
ANTALYA
Antalya Kadın Platformu'nun çağrısıyla Aydın Kanza Parkı'ndan Cumhuriyet Meydanı'na kadar 8 Mart yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüş sırasında 'Kadın, yaşam, özgürlük' sloganları atıldı. Yürüyüşe çeşitli kadın platformları da destek verdi. Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında konuşan Antalya Kadın Platformu sözcüsü Özlem Yavuz, kadın mücadelesinin önemine vurgu yaptı.
ŞİDDETE KARŞI GEREKLİ ÖNLEM ALINSIN
Yavuz, 8 Mart'ın tarihçesine değinerek, "Bugün, eşit işe eşit ücret ve daha iyi çalışma koşulları talebiyle grev yaparken hayatını kaybeden kadın işçilerin anısına adanmıştır. O günlerden bu yana kadınlar adalet, eşitlik ve özgürlük taleplerini her 8 Mart'ta dile getirmektedir. Kadınların birey olarak tanınmadığı, ekonomik bağımsızlıklarının kısıtlandığı, şiddete karşı yeterli önlemlerin alınmadığı bir düzene karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesini, kadınları koruyacak yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Tüm bunlara karşı bu 8 Mart'ta da demokrasi, eşitlik, barış ve özgürlük talebimizi yükseltiyor, 2025 yılını 'Aile Yılı' değil 'Kadın Yılı' ilan ediyoruz" dedi.8 MART'TA RESMİ TATİL TALEBİ
8 Mart'ın Türkiye'de resmi tatil ilan edilmesi çağrısında bulunan Yavuz, "Geçmişten bugüne mücadele ederek, örgütlenerek, direnerek ve dayanışarak dünyayı değiştiriyoruz. Bizi evle, savaşla, yoksullukla ve baskıyla kuşatmaya çalışan erkek egemen sistemin getirdiği eşitsizliğe, baskıya ve bizi susturmaya, haklarımızı gasp etmeye çalışanlara karşı birleşelim, mücadeleyi büyütelim. Kadınlar örgütlendiğinde, birlikte mücadele verildiğinde dünya değişir" diye konuştu. Yürüyüş, meydanda yapılan açıklamanın ardından sloganların atılmasıyla sona erdi.DENİZLİ
Denizli 8 Mart Platformu çağrısı ile Atatürk parkından Çınar Meydanına yapılan yürüyüş basın açıklaması ve halaylarla son buldu. Yürüyüşe TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da katıldı.
Çınar Meydanında yapılan basın açıklamasını Eğitim Sen Denizli Şube Kadın Sekreteri Özge Sarma okudu. İktidarın 'Aile Yılı' ilanına tepki gösteren Sarma "Aile yılı kapsamında kadınlara 'müjde' diye duyurdukları esnek çalışmanın, gerçekte evdeki erkeğe bağımlılık, sosyal güvencesizlik, ücretlerin 'harçlık, katkı' diyerek düşürülmesi, sendika hakkının gaspı, işsizlik, yoksulluk ve şiddete daha açık hale gelmek demek olduğunu biliyoruz" dedi. Çeşitli iş kollarında süren grev ve direnişlere değinen Sarma "Havalandırma sisteminin olmaması nedeniyle zehirli havayı soluyor, yazın kavurucu sıcaklıkta, kışın ise donacak kadar soğukta çalışmak zorunda kalıyorlar. Tuvaletler sıklıkla kilitli, kadın işçilere ya hiç içme suyu verilmemekte ya da sadece bir yudum su sunuluyor. Kadınlar bayılana kadar bant başında fazla mesaiye bırakılıyor, taciz, hakaret ve baskılar ise günlük ve sıradan olaylar haline geliyor. Tüm bu insanlık dışı koşullara karşı başlayan direnişlerin en ön saflarında kadın işçiler duruyor, mücadelenin en önünde duruyor. Eşit işe eşit ücret, güvenceli çalışma, sendikal hak ve özgürlüklerimiz için birlikte mücadeleye" ifadelerini kullandı. "Demokratik bir ülkede eşit özgür yaşama talebinin suç sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz" diyen Sarma şöyle devam etti; "Toplumsal muhalefet bir bütün hedef alınmış durumda. Emek mücadelesi veren sendikacılar, seçilmiş siyasetçiler, özgür basın emekçileri, sanatçılar cezaevlerinde. Seçilmiş belediye başkanları ve eş başkanları birbiri ardına görevden alınıyor. Doğrudan atamalarla yerel yönetimler kayyumlara devrediliyor." Sarma son olarak mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
'ESNEK ÇALIŞMA DEĞİL TAM ZAMANLI İŞ'
Ayrıca Denizli Kadın Platformu çağrısı ile Gazi İlkokulundan Çınar Meydanına yürüyüş yapıldı. Halk oyunları gösterisi ardından yapılan basın açıklamasını Denizli Kadın Platformu adına Ayşegül Odabaşıoğlu Çomak okudu. Yürüyüşe TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da katıldı. Yürüyüş boyunca 'Yaşasın kadın dayanışması', 'Kadın yaşam özgürlük' sloganları atıldı.
Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılığın terk edilmesi gerektiğini belirten Çomak "Güvenceli ve insan onuruna yaraşır işler yaratılmalıdır. İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır. Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçirilmesi sağlanmalıdır" dedi.
SÖKE
8 Mart’ta Söke'de kadınlar Hükümet Meydanında, sömürüye, eşitsizliğe ve şiddete karşı toplandı.
Kurulan serbest kürsüde siyasi parti temsilcileri, fabrikada çalışan işçiler ve tarım işçisi kadınlar söz aldı. Çalışma yaşamındaki ağır koşullara ve sigortasız çalışmanın hayatlarındaki etkisine değinen kadınların konuşmalarının ardından hazırlanan basın açıklamasını Söke Kent konseyi Kadın Meclisinden Şule Akıntürk, Söke Kadın Dayanışma Derneği’nden Aslı Kaya, Söke Emek Kültür ve Sanat Platformundan Aslı geyik okudular.
8 Mart’ın tarihçesinin hatırlatmasıyla başlayan açıklamada, “Kadını birey olarak görmeyen, aile içinde toplumsal cinsiyet rollerine hapsedip kamusal alandan uzaklaştırmaya çalışan iktidarın, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmesine, bu söylemle ve beraberindeki politikalarla kadınları eve, aileye ve erkeğe tabi kılmanın zeminini oluşturmasına karşı sözümüzü inatla, durmadan haykıracağız.” denildi.
‘SESSİZ KALMAYACAĞIZ’
“Sözde, kadınlar düşünülerek gündemde tutulan yeni çalışma modelleri; bakım evleri, kreşler açmadan; analık izni ve ebeveyn izni gibi düzenlemeleri yapmadan, ilgili uluslararası standartları ve yasaları uygulamadan, kadınların istihdam olanaklarını artıracak gerçek politikaları hayata geçirmeden ne kadar kadınların yararına olabilir?” denilen açıklamada, “Her geçen gün yoksullaşıyoruz, Türkiye’de kadınlar büyük ölçüde herhangi bir sosyal güvence olmadan, kayıt dışı çalıştırılıyor, "ucuz emek gücü" olarak görülüyor ve eşit değerde işe, eşit ücretten yoksun bırakılıyor. ‘Kadınların iş ve aile yaşamının uyumlulaştırması’ adı altında güvencesiz, kısmi, uzaktan, esnek çalışmayı esas alan istihdam politikalarıyla ekonomik bağımsızlıkları kısıtlanmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
“Bizler ekonomik ve sosyal güvenceden yoksun bırakılmayı, yoksullaşmayı, bize dayatılan kimliklerle yaşamayı, güvencesiz-kayıt dışı çalıştırılarak sömürülmeyi, tüm bakım yüklerini karşılıksız olarak yüklenmek zorunda görülmeyi, şiddet ve istismar tehdidi altında yaşamayı reddediyoruz.” denilen açıklamada, “Şiddete maruz kaldığımızda "aile birliği"ni koruma adına sessiz kalmamızın beklenmesine karşı çıkıyoruz.” ifadeleri edildi.
Açıklamanın ardından kadınlar sloganlar eşliğinde halaylar çekerek eylemlerini sonlandırdı.
