ADIYAMAN: HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararıyla çekilmesine karşı Adıyaman Kadın Platformu ve Kahta Kadın Platformu çağrısıyla kadınlar Demokrasi Parkı’nda “İstanbul Sözleşmesi bizim, Haklarımızdan ve Hayatlarımızdan Vazgeçmiyoruz” yazılı pankartla bir araya geldi.

“İnsanca yaşamın güvencesi İstanbul Sözleşmesi”, “İstanbul Sözleşmesi bizim”, “Kadın cinayetleri poltiktir”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dövizleriyle Demokrasi Parkı’nda buluşan ve iktidarın Sözleşmeyi feshetmesine tepki gösteren kadınlar yaptıkları basın açıklamasında da Sözleşme maddelerinin kadınları şiddetten koruduğunu hatırlattı.

Platformların ortak metnini okuyan Naile Çalışkan, “Biz kadınlar olarak erkek-devlet şiddetine karşı yaşam güvencemiz olan İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmak için tüm illerde kadın örgütleriyle birlikte alanlardayız. Sözleşme, kadınlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmayı ve şiddetin temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yattığını tespit eder. İstanbul Sözleşmesi ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ ilkesine dayandığı için AKP’nin içine sinmemiş bu sözleşmeyle sorunu bitmemiştir. Anayasa hiçe sayılarak oluşturulan kararname iktidarın kadın düşmanlığı ve sivil darbe uygulamalarının devam ettiğinin göstergesidir” dedi. Çalışkan şöyle devam etti: “Tüm kadınları yaşamımızı ve haklarımızı korumak için, şiddetsiz bir dünya için mücadele etmeye çağırıyoruz. Yaşadığımız ve yaşanılacak olan bütün sorunların yaratıcısı iktidardır. Korkmuyoruz, susmuyoruz, asla itaat etmiyoruz.”

AVCILAR KADIN PLATFORMU: İKTİDARINIZ YOK HÜKMÜNDE

Avcılar Kadın Platformu, Avcılar Deprem Anıtı önünde bir araya gelerek “İstanbul Sözleşmesini bizimdir, vazgeçmeyeceğiz” sloganıyla açıklama yaptı. “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” pankartı açan kadınlar, “Yaşamak istiyoruz”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “6284 uygula”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Jin, jiyan, Azadi” dövizleri taşıdı.

Açıklamayı Eğitim Sen 7 No’lu Şube Kadın Sekreteri Gamze Yıldırım okudu. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden gece yarısı çıkarılan Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile çekildiğinin belirten Yıldırım, “Gece yarısı yayımlanan bu üç beş satırlık kararnamelerle halk iradesinin oluşturduğu Meclis görmezden gelinerek fiili bir monarşi oluşturulmuştur. Ama gözden kaçan önemli nokta bu kararnamenin yasalar önünde de kadınların gözünde de hiçbir anlamının olmayışıdır. Bu açıkça hukuka aykırı bir kararnamedir acilen iptal edilmelidir” talebi yinelendi. 

‘LGBTİ+ BİREYLER VARDIR’

Sözleşmeden ancak Meclis kararıyla çıkılabileceğinin hatırlatan Yıldırım, halkın büyük bir kısmının Sözleşmeyi desteklediğinin altını çizerek “Yaşamlarımızı gericiliğe, yobazlığa, bağnazlığa teslim etmeyeceğiz, yaşam haklarımızı kararnamelerle ortadan kaldırmanıza izin vermeyeceğiz” dedi. İletişim Başkanlığının yaptığı açıklama ile LGBTİ+ bireylerin hedef gösterildiğini ifade eden Yıldırım, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. İletişim Başkanlığına cevabımız nettir; LGBTİ+ bireyler vardır, var olacaktır” diye belirtti. 

‘HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ’

Yıldırım son olarak şunları söyledi: “Hayatlarımıza dair kararları biz alırız! Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Hep söyledik yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesini feshetme kararı bu ülkedeki kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir. Kadınlar sokaklarda, meydanlarda ve alanlarda yaşamak istediğini haykırmaya devam edecek!. Kadınlar, kadın kazanımlarına hız kesmeden saldırıları süren iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecek! Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızın ve hayatlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesini savunacağız. İstanbul sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz.”

EYÜP-ALİBEYKÖY

Yoğun yağmura rağmen Eyüp, Alibeyköy Cengiz Topel Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar bir gecede ellerinden alınmaya çalışılan haklarına karşı öfkelerini bir kez daha haykırdılar. Kadınlar “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” sloganları atarken İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı, bu mücadeleyi büyüterek sürdüreceklerini haykırdı.

