Aile Bakanı’ndan müjde (3): Kadın İzleme Merkezi kuruyoruz
Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’ni kadın kurumlarına ve uzmanlara sormadan apar topar açan hükümet, aynı yöntemle Kadın İzleme Merkezi açıyor. ŞÖNİM’lerde durum vahim, KİM’lerde neler olacak?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, kadına yönelik şiddetle mücadelede hükümet olarak çok önemli adımlar atarak sorunun çözümünü sağlamayı hedeflediklerini açıkladı. Bu adımlar arasında elektronik kelepçelerin yaygınlaştırılması, kadın konukevlerinin sayısının arttırılması, Kadın İzleme Merkezleri'nin kurulması ve organize sanayi bölgelerinde kreş açılması var.
Yıllardır bu uygulamalar için adımlar atılacağını duyuyoruz bakanlardan. Peki 'yeni' olan ne?
 

Bakan diyor ki;
“KADIN İZLEME MERKEZLERİ KURUYORUZ”
“Çocuk İzleme Merkezleri gibi olacak. Şiddet gören, taciz gören tecavüze uğrayan kadınlar, emniyet, savcılık, hastane dolaşıyor. Kadın kapı kapı dolaşmayacak. Adli muayenesinin ve diğer işlemlerinin bu tek merkezde yapılmasını öngörülüyoruz. Psikolojik olarak bu kapı kapı dolaşma çok negatif etkileyen bir şey. Kadına yönelik şiddetin fazla olduğu illerde pilot uygulama olarak KİM'leri kurmaya başlayacağız. Pilot uygulama örneği olarak Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından ‘Tecavüz Vakalarında Klinik Yaklaşım Paketi’ oluşturuldu.”

Diyoruz ki;
BÜYÜK VAATLERLE AÇTIĞINIZ ŞÖNİM’LERE NE OLDU?
KADIN İZLEME MERKEZLERİNİN AKIBETİ NE OLACAK?
Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri şiddete uğrayanlar için hükümet tarafından temel hizmet mekanizması olarak sunulan mekanizmalardan biriydi. 2013 yılından itibaren 14 pilot ilde bulunan ŞÖNİM’ler, Aralık 2016 yılı itibariyle 49 ilde açılmış bulunuyor.
Hükümetin Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planının hedefleri arasında ŞÖNİM’lerin tüm illerde yaygınlaştırılması var.

ŞÖNİM'ler ve kadın konukevlerinin durumuna ilişkin rakamlar ve değerlendirmeler için dosyamızın ikinci günündeki tartışmalara bakabilirsiniz: Aile Bakanı’ndan müjde (2): Kadın Konukevleri yaygınlaşacak

Açıldığı ilk günden beri kadın örgütleri ŞÖNİM’lerin işleyişine dair birçok eleştiri sunuyor ve şiddetle mücadele mekanizmalarının gerçekçi olması için pek çok talep dile getiriliyor. Ancak bu taleplere dair somut hedefleri eylem planında görmek mümkün değil.
18. Kadın Sığınakları Kurultayında kadın örgütleri ŞÖNİM’leri, çalışan kadrolu personelin az olması, çoğunluğunun geçici görevli ve hizmet alımı yoluyla istihdam edilmesi, meslek elemanı sayısının az olması, ŞÖNİM’lerin şehir merkezlerinden uzak yerlerde bulunması, şiddet uygulayan erkeklere de hizmet veren kurumlar olması, hatta arabuluculuk rolü üstlenmeleri nedeniyle eleştirmişti. Ancak bugüne kadar kadın örgütlerinin ŞÖNİM’lere dair eleştiri ve kaygıları dikkate alınmadığı gibi, kadınların taleplerini karşılayacak plan ya da hedefler yine eylem planında yer almıyor.

KADRO YOK, BİNA YOK, BÜTÇE YOK, LAF ÇOK
ŞÖNİM’lerin yaygınlaşması önemli olmakla birlikte, hangi standartlarda ve nasıl bir hazırlıkla yaygınlaştığı da önemli bir soru işareti. Nitekim Mor Çatı çalışanları, Haziran ayında yeni 22 ilde ŞÖNİM açılma onayı verildiği öğrenildiğinde durumla ilgili bilgi almak üzere 22 ilin ASPB İl Müdürlüklerini arayarak bir araştırma yapmış. Mor Çatının yaptığı görüşmelere göre, illerden ŞÖNİM yetki ve sorumluklarının ne olduğuna ilişkin farklı bilgiler verilmiş. Uygulamaların ilden ile değiştiği fark edilmiş, çalışanların konuya ilişkin çok az bilgisi olduğu gözlemlenmiş, ayrıca açılış hazırlıklarının da fiziki şartların oluşturulmasından personele eğitim verilmesine, kadronun belirlenmesine kadar bir dizi sorun olduğu tespit edilmiş. Telefonda kendilerine ŞÖNİM’lerin gizli olduğu ve adres bilgisi veremeyeceklerini söyleyen yetkililer bile olmuştur. Bu da, açılışların ne kadar hazırlıkla ve ihtiyaca uygun yapıldığı, yaygınlaşan ŞÖNİM’lerin şiddetle mücadelede ne kadar yeterli olduğu sorularının sürmesine neden oluyor.
Şimdi ŞÖNİM’lerin yerine KİM’ler tartışılmaya başlandı. Bu KİM’lerin hedefinin, işleyişinin, kurumsal yapısının nasıl olacağı konusunda henüz bir netlik yok. Tıpkı ŞÖNİM’lerin kurulduğu zamandaki gibi kadın örgütlerine danışılmadan öne sürülen bir merkez. İçeriği ve vereceği hizmet konusunda açık bir bilgi olmadığı için şiddeti önleme ve şiddete uğrayanlara vereceği hizmetler konusunda net birşey söylemek zor.
Şiddete maruz bırakılan kadınlar için yapılan sığınaklar, destek ve dayanışma merkezleri, yalnızca barınma hizmeti veren yerler değil; kadınların ihtiyaç duyduğu destekleri alabilecekleri, güçlenmelerine yardımcı olan, onlara kendi yaşamlarını yeniden kurabilecekleri özgüveni sağlayan yerler olmalı. Kadın İzleme Merkezleri’nin akıbetinin ŞÖNİM’ler gibi olmamasının garantisi ne olacak?

Türkiye'de kadın sığınmaevleri üzerine çalışmalarıyla bilinen Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Songül Sallan Gül bu soruya etraflıca yanıtlar veriyor. Röportajımızı okumak için TIKLAYIN

İlgili haberler
Aile Bakanı’ndan müjde (1): Elektronik kelepçe gel...

Daha önce pek çok kez gündeme gelen elektronik kelepçe, toplumsal bir sorun olan ve eşitsizlikten be...

Aile Bakanı’ndan müjde (2): Kadın Konukevleri yayg...

Nüfusu 100 bini geçen belediyeler sığınmaevi açmak zorunda, ama açmıyorlar! Bakan da eksikliğe dikka...

Şiddete karşı tabela kurumlar değil, işleyen mekan...

Aile Bakanı'nın şiddetle mücadele için 'müjde' olarak sunduğu uygulamalardan biri de Kadın İzleme Me...