,
DİDİM
Didim Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Didim Belediyesi önünde bir araya gelerek Didim Kent Meydanı’na yürüyüş düzenledi. "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!" sloganları eşliğinde yürüyen kadınlar, meydanda bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Platform adına açıklamayı Aslı Oflaz Kaya okudu. Kaya, 8 Mart’ın tarihsel sürecine vurgu yaparak, kadınların hak ve özgürlük mücadelesinin önemini vurguladı. Açıklamada, kadın emeğinin sömürüsüne, güvencesiz çalışmaya, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele çağrısı yapıldı.
AYDIN
Aydın'da Taş Köprü'de buluşan kadınlar, Kent Meydanı'na yürüdü. Aydın Kadın Dayanışma Platformu'nun dönem sözcüsü Alev Karakaya tarafından okunan basın açıklamasında 8 Mart'ın tarihini anlatırken kadınların şu taleplerini dile getirdi:
-Eşit haklar ve eşit ücret istiyoruz.
-Bakım evleri, kreşler, analık izni ve ebeveyn izni istiyoruz.
-Esnek ve güvencesiz istihdam değil, güvenceli istihdam, güvenli iş yerleri istiyoruz.
-İstanbul Sözleşmesi'ne dönülsün istiyoruz.
-Şiddete maruz kaldığımızda aile birliği adına sessiz kalmamızın beklenmesine karşı çıkıyoruz.
-2025 yılını aile yılı ilan edip yapay gündem yaratarak kadınların hak kaybına uğramasındaki sorumluluğunu gözlerden uzak tutmaya çalışmak için uğraşılsa da bugünün kutuplaşmış Türkiye'sinde "ailenin korunması" söyleminin beraberinde getireceklerinden endişeliyiz. 2025 yılı aile yılı değil, kadın yılı diyoruz.
-Savaş politikalarına son verilsin. Kaynaklar eğitime, sağlığa ve kadın istihdamına aktarılsın. İfade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılsın diyoruz.
MUĞLA
Muğla’da kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla “eşitlik ve özgürlük” talepleriyle yürüdü. Muğla’da meydanlara çıkan kadınlar, iktidarın saldırılarına ve yarattığı güvencesizliğe karşı fabrikalarda, işyerlerinde her alanda mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.
Ortaca Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, Tayfa Restoran önünde toplanarak Cumhuriyet meydanına kadar yürüdü. Platform adına konuşan Döndü Taka Çınar, “Bugün dünyanın dört bir yanında, işçi ve emekçi kadınların elleri eşitlik, özgürlük ve şiddetsiz bir yaşam mücadelesinin etrafında birleşiyor. Bulunduğumuz her yerden, birbirimize, umudu, direnci, sabrı, örgütlü mücadele ile dayanışmamızı gönderiyoruz” dedi. Ortaca’da CHP’li kadınlar adına Zümran Öztürk ise Cumhuriyet meydanında kadınlara seslendi. İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesinin gerekliliğine vurgu yapan Öztürk, “8 Mart Dünya Emekçi kadınlar gününde eşit özgür ve şiddetsiz bir yaşam için kadınların el ele verip mücadele etmesi değerlidir” açıklamasında bulundu.
Bodrum Kadın Platformu dayanışma, eşitlik ve özgürlük talepleriyle Tepecik Camii önünde toplanarak Bodrum Belediye Meydanına kadar yürüdü. Platform adına açıklamayı yapan Damla Solar, “Özgürlük ve eşitlik mücadelesini kadın ve LGBT+ hareketiyle birleştirerek büyütüyoruz. Yüzyıllardır süren direnişimizin ne ilkiyiz ne de sonu. Bugün de yarın da buradayız” dedi. Etkinlik Anka Dans Topluluğu, Bezm-i Can Ritim Gurubunun gösterisi ve Eğitim Sen müzik gurubunun dinletisiyle sona erdi.