NURTEPE VE GÜZELTEPELİ KADINLAR: HAKLARIMIZ VE HAYATLARIMIZ İÇİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ

Güzeltepe Meydanı’nda bir araya gelen Nurtepe ve Güzeltepeli kadınlar, “Haklarımız ve hayatlarımız için İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi bizim, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararı geri çekilsin” diyerek tepkilerini gösterdi. Kadınlar şiddete, eşitsizliğe, cinsel istismara karşı kadınların dayanışmasını ve birlikteliğini vurguladı. Yürüyüşlerine polis engelline takılan kadınlar hakları ve hayatları için İstanbul Sözleşmesi uygulanana kadar alanlarda olacaklarını ifade ettiler. 

KOCAMUSTAFAPAŞA - FATİH

İstanbul Sözleşmesi için İstanbul Fatih ilçesine bağlı Kocamustafapaşa Mahallesinde kadınlar bir araya gelerek “Haklarımızdan, hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ dedi.

SARIYER

ŞİŞLİ

Şişlili kadınlar Pangaltı metro çıkışında bir araya gelerek “İstanbul Sözleşmesi bizimdir, hayatlarımızdan, İstanbul Sözleşmesi’nde vazgeçmiyoruz!” dedi.

KÜÇÜKÇEKMECE

ADANA EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: HAYATLARIMIZ TARİKATLARA PAZARLIK ARACI YAPILAMAZ

Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine dair Cumhurbaşkanı kararını protesto etti. Atatük Parkı’nda bir araya gelen vatandaşlar iradelerini yok sayan karara tepki gösterdi.

Ortak basın açıklamasını okuyan Adana Barosu Kadın Merkezi Koordinatörü Av. Sinem Tanrısınatapan, Adana’da Aladağ’da yurtlarında devlet eliyle gönderilen kız çocuklarının yanarak can verdiği, çocuk istismarlarının yaşandığı, erken yaşta zorla evlilikleri olağan sayan tarikatların İstanbul Sözleşmesi kararı için Cumhurbaşkanı’na teşekkür ettiğini hatırlattı. Kadınların hayatlarının kimsenin pazarlık aracı olmadığını ifade eden Tanrısınatapan, “Temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik gördüğümüz bu girişim karşısında herkesi bu mücadeleye destek vermeye ve dayanışmaya çağırıyoruz” dedi.

‘HERKESİ BU MÜCADELEYE DESTEK VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ’

Her sabah en az bir kadın cinayeti ile güne uyandığımızı ifade eden Tanrısınatapan, “Cumhurbaşkanı’nın kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunu kabul eden tek uluslararası bağlayıcı sözleşmeden çıkma kararı vermesi, açıkça eşit haklara ve şiddetin önlenmesine karşı duruşunu göstermektedir” dedi. Son 3 gündür tarikatların Cumhurbaşkanına teşekkür için sıraya girdiğini söyleyen Tanrısınatapan, şunları söyledi: “İstanbul Sözleşmesi ve hayatlarımız kimsenin oyuncağı ya da pazarlık aracı değildir. Türkiye Cumhuriyeti laik bir hukuk devletidir. İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olup, uygulanmaya devam edecektir. Temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik gördüğümüz bu girişim karşısında herkesi bu mücadeleye destek vermeye ve dayanışmaya çağırıyoruz” İstanbul Sözleşmesi ve 6284 No’lu Yasa’nın daha etkin kullanılmasını beklerken bir gece yarısı operasyonu ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına tepki gösteren CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de “Kabul etmiyoruz, bu konuda itaat etmeyeceğiz. Ev içi şiddetin önlenmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesine yönelik hükümler içeren sözleşme neden rahatsız ediyor?” dedi.

MERSİN

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Özgür Çocuk Parkı’nda yaptığı açıklamasla sözleşmenin feshedilmesi ile Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması ve HDP'li Ömer Faruk Gergellioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesini protesto etti. Açıklamaya, platform üyeleri yanı sıra HDP Mersin İl Örgütü yöneticileri katıldı. “Demokrasi, hukuk ve insan haklarından vazgeçmiyoruz”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” pankarlarının açıldığı açıklamada, sık sık “Faşizme karşı omuz omuza” ve “Boşanmayı değil cinayeti engelle” sloganları atıldı.

Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, HDP’nin kapatılmasının ve Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesinin hukuki değil siyasi olduğunu vurguladı. AKP ile MHP’nin bu ülkeye ve topluma verebileceği hiçbir şeyinin kalmadığının altını çizen Antmen, “HDP’ye açılan kapatma davası, siyasi açmaz ve acizliklerinin ne kadar derinleştiğinin bir ifadesidir” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki gösteren Antmen, böylelikle kadınların yaşamlarının bir kez daha tehdit altına girdiğini ve yaşanacak kadın ölümleri ile şiddetten iktidarın doğrudan sorumlu olacağının altını çizdi.