İşçi kadınların eşit, sömürüsüz bir dünya için verdiği mücadele ile karakterini kazanan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü geride bıraktık. Geçmişte işçi kadınların verdikleri mücadelenin hatırlanması ve kadın mücadelesine ışık olması amacıyla 1973’te gerçekleşen Pilma Tudor grevinin parçası olan Gülperi Sevinç Çolak ile sohbet ettik.
Erzincan’da doğan ve 15 yaşına kadar orada yaşayan Gülperi, ağabeyinin isteğiyle İstanbul’a geldiğini söyleyerek başlıyor hayat hikayesini ve grevi anlatmaya...
HASTALIK ÇOK, ÜCRET YETERSİZ
“Ağabeyim rahmetli annemi kandırdı, ‘Bacım gelsin yanımda dursun, yemeğimi yapar’ diye. Annem de zor bela gönderdi. Oysa abim bir kızı sevmiş, onlar da ‘Siz bize bir kız getirin, biz de kızımızı size verelim’ demişler. Ağabeyim beni getirdi, evlendirdi. 15 yaşında kızım oldu. Annem İstanbul’a geldiğinde benim kucağımda altı aylık kızım vardı. Annem çıldırdı ama olan oldu artık. 17 yaşımda oğlum oldu, 18 yaşımda bir kızım oldu altı ay yaşadı, çok sağlıklıydı ama bir sabah baktım çocuk ölmüş. O acıyı yaşadım. Aradan bir buçuk, iki yıl geçti Ayten’im oldu. Ayten üç yaşındayken işe girdim pil fabrikasında.”
“Dönen masalarımız vardı, bantlardan kapak, kova geliyor onlara pil içi takıyorduk. Ben öyle bir çalışmışım ki bizim masaya çikolata dağıtıldı. Şartlarımız iyi değildi, hastalıklar çoktu. Boğazım sürekli ağrıyordu. Koruma maskelerimiz yoktu, ücretler de yetersizdi. Büyük kızımı kardeşlerine bakması için okuldan aldım, dördüncü sınıfa gidiyordu.”
‘BEN ÇOK GÜÇLENDİM ORADA’
“Bekçiler şeflerden daha fazla baskı yaparlardı. İki dakika geç kalalım bas bas bağırırlardı. Şeflerimiz bu kadar karışmazdı. Sendikayı çok bilmiyorum, o zamanlar bilgili değildik. Petrol-İş vardı. Konuşmaları duyuyorduk, önderlik yapanlar vardı. Sonra bir haber geldi ‘Yarın grev var, işi bırakacağız’ diye. Kimileri korkuyordu işten atılırsak diye. Bir erkek arkadaşımız işten atıldı. Sabah geldik bütün şalterleri indirdiler. Kadın çalışan çoktu, fabrikanın yukarı tarafına yürümeye başladık. Erkeklerin bir kısmı duvar kenarında bekliyordu. Boşnak bir kadın vardı, gözü pekti. Önderlik de yapıyordu. Erkeklere döndü, ‘Neden gelmiyorsunuz, sizi atmayacaklar mı sanıyorsunuz’ dedi. Onlar da katıldılar.”
“Fabrikada yaşlı kadınlar da vardı, 17 yaşında çalışan da vardı. Trakyalılar, Boşnaklar çoktu. İyi arkadaşlardık. Çadırda yemekler sendikadan geliyordu. Haklarımızı aldık, ücretler arttırıldı. Grev boyunca çadır kurduk, nöbetleşe kalıyorduk.”
“Grevde herkes bir oldu, kadın erkek birdi. Herkesin fikri birdi. Her gün sloganlar atıyorduk, şarkılar söylüyorduk. Deniz Gezmişlerden marşlar söylüyorduk. Ben çok güçlendim orada.”
Fotoğraflar: Petrol-İş
GREV SÜRECİ
1973 yılında Petrol-İş’in örgütlü olduğu Pilma Tudor Fabrikası’nda işçiler, "hayat pahalılığı karşısında ücretlerin arttırılması ve kıdem zammı verilmesi, ekonomik ve sosyal haklar; ayrıca iş ve sendikal hakların sözleşmede teminata bağlanması" taleplerinin sözleşme masasında kabul edilmemesiyle birlikte grev kararı aldı. 220 kadın, 190 erkek işçinin yer aldığı grev 155 gün sürdü. Bu süreçte kadın işçilerin kararlılığı çeşitli haberlere de konu oldu.
73 yılının sonuna doğru, işveren tekrar görüşmelere başlamayı kabul etti. Daha önce uyuşmazlıkla sonuçlanan pek çok konuda anlaşmaya varıldı ancak ücret konusunda işveren ayak diredi. Bunun üzerine grev üç ay daha sürdü ve grev 12 Mart 1974 tarihinde işçilerin haklarını kazanmasıyla sona erdi.
Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 59, Ağustos 2018
İlgili haberler
Kadın işçilerin grevi Berec’ten öğrenmek
Bugün sendikal hak ve özgürlükler için direnişlere yönelik sendikalar parçalı bir duruş sergiliyor....
8 Mart'a giderken kadın işçiler grev ve direniş al...
TTL Tütün, Sunel Tütün, OTP Tütün, Temel Conta, Digel Tekstil, TKIS Blinds işçisi kadınlar ile hem t...
'Salcomp grevi çok şey öğretti'
'Bir süredir grev yasakları gündemde. Deneyimimi biraz da bunun için anlatmak istedim. Grev süreci v...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.