Marmaris Kadın Dayanışması da “umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla” 18.30’da Ketenci Otel önünde toplandı. Kadın Dayanışması adına yapılan açıklamada, “Düzeni değiştirmekte kararlıyız. Şehrin en karanlık köşelerini ışığımızla aydınlatacağız. Sokaklarda, meydanlarda, haklarımızı söke söke aldığımız gün, memleketin rüzgârı da, şarkıları da, şiirleri de değişecek. Buradayız, susmuyoruz, Korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” denildi.
Köyceğiz Kadın dayanışması da Cumhuriyet meydanında toplandı. Açıklamada mücadele ve dayanışma vurgusu yapıldı. Menteşe Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar da Akyol Parkında toplanarak Sınırsızlık meydanına slogan ve taleplerinin yer aldığı dövizlerle yürüdü. Ayrıca Kadın Dayanışma Komiteleri Muğla merkez ilçe Menteşe de Kötekli Yoğurtçu Parkında “bu düzene itirazımız var, kadınlar değil, bu düzen yenilecek” dedi. Fethiye’de ise Fethiye Kadın Danışma Derneğinin düzenlediği feminist gece yürüyüşü yapılırken, Milas Kadın Dayanışmanın çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, resim sergisi ve kitap tanıtımında buluştu, ardından Milas Şehir Parkı’nda açıklama yaptı.
SOMA
Somalı kadınlar 8 Mart'ta hazırladıkları kokartlar ve dövizlerle, yoksulluğa, artan bakım yüküne, emeklerinin görünmemesine karşı eşitlik ve özgürlük talepleri ile Beşyol otobüs durakları yanında toplandı.
Soma Kadın Platformu adına basın metnini Eğitim Sen üyesi Zeynep Şıvgın ve ESM Kadın Sekreteri Fatma Erdem okudu.
8 Mart’ın, kadınlarının eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam mücadelesinin günü olduğu vurgulanan açıklamada; “Ancak bizler, kadınları yoksulluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden, onları eve kapatan ve toplumsal hayattan dışlayan politikalar karşısında direnmeye devam ediyoruz. Kadın cinayetleri, kadına ve çocuğa karşı işlenen suçlar her geçen gün artarken, kadınları korumayı değil, faili cesaretlendirmeyi, ödüllendirmeyi seçen iktidar, 2025'i aile yılı ilan ederek kadınları maruz bırakıldıkları şiddet ortamına hapsetmeye çalışıyor. 'Aile yılı' kapsamında kadınlara 'müjde' diye duyurdukları esnek çalışmanın, gerçekte evdeki erkeğe bağımlılık, sosyal güvencesizlik, ücretlerin 'harçlık, katkı' diyerek düşürülmesi, sendika hakkının gaspı, işsizlik, yoksulluk ve şiddete daha açık hale gelmek demek olduğunu biliyoruz" denildi.
Bugün kölelik koşullarına karşı çok sayıda kadının grevde ve direnişte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Kadınların her türlü şiddete maruz bırakıldığı 'kutsal ailenin' bekası için kadınların boşanması zorlaştırılıp uzlaşma sistemi getirilirken her seferinde 'süresiz nafaka' diye çarpıtılarak hedef gösterilen, elimizden alınmaya çalışılan haklarımızdan da vazgeçmiyoruz" ifadelerine yer verildi.
Kadınların özgürlüğünün ve eşit yurttaşlık hakkının güvencesi olan laikliği savunmaya devam edileceği vurgulanan açıklamada, "Bugün eğitim politikaları, gerici ve cinsiyetçi uygulamalarla şekillendirilerek, kız çocukları erken yaşta evliliğe, eve ve itaate yönlendiriliyor. Karma eğitime karşı saldırılar, dini vakıflarla imzalanan protokoller ve bilim dışı müfredatlarla kadınların eşit bireyler olarak yetişmesi engelleniyor. Laik ve bilimsel eğitimi savunmaya ve kadınların özgür birey olarak yaşaması için gericiliğin karşısında durmaya devam edeceğiz" diye belirtildi.
Açıklama, "Şiddet ve sömürü düzenine karşı eşit ve özgür birlikte bir yaşam için, savaşa karşı barış için, haklarımız ve hayatlarımız için birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz! 'Aile yılı' dedikleri yılı, kadınların mücadele yılı yapmanın sözünü veriyoruz" sözleri ile sonlandırıldı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.