iktidar olduklarında bu politikaları aynen uygulamaya devam edeceklerini söylüyor. Yani; yaptıkları yapacaklarının teminatı...

Beyanname için sorulacak soru “16 yıldır iktidarsınız, niye bu zamana kadar bu vaatleri yerine getirmediniz?” değil. Beyannamenin asıl meselesi, 16 yıldır kadınları daha güvencesiz, daha çok şiddete mahkum, daha tehdit altında, daha yoksul, daha fazla bağımlı hale getiren politikaların birer “reform” olarak sunulması; üstüne de bu politikaların “kararlılıkla” devam ettirileceğinin vurgulanması...

Özellikle kadın bölümünde “Neler yaptık?” başlığında sıralanan istihdam-eğitim-sosyal yardım- siyasete katılım başlıkları altında sunulanlar aslında kadınlar için ucuz ve güvencesiz çalışmaya mahkumiyet, eğitimin niteliksizleşmesi ve istikrarlı bir biçimde cinsiyetçiliği sürdürmesi, insanca çalışacak bir işte çalışabilme hakkındansa daha fazla oranda sosyal yardıma mahkumiyet. Kadın hareketinin mücadelesi ve iktidarın ilk 5 yılının AB müktesebatına uyma zorunluluğu ile çıkarılan kimi yasaların bir başarı olarak sunulduğu beyannamede; kadınların istihdam, eğitim ve sosyal yardım politikalarıyla yaşadıkları yıkımı gizlemeye hizmet ediyor.

15 YILIN ÖZETİ: Kadın istihdamı ile ilgili AKP'nin yaptığı düzenlemeler, tarih tarih politikalar

BEYANNAMEDE NELER VAR?
- Kadınlar için neler yaptıklarını 1118 kelimeyle, neler yapacağını 289 kelimeyle anlatan AKP, dünyada cinsiyet eşitliğinde 144 ülke arasında 131. sırada olan, durumu bölgesel ya da iç savaş yaşayan Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden sadece bir tık iyi olan Türkiye için “İktidarlarımız döneminde kadınlarımıza hak ettikleri değeri verdik ve ülkemizin gelişme sürecinde rollerini güçlendirdik.” diyor.

- Son 15 yılda geldiğimiz noktada, her 3 kadından birinin işsiz olduğu, her 4 üniversite mezunu kadından birinin işsiz olduğunu, iş bulma umudu olmadığı için yaklaşık 1.4 milyon kadının iş aramadığını gizliyor; “kadınların girişimciliğini desteklemeye devam edeceğiz” diyor. Beyanname sürekli “Kadın istihdamını artırdık, artırmaya devam edeceğiz” diyor. Ama, Kadın başlığının hemen ardından gelen Aile başlığı altında sıralananlarla görüyoruz ki, bu vaadin gerçek hayatta bir karşılığı yok. Çünkü aynı zamanda kadınların aile içinde daha da fazla yükü sırtlanmasını istiyorlar.



- Yıllardır dillerinde olan “organize sanayi bölgelerinde kreş açacağız” sözü bu beyannamede de dile getirilmiş. Biliyoruz ki bırakın yeni kreşler açmayı kamudaki kreşlerin bile kapatıldı, patronların kreş açma sorumluluğu üstlerinden alındı. Hatta kadınların kreş talebi, patronlara vergi indirimi peşkeşi haline getirildi.



- Ev kadınlarına emeklilik olanaklarının yaratılacağından bahsediliyor ama bugün Türkiye’de kayıt dışı istihdam, güvencesiz çalışma biçimleri nedeniyle, çalışan her 2 kadından 1’i için emeklilik neredeyse imkânsız.

Ücretli bir işte çalışmayan kadınlara "emeklilik" vaadi: Yalan mı? Gerçek mi? 

- Kadına yönelik şiddetin ve çocuk istismarının tavan yaptığı ülkede, şiddet ve istismarla etkin mücadele için tüm olanakların seferber edildiğini söyleyen beyannamenin yine daha önceki seçim süreçlerinden devraldığı vaat ise Şiddet İzleme ve Önleme Merkezlerinin ve Kadın Konukevlerinin yaygınlaştırılması.

Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri şiddete uğrayanlar için hükümet tarafından temel hizmet mekanizması olarak sunulan mekanizmalardan biriydi. 2013 yılından itibaren 14 pilot ilde bulunan ŞÖNİM’lerin sayısı, Nisan 2018 itibarıyla 73’e çıktı. Şiddetle mücadele için kadın konukevlerinin yaygınlaştırılması ise 2007 yılından bu yana her dönem hükümetin açıkladığı eylem planının bir vaadiydi.

"Kadın Konukevleri yaygınlaşacak" vaadi: Yalan mı? Gerçek mi? 

Çoğunluğu tabela kurumlar olan bu merkezlerde çalışan kadrolu personelin az, çoğunluğu geçici görevli ve hizmet alımı yoluyla istihdam ediliyor, meslek elemanı sayısı az, ŞÖNİM’ler şehir merkezlerinden uzak, şiddet uygulayan erkeklere de hizmet veriyor, hatta arabuluculuk rolü üstleniyorlar. Bu zamana kadar kadın örgütlerinin ŞÖNİM’lere ve kadın konukevlerine dair eleştiri ve kaygıları dikkate alınmadığı gibi, kadınların taleplerini karşılayacak plan ya da hedefler hiçbir eylem planında yer almadı.

"ŞÖNİM'ler yaygınlaşacak" vaadi: Yalan mı? Gerçek mi?



AKP’NİN VAATLERİ:

- Toplumuzda kadına dair temel sorunların en aza inmesi, kadının bireysel ve toplumsal olarak daha da güçlenmesi için hayata geçirdiğimiz politikaları ve başlattığımız çalışmaları kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.

- Kadınların karar alma mekanizmalarındaki etkinliğini daha da artıracağız.

- Siyasetten bürokrasiye, kültürel ve sanatsal hayattan sivil toplum faaliyetlerine kadar her alanda kadının katılımını ve rolünü güçlendireceğiz.

- Zorunlu örgün eğitim kademelerinin tamamında kız çocuklarının net okullaşma oranlarını yüzde 100 seviyesine ulaştıracağız.

- Kadınlarda okuryazarlık oranını yüzde 100 seviyesine yükselteceğiz.

- Kadın istihdamına yönelik getirdiğimiz istihdam teşviklerinin güçlü bir şekilde devamını sağlayacağız. Ülke genelinde bulunan 300 Organize Sanayi Bölgesinde kreş ve gündüz bakımevlerinin yaygınlaştırılması amacıyla tüm taraflarla güçlü işbirliğinde çalışmalarımıza devam edeceğiz.

- İşgücü piyasasında nitelikli kadın istihdamını artıracak biçimde, mesleki eğitim ve beceri geliştirme ile kadın girişimciliği fırsatlarını güçlendireceğiz.

- Erken yaşta evlilikler ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü tedbiri kararlılıkla alacağız.

- Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM), kadın konukevleri başta olmak üzere şiddet mağdurlarına hizmet sunan birimlerin hizmet kapasitelerini geliştireceğiz.

Biliyoruz ki bu seçimlerde kadınların kararı yalnızca partilerin beyannamelerinin, adayların manifestolarının “Kadın” başlığı altında ne söylediği ile şekillenmeyecek. Çünkü bizim hayatımız, adeta bir pembe otobüse tıkıştırır gibi bize özgülenmiş sorunlar yumağına ne dendiği ile değil sadece, ülkenin demokrasi sorununa, ekonomik sıkıntılarına, sosyal-kültürel bölünmüşlüğe, huzursuzluk ve güvensizlik konularına nasıl yaklaşıldığıyla, memleketin tüm sorun alanlarında çözüm olarak ne söylendiği ile de belirleniyor. Tam da bu nedenle, şiddet sorununun çözümü için ne söylendiği kadar, işsizlik ve ekonomik sorunlarla ilgili nasıl bir program sunulduğu da, erken yaşta evlilikle ilgili söylenenler kadar, mültecilerin durumuna ilişkin ne söylendiği de bizim meselemiz...

24 Haziran’a doğru #KadınlarınSeçimi ne olacak, kadınların talepleri, beklentileri, tartışmalarını takip etmek için TIKLAYIN

İlgili haberler
HDP’den kadın bildirgesi: ‘Kadınlarla değişir’

Bildirgeden notlar: Geleceğimizi tek adama teslim etmeyeceğiz, kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz, ci...

Aday listeleri ve seçim beyannameleri ‘kadınları’...

Yanıtı kadın örgütleri veriyor: Canan Güllü, seçmen listeleri için ‘kotaya sıkıştırılmış kadınlar’ y...