Viagralı çikolataları yediğinden beri Ayşe’yle her konuştuğumuzda sıkı sıkı tembihliyorum “Kızım gittiğin yerde bir şey yiyip içme” diye. O da her seferinde “Bacım kimse yemek vermiyor zaten, eskiden temizliğe giden kadına yemek söylerlerdi, şimdi ‘Aç mısın?’ diye soran yok. Bir gün temizlik yaparken açlıktan bayılabilirim. Ben de eskiden gittiğim evlerde camları silerdim ama şimdi ‘Cam silmem’ diyorum. Aç aç çalışıyorum cam silerken başım dönse düşsem ölürüm, çocuklarım var benim, daha çok küçükler, bana bir şey olsa ne yaparlar. Bu cam meselesinden çok iş kaybettim, o yüzden hafta içi çocuk bakıyorum, hafta sonu temizliğe gidiyorum. Bir şekilde geçinmeye çalışıyoruz, ama ne kadar çok çalışırsak çalışalım ancak karnımız doyuyor. Keyfimize para harcayamıyoruz. O yüzden üstünde yabancı yazılar yazan çikolatayı görünce 3 tane yedim, ne olmuş yani” diyor, gülmekten uzun bir süre sohbete devam edemiyoruz.
Dergi götürdüm Ayşe’ye, “Kızzzz sen artık ünlü oldun, maceran dergide yayınlandı” diyorum. “Çok güzel yazmışsın da inşallah temizliğe gittiğim evin kadını bunu okumaz” diyor. Derginin sayfalarını karıştırırken yüzünde hınzır, bir şey diyeceği belli bir ifadeyle. “Noldu kız?” diyorum gelecek bombadan habersiz. “Aslında hikâyenin ikinci kısmı da var ama utandım sana anlatmadım” diyor. Ayşeeeeeeee elimden kurtulamazsın, mutlaka anlattırırım onu sana.
Ayşe beni fazla bekletmeden anlatmaya başlıyor. (Vallahi ben de yazıyorum sizinle paylaşmak için ama bir yandan da korkuyorum bana anlattığı gibi yazsam, dergiyi plastik poşet içinde dağıtmak zorunda kalırız maazallah diye. Amaaannn neyse ne!)
Viagralı çikolatayı mideye indirdiği Osman abisinin evine temizliğe gitmeye devam ediyor Ayşe. Malum, adam evden şutlanmıştı, viagralı çikolata krizinden sonra eve daha dönemedi. Ayşe anlatıyor: “Artık evde o çikolatalardan yok, hep kapsül hap var ama ben onların ne olduğunu biliyorum” diyor muzipçe, “Kızzz sakın onlardan almaya kalkma” diyorum, “Yok beee, almam. İçinden bir iki tane alsam anlaşılır, kapsüller sayılı, salak mıyım ben” diyor. (Ayşecim salak değilsin tabii ama çok safsın, ben yapacaklarından korkuyorum artık ahhahahaaa).
“Geçen hafta temizliğe gittim, ortalıkta hiçbir şey yoktu. Adam benim yüzümden her şeyi kaldırmış ama baktım bir tane minik cam şişe var yatak odasında, üstünde V’li bir şeyler yazıyor, bir de X var. Aha dedim bu da o kremlerden, açtım baktım ki, dümbük ne kadar sık kullanıyorsa bitmiş krem, dibinde kalmış sadece. Durur muyum, çok merak ettim hele bunu kullanınca ne oluyor diye, içinden azıcık aldım. (Alllaaahhh geliyor bomba, Ayşe yapma diyorum sana yapmaaaaaaaa, sonumuz hayır olsun.) Gerisi çok kötü boş ver” diyor. Haayıııırrrrrr hikayeyi burada bırakamazsın Ayşe, bomba değil atom bombası geliyor anlıyorum. “Anlat kız valla aramızda kalacak” diyorum, “Heeeee he hemen git dergiye yaz” diyor. Kısa bir nazlanmadan sonra devamı geliyor, sonra da “Aman yaz kız ne olacak” diyor.
BÜYÜTEYİM DERKEN…
“İşte kremi aldım, gerisi malum, ama o krem benim düşündüğüm gibi büyütücü krem değilmiş, Ahmet’in şeyi yandı. Adam evin içinde dönüp durdu saatlerce, yediğim papara da cabası. Yine evin hanımını aramak zorunda kaldım, bu neydi diye. Dedim kızma ama böyle bir şey oldu, kadın yine bana çok kızdı, ‘Ayşe ben sana her b..u elleme demiyor muyum? Resim çek yolla bana hemen’ dedi. Resim yolladım, Ahmet’in çenesinden öyle bıkmışım, kadının bağırması fazla zoruma gitmiyor. Kadın hemen bana döndü, ‘Ayşeeeeee o basur kremi, ben aldım o kremi Osman’a, sen ne diye içinden alıp kullanıyorsun’ deyip kapattı telefonu.”
Ahahahaha, hayır bunu duymak istemezdim! Ayşe’nin kocası Ahmet’i tanıyorum ben ya, şimdi adamı her gördüğümde aklıma gelecek bu sahne. Bu Ayşe beni öldürecek, “Kız Ayşe azıcık rahat dursana” diyorum. “Aman ne bileyim be, üstünde V’li bir şeyler XX felan olunca büyütücü sandım ama basur kremi çıktı. Büyüteyim derken elimdekinden de oluyordum. Şimdi evin hanımı bana yasak koydu hiçbir şeyi ellemeyeceksin diye, ama ne yapayım ben de merak ediyorum. Galiba artık beni temizliğe çağırmayacaklar.”
Gelecek ay devam edecek, “Ayşe ile ciddi konuşmalar…”
Görsel: Freepik
İlgili haberler
Temizlikçi Ayşe’nin çikolatayla imtihanı
Ayşe, temizliğe gittiği ve bütün gün çalıştığı evde yiyecek bir lokma yemek bulamayınca, dolapta üst...
Kafamızda gürleyen bir fırtına: Suzy Storck
Bugün binlerce kadının içinde gürleyen bu fırtınaya tanığız, evlerde tek başınayız belki ancak bunu...
Salcomp Xiaomi İşçisi Aysel: Bu mücadele bana özgü...
‘En önemlisi de ne biliyor musun? Ben hayatımda ilk kez hakkımı aramak için bir şey yaptım. Bahçeye...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.