Cevriye AYDIN
AKP iktidarı kadınların elinden İstanbul Sözleşmesi’ni aldığı zaman, kadınların düzene karşı mücadelelerinde bir kırılmaya yol açacağını, kadınların sesini zayıflatacağını hesaplıyor.
Dünya yeniden dizginsiz bir sömürü sisteminin pençesinde ağır sosyal felaketlere sürüklenirken 8 Mayıs 1945’i ve öncesini hatırlamak önem kazanıyor.
MHP’nin af teklifine göre kadın cinayetlerinde ‘taksirle öldürme’ suçu af kapsamında olacak. ‘Bu kapsamın kadınlar için karşılığı ne olacak’ hukukçular yanıtlıyor.
Ama biz insan kalanlar, ölümü değil, hayatı o kadar severiz ki, şairin dediği gibi yetmiş yaşımızda bile zeytin ağacı dikmek isteriz. O zeytin ağacı geleceğin insanlarına barış şarkılarımızı iletsin.
Yılı geride bırakırken ışıltılı sayfaları anmadan geçmemeli. 2017, Ekim Devriminin 100. yılıydı. Üstü örtülen tohum gibi dönüşümünü zamanımızın toprağında tamamlamaya aday bir geleceği aydınlatıyor.
Bilgi ve deneyimleri mücadeleye, örgütlenmeye ve birleştirmeye dönüştürebilirsek, dinsel ve milli görünüşlü kirli yönetim ile savaş politikalarının yerle yeksan olması çok uzak bir ihtimal olmaz.
Bir hakimin, kadını ve arabayı bir satış sözleşmesinin çerçevesinde tanımlaması ile bir kadının kızını ‘alacak adama’ sapasağlam ‘teslim etme’ kaygısı, iki farklı sınıf; aynı egemen kültür...
Şiddet ve taciz karşısında “çözüm” olarak “pembe otobüsler” öneriyorlar. Şiddeti önlemek için yapmaya gönüllü oldukları tek şey; toplumu haremlik selamlık hale getirmek.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.