Bir Engelli Haftasını daha geride bıraktık. Ben, sağlıksal zorluklar yaşayan, bedensel koşulları ağır olan bireyim. Öncelikle belirtmek isterim ki, engelli olmaktan ziyade engellenen bireyler vardır ve ben de onlardan biriyim. Nedir bu engel? Vücutları ya da zihinleri normal kabul edilen birey ile bir takım problemlerle baş eden, gerek bedensel, gerek zihinsel yetersizlikleri olan bireyler aynı dünyanın insanı lakin problemi olan bireyler diğer insanların yaptığı aktiviteleri yaparken ekstra çaba ve emek vermek durumda. Dünyamız da çok fazla engel olduğu için çoğu problemi aşamama durumuna engel diyoruz... Evet çoğu engelde takılıyoruz lakin o engeller kalkabilir; bizlerin gücü yetemeyebilir fakat normal yaşam şartları olan bireyler bizlerin engellerini büyük ölçüde kaldırabilir...
Mesela merdivenler; onları aşmak o kadar güç ki hatta çoğu zaman imkansız. Mesela kaldırımlar; bu küçük görünen ayrıntılar bizleri engelli yapan şeyler. Sırf bunlar yüzünden birçok “engellenen” olarak hayatı yaşayamıyoruz. Zannediliyor ki bizlerin sadece hastane ve ev arasında gidip gelmekten başka bir şey yapmamıza gerek yok. İşte bu algı birçok engelden en korkunç olanı ve ne yazık ki bu aşılması en güç unsur.
Birçok engel aşılabilir ancak bizleri birey yerine koymayan zihniyette çakılıp kalıyoruz. Hâlbuki bizler, en az sizler kadar kültür faaliyetlerinde, eğlence amaçlı yerlerde, eğitim kurumlarında kısacası her yerde olmak istiyoruz.
Mesela ben, bir kaç hafta önce tiyatro izlemek istedim. Sanatsal etkinliklere çok ilgi duyuyorum fakat çok az gidebiliyorum. Çünkü saydığım engellere çok fazla takılıyorum. Tiyatro oyunu, devlet tiyatrosunda sahnelendiği halde ne akülü arabama göre rampa, ne yerleşebileceğim alan, ne de iyi duyabilmek için yeterli ses sistemi var. Oraya gittiğimde uygun koşullar sağlanmıyor. Şikayetimi söylediğim halde anlaşılmamış olmak çok ağır... Oysa ki bunların hepsi aşılabilir engeller, bizler aşmakta güçlük çektiğimiz için hemen “engelli” diyorlar halbuki bizler engelleniyoruz. Bir gün kabul görmek ve tüm engellerin aşıldığını görmek dileğiyle...
İlgili haberler
‘Seçme hakkını’ seçmek... Zora, zorbalığa rağmen.....
Görüyor ve biliyoruz ki bu seçimler yalnızca “Belediyeyi kim yönetecek?” seçimi değildi, şimdi artık...
Ev işçisi Leyla anlatıyor: Sigorta yok, gelecek yo...
Ev işçisi Leyla: ‘Bazen ev sahipleri çok takıntılı oluyor, kıl görse yeniden temizlik yaptırıyor. Ti...
İmdat koku alamıyorum!
İnsanın milyonlarca yıllık evrimi içinde işlevini diğer canlılara göre daha az muhafaza ettiği duyus...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.